Erdoğan: Caatsa'da Yumuşama Var, Süreci Hızla Aşacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD ortaklığının bölgesel ve küresel istikrar için kritik olduğunu vurguladı. ABD ile yapıcı diyalog arayışında olduklarını belirten Erdoğan, CTSA yaptırımlarında yumuşama olduğunu ve bu konuyu Trump ile görüştüğünü, sürecin hızla aşılacağına inandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki ortaklığın bölgesel ve küresel istikrar için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, "Bu doğrultuda, yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretindeyiz" dedi. Türkiye'ye uygulanan CTSA yaptırımlarında bir yumuşama olduğunu belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmelerde bu konuyu ele aldıklarını ve CTSA sürecinin hızla aşılacağını öngördüğünü ifade etti. Erdoğan, iki büyük NATO müttefiki olarak Türkiye ile ABD arasında savunma alanında herhangi bir kısıtlama veya engelin olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'daki temaslarının ardından yurda dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
TÜRKİYE'NİN ARABULUCULUK ROLÜ
İstanbul'da yapılması planlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasındaki görüşmenin gerçekleşmemesiyle ilgili bir soruya Erdoğan, bu durumun Türkiye'den kaynaklanmadığını belirtti. Putin, Trump ve Zelenski'nin başat aktörler olduğunu vurgulayan Erdoğan, İstanbul'da iki ülke heyetini bir araya getirmenin, 24 Şubat 2022'de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli olduğunu söyledi. Savaşın sona ermesi için yoğun çaba sarf ettiklerini ve bu zirvenin barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandığını ifade etti.
Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için gayret gösterdiklerini, sadece "savaş bitsin" demekle kalmayıp, yöntem önerdiklerini, zemin hazırladıklarını ve çağrılar yaptıklarını belirten Erdoğan, öncelikle silahların susması ve diplomasinin konuşması gerektiğini vurguladı. Barış müzakerelerinin başlaması gerektiğini ve bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, savaşın çatışmalarla bir neticeye ulaşmasının mümkün olmadığını ve barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almanın en büyük arzuları olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolünü sürdürmeye kararlı olduğunu ve taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması için her türlü çabayı göstereceklerini belirtti.
GAZZE'YE YARDIMLAR DEVAM EDİYOR
Erdoğan, ABD'nin Hamas ile doğrudan görüşerek Hamas'ın elindeki Amerikalı vatandaşı serbest bırakmasının Netanyahu'yu kızdırdığı yönündeki bir soruya, Türkiye'nin Kızılay aracılığıyla Gazze'ye her türlü gıda yardımını yaptığını ve yapmaya devam ettiğini söyledi. Gazze'de açlığa mahkum edilen bir millet olduğunu ve ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirten Erdoğan, Kızılay'ın bölgede çok ciddi bir görev icra ettiğini ve konserve kavurmalarla fakir fukaranın imdadına yetişmeye çalıştıklarını ifade etti.
Erdoğan, Gazze'nin kaybedecek zamanı olmadığını ve bu durumu her platformda dile getirdiklerini vurguladı. Görüştüğü her lidere Gazze'deki İsrail saldırganlığının durdurulması gerektiğini anlattıklarını ve bölgede kalıcı barışın yolunun iki devletli çözümden geçtiğini belirtti. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulmasının en etkin yol olduğunu ifade eden Erdoğan, daha fazla yıkımla, bombayla, ölümle varılacak bir yer olmadığını ve İsrail'in vatandaşlarının güvenliğini her gün onlarca Gazzeli çocuğu, kadını, masumu katlederek sağlayamayacağını söyledi. Bu cinnet halini ne kadar erken terk ederlerse, herkes için o kadar iyi olacağını belirtti.
Erdoğan, Türkiye'nin Hindistan ve Pakistan arasında kronikleşmiş Keşmir meselesinde de bir arabulucu görevi üstlenip üstlenmeyeceği sorusu üzerine, bu konuda da ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeyi yaptıklarını ve ne yapabileceklerini, nasıl yardımcı olabileceklerini konuştuklarını belirten Erdoğan, bu görüşmeler sonucunda belli bir yere gelindiğini ve sükunet ortamının sağlandığını söyledi. Gerilimin yeniden tırmanmaması için meselelerin itidalli bir şekilde ele alınmasının tarafları çözüme yaklaştırabileceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan bir yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ettiklerini ve taraflardan talep gelmesi halinde üzerlerine düşeni yapacaklarını belirtti. Barış istediklerini ve iki komşu arasında gerilim olmamasını istediklerini sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay vermesiyle ilgili bir soruya Erdoğan, CTSA'da bir yumuşama olduğunu söyledi. ABD Başkanı Donald Trump ve yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmelerde bu konuyu ele aldıklarını ve CTSA sürecinin hızla aşılacağını öngördüğünü ifade etti. İki büyük müttefik NATO üyesi olarak Türkiye ile ABD arasında savunma alanında herhangi bir kısıtlama veya engelin olmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, alınan kararın isabetli bir karar olduğunu belirtti. Stratejik ortaklığın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılmasının en büyük beklentileri olduğunu ve bu yönde atılan her olumlu adımın kıymetli olduğunu ifade etti. Dostu Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuklarını belirten Erdoğan, savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarları olduğunu ve işbirliklerini her zaman olduğu gibi karşılıklı saygı ve anlayış temelinde devam ettireceklerini söyledi. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığının hayati öneme sahip olduğunu ve bu doğrultuda yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretinde olduklarını ifade etti.
Haber Merkezi
