Diyanet'e 'Uygun Olmayan Eserleri' İmha Yetkisi: Meallere Sansür İddiası
Diyanet'e özel yayınevlerinin Kur'an meallerini inceleme ve sakıncalı bulduklarını imha etme yetkisi veren kanun teklifi, tartışmalara yol açtı. İlahiyatçılar, bu düzenlemenin din özgürlüğüne aykırı olduğunu ve farklı yorumların sansürlenmesi anlamına geldiğini belirterek tepki gösterdi. Yeneroğlu da teklifin temel haklara ve İslam düşünce geleneğine aykırı olduğunu vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik düzenlemeleri içeren kanun teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Teklif, Diyanet'e özel yayınevleri tarafından basılan Kur'an-ı Kerim meallerini "re'sen inceleme ve sakıncalı bulunanları imha etme" yetkisi veriyor. Bu durum, çeşitli kesimlerden tepkilere neden oldu.
İlahiyatçılar, dinde zorlamanın olmadığını vurgulayarak, "Diyanet'in görüşüne uygun olmayan yorumların sansür edilmesi kabul edilemez" şeklinde görüş bildirdi.
KANUN TEKLİFİNE TEPKİLER
Karar Gazetesi'nden Büşra Cebeci'nin haberine göre, teklif, "Kur'an-ı Kerim meallerini Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya re'sen incelemek ya da incelettirmek" başlığı altında tartışma yarattı. Teklife göre, İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu tespit edilen meallerin basımı ve yayını durdurulabilecek. Dağıtılmış olanlar toplatılacak ve imha edilecek, dijital ortamdaki yayınlara ise erişim engeli getirilecek.
Prof. Dr. İbrahim Maraş, bu durumu şöyle değerlendirdi:
"Tarikatların ve bazı grupların mealleri piyasada mevcut. Diyanet bunları denetleyecek mi? Sanmıyorum. Görünüşte bir denetim olacak ama aslında bu denetim kime uygulanacak? Tabii ki, bağımsız ilahiyatçıların yazdığı meallere. Bu, yanlış bir yaklaşım. Denetleme böyle yapılmaz. Özgür bir toplumda yaşıyoruz. Diyanet olarak topluma sağlıklı bir din anlayışıyla bir meal hazırlarsınız ve onu dağıtırsınız. Ancak mevcut mealleri yasaklayamaz ya da toplatamazsınız. Üstelik Diyanet’in kendi mealinde de sıkıntılar var."
"DİYANET'İN YETKİSİ SINIRLANDIRILMALI"
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır ise şunları ifade etti:
"Böyle bir kanun, böyle bir yasak kabul edilemez. Doğru yapan da yazabilir, yanlış yapan da. Allahu Teâlâ, İblis’i susturdu mu? ‘Milleti yoldan çıkaracağım’ dedi, Allah da ‘Çıkar’ cevabını verdi. Peki, Diyanet’in kuracağı komisyonun doğru yapacağını kim garanti edebilir? Bakara Suresi 256. ayette 'Dinde baskının hiçbir türlüsü olamaz' diyor. Bir defa devletin elinde Diyanet diye bir kurum olamaz. Bu, tamamen kilisenin Türkiye’deki versiyonudur. Diyanet 19. yüzyılda kuruldu, ondan önce yoktu."
Haber Merkezi
