İmamoğlu'ndan Kurultay Soruşturması Açıklaması: Aynı İsimler Her Dosyada Sahneye Çıkarılıyor!
Ankara'daki CHP Kurultayı'nda "para karşılığı oy" iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada Ekrem İmamoğlu şüpheli sıfatıyla ifade verdi. İmamoğlu, aynı kişilerin sürekli "tanık" olarak ortaya çıkıp iftira attığını belirterek, yargının bu kişileri "muteber tanık" ilan etmesini eleştirdi ve bu durumun hukukla bağdaşmadığını savundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına yönelik başlattığı soruşturma sürüyor. Bu kapsamda, tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, "şüpheli" sıfatıyla ifade verdi. İmamoğlu, suçlamalara karşı tek bir cevap vermek istediğini belirtti.
İmamoğlu, ifadesinde dikkat çekici açıklamalarda bulundu: "Adına tanık denilen, ancak gerçekte tanık olmayan aynı 3-5 isim, her seferinde yeni bir dosyada yeniden sahneye çıkarılıyor. Bu kişiler, ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar. Bu akıl dışı beyanları kimlerin ezberlettiğini, hangi odakların bunlara yol tarif ettiğini sorgulamak yerine, bağımsız olması beklenen yüce Türk yargısının bu kişileri 'muteber tanık' ilan etmesi hangi hukuk anlayışıyla bağdaştırılabilir?" şeklinde konuştu.
Soruşturmayı yürüten savcı, İmamoğlu'na CHP'nin 38. Olağan Kurultayı sırasında bazı parti temsilcilerine menfaat sağladığı ve kurultayda usulsüzlük yaptığı iddialarıyla ilgili 9 soru yöneltti. İmamoğlu, bu sorulara ve tanık beyanlarına "tek" bir cevap vermek istediğini ifade etti.
Kurultay öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel lehine çalışma yaptığı ve finansal destek sağladığı yönündeki tanık beyanlarını reddeden İmamoğlu, "Adına tanık denilen ancak tanık olmayan aynı 3-5 isim her seferinde yeni bir dosyada yeniden sahneye çıkarılıyor. Ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar" ifadelerini yineledi.
İmamoğlu, bazı medya mensuplarını finanse edip Londra'ya geziye götürdüğüne, kurultay öncesinde doğu illerindeki delegelerle İstanbul'da bir otelde toplantı yaptığına ve birçok ilçe belediye başkanını Özel'e oy vermesi karşılığında finanse ettiğine dair tanık ifadelerini de kesin bir dille reddetti. Kurultay delegeleri üzerinde baskı oluşturularak seçim sürecinin manipüle edildiği iddialarını da kabul etmedi.
İmamoğlu, "Tanıklar madem bu kadar vazgeçilmezler hepsini toplayıp İstanbul'daki soruşturmaya da göndersinler. Hiç şaşırmam, muhtemelen orada da ifadeleri hazırdır belki de vermişlerdir. Asıl sorulması gereken şudur. Bu akıl dışı beyanları kimlerin ezberlettiğini hangi odakların bunlara yol tarif ettiğini sorgulamak yerine bağımsız olması beklenen yüce Türk yargısının bu kişileri 'muteber tanık' ilan etmesi hangi hukuk anlayışıyla bağdaştırılabilir?" şeklinde konuştu.
İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Hukuk bir ülkenin onurudur. Adaletin terazisine iftirayı, dedikoduyu, siyasi siparişleri koymak sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı haline getirilmeye çalışılması yalnızca bir hukuki çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir. Milletimize çok büyük bedeller ödeten bu süreç, hukuku siyasetin sopası haline getiren ve bu gidişata sessiz kalan herkesi bu suçun ortağı haline getireceği bir gerçektir."
Öte yandan, soruşturmada bugüne kadar 90 kişi şüpheli sıfatıyla ifade verirken, 36 kişinin de tanıklığına başvuruldu.
CHP KURULTAYLARINA KARŞI AÇILAN DAVALAR BİRLEŞTİRİLDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok kez, CHP lideri Özel'i hedef aldığı konuşmalarında 2023'teki CHP kurultayını kastederek "şaibeli bir şekilde seçildiğini" iddia etmişti. Erdoğan, Manisa’daki konuşmasında CHP’de seçimlerin ardından gelen yönetim değişimine işaret ederek “Şaibeli bir kurultayla Bay Kemal’i partiden tehcir ettiler” demişti.
Kılıçdaroğlu da Erdoğan'ın bu sözleri üzerine Özel'e çağrı yapmıştı: "Erdoğan, bildiğim kadarıyla 4 veya 5 kez 'şaibeli kurultay' dedi. Bu kurultayda genel başkan adaylarından birisi de bendim. Bu konuda partinin yetkili organlarının veya Sayın Genel Başkan’ın çıkıp çok açık bir açıklama yapması lazım. ‘Sen kim oluyorsun da CHP’nin kurultayına şaibeli kurultay dersin' denmesi lazım. Ben, bu sorunun aslında doğrudan muhatabı değilim. Doğrudan muhatabı aslında partinin Sayın Genel Başkanı. 5 kez söylenir ve ses çıkarılmazsa, o zaman pek çok soru işareti sıradan vatandaşın bile hafızasında yer alır. Bu doğru değil. Erdoğan’ın sürekli tekrar etmesinin de bir şeyi var, niye tekrar ediyor, yanıt mı almak istiyor acaba? Partinin genel başkanları dahil arkadaşların açık ve net yanıt vermeleri lazım."
Özel ise Kılıçdaroğlu'nun ve Erdoğan'ın sözleri üzerine, “14 yıldır sayın Erdoğan bundan önceki kurultayımıza da olmadık şeyler söylüyordu. Bir gün cevap verdik mi, Kemal Bey bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir?” demişti. Daha sonra kurultay hakkında soruşturma başlatılmıştı.
İBB'ye yönelik başlatılan 'terör' ve 'yolsuzluk' soruşturmalarına paralel olarak da CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultay soruşturması üzerinden CHP'ye kayyım atanacağını öne sürmüş ve olağanüstü kurultay kararı almıştı.
ÖZGÜR ÖZEL YENİDEN CHP GENEL BAŞKANI SEÇİLDİ
Özgür Özel, 6 Nisan'daki kurultayda genel başkanlık için tek aday olmuştu. Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre; 1323 delegenin 1276'sı oyunu kullanmıştı, 1171 oy geçerli sayılırken, geçersiz oy sayısı ise 105 olmuştu. Özgür Özel, geçerli 1171 oyun tamamını alarak yeniden CHP Genel Başkanı seçilmişti.
Haber Merkezi