Yeni İnfaz Yasası Ekimde: Tüm Suçlara Eşit İnfaz

10. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu, ancak beklenen 'Covid düzenlemesi' pakette yer almadı. 31 Temmuz 2023 öncesi suç işleyen ve hükmü kesinleşmeyenlerin 2020 Covid izninden yararlanmasını öngören madde, yaklaşık 40 bin hükümlüyü etkileyecekti. Düzenlemenin paketten çıkarılması dikkat çekti.

Yayınlanma:
Yeni İnfaz Yasası Ekimde: Tüm Suçlara Eşit İnfaz

10. Yargı Paketi, infaz düzenlemelerini içerecek şekilde Meclis'e sunuldu. Ancak, kamuoyunda beklenti yaratan ve 31 Temmuz 2023'ten önce suç işlemiş ancak hükmü kesinleşmemiş kişilerin 2020'deki Covid izninden yararlanmasını öngören madde pakette yer almadı. Bu düzenlemeden yaklaşık 40 bin hükümlünün faydalanması bekleniyordu.

Teklifin sunulacağı güne kadar Covid maddesinin pakette yer alacağı düşünülüyordu. Adalet Bakanlığı ve AKP Meclis Grubu da bu madde üzerinde detaylı bir çalışma yürütmüş ve teklif taslağına dahil etmişti. Ancak, teklif sunulmadan iki gün önce AKP MKYK'nin de katıldığı toplantılar sonucunda maddenin çıkarılmasına karar verildi.

Covid düzenlemesinin metinden çıkarılma gerekçelerinden biri, "FETÖ" tutuklularına da tahliye imkanı sağlayacak olması olarak belirtildi. AKP kaynakları, tek sebebin bu olmadığını ve düzenlemeden vazgeçilmesinin birden fazla nedeni olduğunu ifade etti.

AKP kaynakları, 2020'deki Covid düzenlemesinin dönemsel ve idari bir uygulama olduğunu, güncel durumda salgın olmadığı için bu düzenlemeye ihtiyaç duyulmadığını savundu.

Ayrıca, Covid düzenlemesinin yeniden uygulanmasının haksızlıklara yol açabileceği belirtildi. Bir AKP yetkilisi, "Mesela 31 Temmuz'dan önce suç işlemiş ama yargılamaları şu anda bitmiş olanlar var. Ya da 31 Temmuz sonrasında suç işleyen ama yargılaması şu anda bitenler var. Yani aynı cezaevi şartlarında aynı suçtan yatan birine ‘covid’den yararlanabilirsin’, diğerine ‘yararlanamazsın’ diyorsun," şeklinde konuştu.

Düzenlemenin hayata geçmesi halinde 40 bin kişinin tahliye olacağını belirten kaynaklar, bu durumun toplumda bir af algısı yaratabileceği ve bu nedenle de düzenlemeden vazgeçildiği ifade edildi. 10. Yargı Paketi'nin bir af düzenlemesi olmadığı, geçmişteki af düzenlemelerinin sorunlara çözüm getirmediği, suç oranlarını artırdığı ve cezaevinden çıkanların yarısından fazlasının tekrar suç işlediği vurgulandı.

Söz konusu 40 bin kişinin suç tiplerine göre dağılımına dikkat çeken kaynaklar, yaklaşık 9 bin 700'ünün uyuşturucu ticareti/üretimi, 7 bine yakınının ise dolandırıcılık/hırsızlık/sahtecilik suçlarından hükümlü olduğunu belirtti.

Tekliften çıkarılan Covid düzenlemesinden yararlanacak 40 bin kişiden yaklaşık 5 bininin "terör iltisaklı" suçlardan hüküm giydiği, bunun yaklaşık 1000'inin PKK, 4 bininin ise "FETÖ" kapsamında olduğu belirtildi.

Öte yandan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, infaz düzenlemesinin bir bölümünün detaylı araştırma için eylül-ekim ayına bırakıldığını açıkladı.

YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİ YOLDA

AKP kaynakları, yeni bir infaz düzenlemesi için çalışacaklarını ve bu paketi ekim ayında Meclis'e sunmayı planladıklarını bildirdi.

Yeni infaz yasasının kapsamı da şekillenmeye başladı. Yaz boyunca yapılacak çalışmalarla detayları belirlenecek olan yasada ilk hedefin 'sadeleştirme' olacağı belirtildi.

Mevcut yasanın uygulamada büyük bir karmaşaya neden olması sebebiyle tüm suçlarda uygulanan infaz oranlarının eşitlenmesi planlanıyor. Dünyada birçok ülkede infaz oranının ½ olduğu belirtilirken, Türkiye'de de bu oranın uygulanma ihtimali olduğu ifade edildi.

AKP kaynakları, infazda eşitlik ilkesinin esas alınacağını, terör suçları dahil tüm suçların infazının aynı olacağını söyledi.

Ancak, koşullu salıvermede eşitlik olmayacağı, bu konuda somut ve objektif kriterlerin geçerli olacağı vurgulandı. Koşullu salıvermeden infaz süresini dolduran herkesin faydalanamayacağı, iyi halin ve salıverildikten sonra suç işlemeyeceğinden emin olunması gerektiği belirtildi.

Koşullu salıverme işleminin objektif olarak yapılabilmesi için çalışmalar yapılacağı ve kriterlerin tüm Türkiye'de somut standartlara bağlanacağı kaydedildi.

Kararı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları'nın vereceği, bu kurulların işleyişi, yapısı ve karar alma mekanizmalarında da iyileştirmeler yapılacağı belirtildi.

Geçmişte tartışmalı kararlar alan bu kurulların yapılacak düzenlemelerle daha objektif kararlar vermesi amaçlanıyor.

AMAÇ TOPLUMA KAZANDIRMAK

Bu yöntemle hükümlülerin iyi hallerinden emin olmayı ve cezaevinden çıktıktan sonra suç işleme oranlarını azaltmayı hedeflediklerini belirten bir AKP'li kaynak, "İnfazı herkese eşit uygulayacağız ama topluma karıştığında bir daha suç işlemeyeceğine inandığımız, kurulların olumlu rapor hazırladığı kişileri tahliye edeceğiz. Suç makinesi haline gelmiş, toplum güvenliğini tehdit eden kişileri ise tahliye etmeyeceğiz. Ama cezaevlerinde akademisyenler, iş adamları var, kader mahkumları var. Bir daha suç işlemeyeceğinden emin olduğumuz mahkumların tahliyesini kolaylaştıracağız. Suç makinesiyse de ‘cezasının tamamını yatsın’ diyeceğiz. Bu noktada karar güçlendirdiğimiz Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarında olacak. Böylece bu kişileri topluma kazandırma şansımız artacak," şeklinde konuştu.

AKP kaynaklarının verdiği bilgiye göre Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları'nın kararları yargı denetimine de tabi olacak, hükümlüler haklarındaki olumsuz kararlara itiraz edebilecek.

Haber Merkezi