Erdoğan: Avrupa Güvenliği ve Savunma Sanayii İş Birliği Türkiye İle Birlikte Yapılmalı
AB'nin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın anlamsız olduğunu düşünüyoruz. Avrupa güvenliğine Türkiye'nin katkısı önemlidir. Savunma sanayimiz ve barış için verdiğimiz çabalarla desteklemeye devam edeceğiz.
"Gerek savunma sanayimizin Ukrayna'ya desteği gerek savaş şartlarına rağmen ülkeyi terk etmeyen özel sektörümüzün katkıları ortadayken AB'nin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın izahının olmadığına inanıyoruz" Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa güvenliğine dair tüm adımların Türkiye ile birlikte planlanmasının müşterek menfaatimize olacağı kanaatindeyiz. Tüm bu gayretlerde Transatlantik bağın azami ölçüde korunması ve müttefikimiz Amerika'nın güçlü desteğinin alınması da şüphesiz önemlidir. İleri teknolojiye sahip savunma sanayimiz güçlendirilmeye çalışılan savunma alanına katkı sunmaya hazırdır. Birlik bünyesindeki Avrupa Savunma Sanayi Programı'nın tüm Avrupalı müttefiklere açık olması gerektiğini düşünüyorum. Ukrayna'nın yeniden inşası ve ayağa kaldırılmasını amaçlayan Avrupa Barış Aracı gibi mekanizmalara da dahil olmamız mühimdir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB'nin düzenlediği “Fikirdaş Ülkeler Liderler Çevrimiçi Toplantısı”na Vahdettin Köşkü'nden katılarak konuşma yaptı. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ukrayna'daki savaş artık Avrupa güvenli mimarîsini de etkileyebilecek bir dönüm noktasına gelmiştir. Dayanışmamızı ve istişarelerimizi en üst düzeyde tutmamız bu bakımdan fevkalade önemlidir. Malumunuz, Türkiye olarak ilk günden itibaren savaşın diyalog yoluyla sonlandırılması için çok yoğun ve samimi bir çaba harcadık. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta açıkça ifade ettik. Bunu yaparken stratejik ortağımız olan Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına da güçlü destek verdik. Bugün de adil, kalıcı ve onurlu bir barış için savaşan iki tarafın da masada olacakları sağlam bir diplomasinin önemine dikkat çekiyoruz. Bir an önce ateşkes sağlanması ve taraflar arasında güven artırıcı önlemler olarak havada ve denizde ateşkes sağlanması fikrini destekliyoruz.
Karadeniz'de seyrüsefer emniyetini garanti edecek bir mutabakata varılmasına yönelik çabalarımız da bu yaklaşımla örtüşüyor. Gerek savunma sanayimizin Ukrayna'ya desteği gerek savaş şartlarına rağmen ülkeyi terk etmeyen özel sektörümüzün katkıları ortadayken AB'nin savunma ürünleri tedariki ve yeniden imar programlarının dışında tutulmamızın izahının olmadığına inanıyoruz. AB'nin bu tutumunu tadil etmesi ortak çıkarlarımızın bir gereğidir. Unutmayalım ki Avrupa güvenliği sadece birliğe üye ülkelerin meselesi değildir. Avrupalı müttefiklerin tümünü ilgilendiren bir konudur. Birleşik Krallık'ın ev sahipliğinde 2 Mart'ta düzenlenen liderler zirvesi gibi bugünkü toplantıyı da Avrupa'nın güvenliğine gerçekçi ve kapsamlı bir yaklaşımın tezahürü olarak görmek istiyoruz.
Avrupa güvenliğine dair tüm adımların Türkiye ile birlikte planlanmasının müşterek menfaatimize olacağı kanaatindeyiz. Tüm bu gayretlerde Transatlantik bağın azami ölçüde korunması ve müttefikimiz Amerika'nın güçlü desteğinin alınması da şüphesiz önemlidir. İleri teknolojiye sahip savunma sanayimiz güçlendirilmeye çalışılan savunma alanına katkı sunmaya hazırdır. Birlik bünyesindeki Avrupa Savunma Sanayi Programı'nın tüm Avrupalı müttefiklere açık olması gerektiğini düşünüyorum. Ukrayna'nın yeniden inşası ve ayağa kaldırılmasını amaçlayan Avrupa Barış Aracı gibi mekanizmalara da dahil olmamız mühimdir.
Karşı karşıya bulunduğumuz sınamalar Avrupa'nın ekonomik güvenliği ve savunmasında Türkiye ile birlik arasında münasebetlerin ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye-AB ilişkilerinde uzun vadeli, stratejik bir bakış açısıyla hareket etmek her iki tarafın da menfaatinedir. Biz tam üyelik hedefimizi çok güçlü bir biçimde muhafaza ediyoruz. Birliğin de artık stratejik ve vizyoner bir tutum benimsemesini dolayısıyla üyelik müzakerelerimizin bir an önce canlandırılmasını bekliyoruz. Ümit ediyorum ki tüm yüksek düzeyli toplantıları da en kısa zamanda birlikte gerçekleştiririz.
Ukrayna'da adil, kalıcı ve onurlu bir barışın tesisi için müzakere sürecine de ev sahipliği yapmak dahil her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzun altını çiziyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın barış ve istikrar yolunda hayırlı neticeler. getirmesini temenni ediyorum."