Erdoğan'dan Lozan Açıklaması: Birlik ve Temel Değerler Tartışmaya Açılamaz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın kendini feshetmesi gerektiğinin altını çizerek, "terörsüz Türkiye" hedefiyle yeni bir çözüm sürecinin sinyalini verdi. Lozan Antlaşması tartışmalarına da değinen Erdoğan, devletin temel unsurlarının tartışmaya açılmasına izin vermeyeceklerini ve Cumhur İttifakı'nın bu konuda tam bir dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "terörsüz Türkiye" olarak nitelendirdiği yeni çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. PKK'nın kendini feshettiğini duyuran Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın hedef alınmasına da değinerek, "Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, devletin ve hükümetin gündeme hakim olduğunu, Cumhur İttifakı'nın da tam bir dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Ayrıca, "Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahı bırakması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz" dedi.
Erdoğan, PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesinin ardından yaşanacak sürece ilişkin olarak, "Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir" açıklamasını yaptı. Sınırlar dışındaki teröristlerin silahlarının teslimi konusunda komşu ülkelerle görüşmelerin sürdürüldüğünü belirten Erdoğan, Bağdat ve Erbil yönetimlerinin bu süreçte nasıl yer alacağına dair planlamaların yapıldığını da ekledi. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi sonrasında, birlik ve beraberliği güçlendirecek adımlarla terörün Türkiye gündeminden tamamen çıkarılacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi için gittiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'daki temaslarının ardından dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan'a yöneltilen sorular ve yanıtları:
SORU: Sayın Devlet Bahçeli'yle birlikte 50 yıllık bir kâbusu bitirdiniz. Bu, aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım, bir devrim. Çünkü PKK, tarihinde ilk kez, fesih ile birlikte, silah bıraktığını açıkladı. Bundan sonra beklenti ya da beklentilerimiz ne olacak? Tam olarak ne olduğunda biz “tamam işte oldu” diyeceğiz?
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ
Erdoğan, terörsüz Türkiye'nin nihai hedefinin silahların gömülmesi olduğunu vurguladı. "Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart" diyen Erdoğan, alınan kararların titizlikle takip edileceğini belirtti. Şehitlerin manevi hatırasına ve gazilerin haklarına halel getirmeden terörsüz Türkiye'ye ulaşılacağını söyledi. Terörün Türkiye gündeminden tamamen çıkmasıyla yepyeni bir dönemin başlayacağını ifade eden Erdoğan, terörün ülkenin ayağına vurulmuş bir pranga olduğunu ve bu zincirlerin kırılmaya başlandığını belirtti. Terör örgütünün bölgeleri terk etmesiyle Güneydoğu ve Doğu'da yaşanan coşkuyu değerlendiren Erdoğan, bölgeye gelen huzur ve refahın ülke için olduğunu vurguladı. Bölgede ekonomik kalkınmanın bu huzur iklimiyle gerçekleşeceğini ve vatandaşların yaşamının daha iyi hale geleceğini ifade etti. Yaylaların canlanacağını ve çobanların güvenle hayat sürebileceğini söyledi. Birkaç cılız sesin çıktığını ancak vatandaşların sürece sahip çıktıkça bu seslerin de kesileceğini belirterek, beklentinin terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanması olduğunu dile getirdi.
SORU: Bu sürecin devamı için, Suriye'de Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Yine Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakması ve bu silahların teslimi ile ilgili süreçlerdeki rolleri neler olacak?
SÜREÇTE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Erdoğan, örgütün feshi ve silahların teslimi ile ilgili çalışmaların devletin güvenlik birimleri tarafından takip edildiğini belirtti. Sınırlar dışındaki teröristlerin silahlarının ne şekilde teslim edileceği konusunda komşu ülkelerle görüşmelerin yapıldığını ifade etti. Bağdat ve Erbil yönetimlerinin bu süreçte nasıl yer alacağına dair planlamaların olduğunu ve silahların teslimi ile örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde birlik ve beraberliği güçlendiren adımlarla terörün Türkiye gündeminden çıkacağını söyledi. Şiddetin tamamen devreden çıkmasının sivil siyasetin güçlenmesini beraberinde getireceğini ve Türkiye'nin hedeflerine daha kolay ulaşabileceğini belirtti. Bu adımın aynı zamanda Irak ve Suriye'nin de huzuruna, kalkınmasına ve istikrarına hizmet edeceğini vurguladı. Suriye yönetimiyle iyi ilişkiler içinde olduklarını, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın ve Savunma Bakanı Yaşar Güler'in görüşmeler yaptığını ve temasların sürdüğünü belirtti.
