Onuncu Yargı Paketindeki İçerik Çıkarma Düzenlemesi Temel Hak Ve Özgürlükler Açısından Büyük Bir Geri Adım
10. Yargı Paketi, AYM tarafından iptal edilen internet içerik çıkarma düzenlemesini yeniden ele alıyor. 5651 sayılı Kanun'da yer alan ve BİT Başkanı'na yetki veren madde, AYM'nin Ekim 2023'teki iptal kararı sonrası tekrar düzenleniyor. Bu değişiklik, internet yayınları ve ifade özgürlüğü açısından önem taşıyor.
Tartışmalı 10. Yargı Paketi'nde, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından daha önce iptal edilen ve infaz düzenlemelerini içeren bazı maddeler tekrar gündeme geldi. Bu maddelerden en dikkat çekeni ise internet içeriklerinin kaldırılması ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanına tanınan içerik çıkarma yetkisiyle ilgili olanı.
Söz konusu düzenleme, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da yer alıyordu. AYM, Ekim 2023'te bu kanunun 9. maddesini, basın özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle iptal etmişti.
Maddenin yeniden düzenlenmiş halini değerlendiren Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeni düzenlemenin yargı paketinde 'daha da sorunlu bir sürümü' olarak yer aldığını belirtti. Akdeniz, AYM tarafından iptal edilen 9. maddenin neredeyse aynı içerikle tekrar düzenlendiğini ve ayrıca ağır cezaların da eklendiğini vurgulayarak, bu düzenlemenin "temel hak ve özgürlükler açısından büyük bir geri adım" olduğunu ifade etti.
ELEŞTİRİLER VE ENDİŞELER
İçerik çıkarma yaptırımına ilişkin düzenlemede hakimlerin yetkisine dair belirsizlikler olduğuna dikkat çeken Akdeniz, “Hakimlerin ‘ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde’ yaptırım uygulaması öngörülmüştür. Fakat bunun ne anlama geldiği açıklanmamış” dedi.
Akdeniz sözlerine şöyle devam etti:
“AYM, bu değerlendirmenin hakimlikler tarafından yapılmadığını defalarca belirttikten sonra 9. maddeyi iptal etmiştir. Hatta, bu durumun itirazı değerlendiren hakimlikler bakımından da geçerli olduğunu fakat onların da bu değerlendirmeyi yapmadığını belirtmiştir.”
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararında yer alan gerekçelerin dikkate alınmadığını belirten Akdeniz, içerik çıkarma yaptırımına itiraz merciinin değişmediğini de söyledi. Akdeniz, “Sulh ceza hakimliklerine yapılacak itirazların değerlendirilmesi için yine süre şartı konulmamış. Yaptırım kararları 24 saat içinde verilecek fakat uygulamada, hakimlikler istedikleri zaman itirazları değerlendirecek veya hiçbir zaman karar vermeyecek. AYM’nin ‘itirazları incelemiyorsunuz’ eleştirisine cevap olarak, teklife ’Kararına itiraz edilen hâkim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilir’ cümlesi eklenmiş. En azından duruşmaların zorunlu hale getirilmesi beklenirdi” diye konuştu.
Akdeniz, iptal edilen 9. maddede olmayan ‘bant daraltma’ yaptırımının teklife eklendiğini belirterek, “Sosyal medya platformlarının başı daha da ağrıyacak, bizler de bundan etkileneceğiz. Teklif, 9. madde kararlarının uygulanmamasına istinaden 'bant daraltma' yaptırımı da öngörüyor. Bant daraltma, iptal edilen 9. maddede yoktu” dedi.
İlgili kanunun ‘katalog suçlarla ilgili’ 8. maddesinin de pakette yer aldığını belirten Akdeniz, "Buna zaten hiç vakit ayırmamışlar. AYM ne iptal etti ise aynen geri gelmiş" dedi.
BTK BAŞKANINA VERİLEN YETKİ
Teklifteki en önemli hususun BTK Başkanına verilen “içeriğin yayından çıkarılması” yetkisine ilişkin olduğunu kaydeden Akdeniz, şunları söyledi:
“AYM, bu yetkiyi masumiyet karinesine aykırı bularak iptal etmişti. Yargı Paketine bakıyoruz, aynen geri gelmiş. Hakim onayı şartı koymuşlar mı? Tabii ki hayır. Bunu da şöyle meşru kılmaya çalışmışlar. Tanımlar kısmına ‘İçeriğin çıkarılması: İçeriğin internet ortamından çıkarılmasını’ ifade eder cümlesi eklenmiş. Açıklamasında da ‘gerektiği durumda geri döndürülebilir şekilde internet ortamından çıkarılacaktır’ denilmiş. Aslında burada kelime oyunundan başka bir şey yok. İçeriğin çıkarılmasının başka bir anlamı yok. Bu kozmetik kelime oyunuyla, AYM’nin iptal kararının etrafından dolaşmaya çalışılıyor.”
Akdeniz, içeriğin yayından çıkarıldıktan sonra ‘geri döndürülebilirliği’nin teknik değil hukuki bir güvenceyle sağlanması gerektiğini, bu düzenlemede böyle bir güvence bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Haber Merkezi