SORU: Sayın Cumhurbaşkanım son grup konuşmanızda Terörsüz Türkiye ile ilgili gelinen noktayı çok başarılı bulduğunuzu söylemiştiniz. Bu başarının altında da 86 milyon nüfusumuzun yattığını vurgulamıştınız. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Bu başarıda milletin ne tür bir fonksiyonu, rolü oldu?
Erdoğan, milletin içinde olmadığı bir zaferin düşünülemeyeceğini belirterek, milletin bu işin içinde olduğunu ve kararlılıkta çok büyük payları olduğunu söyledi. Vatandaşların bu gelişmeleri paylaştığını ve Doğu ile Güneydoğu'da yaşanan coşkunun bunun göstergesi olduğunu ifade etti. Teröre karşı milletin dimdik durduğunu, terörle mücadelede elde edilen başarıların sadece devlet politikalarıyla değil, milletin kararlılığı ve dayanışmasıyla da olduğunu vurguladı. Bu mücadelenin sonucunda Terörsüz Türkiye sürecine gelindiğini ve bu sonucun milletin tamamının başarısı olduğunu söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da terör örgütüne karşı devletinin yanında yer alan bölge insanının, Karadeniz'e teröristlerin girmesine engel olanların, şehit cenazelerinin kalktığı İç Anadolu insanının, ekonomiye katkısıyla savunma sanayinin gelişmesini sağlayan Marmara'nın, Ege'nin, Akdeniz'in payı olduğunu belirtti. 86 milyonun ortak kararlılığıyla elde edilen bir başarıdan söz ettiğini, Malazgirt ruhuyla geleceğin inşa edildiğini ve gençlerin terörün gölgesinde değil, özgür, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşaması gerektiğini vurguladı. İktidar ve ittifak olarak tek arzularının, onlara huzurlu ve güvenli bir Türkiye bırakmak olduğunu söyledi.
SORU: PKK terör örgütünün yapmış olduğu son açıklamada, biliyorsunuz Lozan'a bir vurgu yapılmıştı. Bu Lozan'a vurgu yapılması sonrasında sanki bu açıklamayı iktidar yapmışçasına tepkiler gelmeye başladı, eleştiriler gelmeye başladı. Hatta muhalefet Lozan'la ilgili çok böyle sert tepki gösterirken CHP lideri Özgür Özel, "Bu açıklamanın altında Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin imzası var" dedi. Oysa siz son grup toplantısında hani tabiri caizse 10 adım daha muhalefete yaklaşmıştınız ve orada bu sürece CHP'nin lideri Özgür Özel'in de vermiş olduğu desteği takdirle yad etmiştiniz. Fakat sizin bu açıklamanızdan sonra böyle bir açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendireceğiz? Bu dil böyle mi devam edecek?
Erdoğan, hiçbir konuşmasında bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisi olduğuna dair bir ifade kullanmadığını belirtti. "Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar" dedi. Doğu ve Güneydoğu'daki halkın yaklaşımını önemsediğini ve onların gereken cevabı verdiğini söyledi. Muhataplarının millet olduğunu, bölgedeki kardeşler olduğunu ve milletin neyi desteklediklerini çok iyi bildiğini ifade etti. Gündemlerinde terörün tamamen devre dışı bırakılması, terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahı bırakması olduğunu, bunun eksiksiz ve sorunsuz gerçekleşmesine odaklandıklarını belirtti. Devletin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyeceklerini, devletin ve hükümetin gündeme hakim olduğunu, Cumhur İttifakı'nın tam bir dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Haber Merkezi
