Dem Partili Beştaş'tan Özgür Özel'in Sözlerine Yanıt: Öyle Bir Lükse Sahip Değiliz

HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, CHP lideri Özgür Özel'in Erdoğan'ın "yeni anayasa" çağrısına yönelik sert tepkisini eleştirdi. Beştaş, "Yeni anayasada 'kurulacak masada olmuyoruz' deme lüksümüz yok" diyerek, demokratikleşme meselesinin tüm kesimleri ilgilendirdiğini ve "küstüm oynamıyorum" yaklaşımının yanlış olduğunu vurguladı.

Yayınlanma:
Dem Partili Beştaş'tan Özgür Özel'in Sözlerine Yanıt: Öyle Bir Lükse Sahip Değiliz

Halkların Demokrasi Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yeni anayasa" çağrısına verdiği, “Ben Erdoğan’la menemen bile yapmam” şeklindeki tepkiyi eleştirdi. Beştaş, yeni anayasa sürecinde hiçbir partinin "masada olmama" lüksünün olmadığını vurguladı.

Nefes yazarı Aytunç Erkin'e konuşan Beştaş, yeni çözüm süreci ve anayasa tartışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

YENİ ANAYASA SÜRECİNE KATILIM ÇAĞRISI

Beştaş, Ruşen Çakır’ın Medyascope yayınında Özgür Özel’in sözlerini hatırlatması üzerine, anayasa değişikliği çalışmalarının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapıldığını ve Cumhurbaşkanı'nın doğrudan masada olmadığını belirtmişti. Aytunç Erkin'e yaptığı açıklamada ise, üçüncü yolu temsil ettiklerini, herhangi bir partiye koşulsuz destek veya karşıtlık içinde olmadıklarını, kendi çözüm önerileri doğrultusunda hareket ettiklerini ifade etti.

Beştaş, iktidarla yapılan görüşmelerin yanlış yorumlandığını savunarak, barış ve demokratik çözüm sürecini yürütmenin, talepleri iletmenin sol-sosyalist muhalefetle bağlarını koparmak anlamına gelmediğini vurguladı. Tartışılması gereken asıl noktanın, iktidar bloğuyla nasıl görüşüldüğü olduğunu belirten Beştaş, bu durumun bazı kesimlerde "Eyvah Kürtler şimdi eşit mi olacak?" şeklinde bir duygu yarattığını iddia etti. Beştaş, herkesin eşit hukuk içinde yaşaması gereken bir Türkiye'yi savunduğunu ve bu fikrin henüz tam olarak kabul görmediğini dile getirdi. Bu eleştirilerde, Kürtlerin artık aktör olarak kabul görmesiyle ilgili bir kaygı olduğunu, Kürt siyasal hareketine sürekli rol biçme anlayışının hakim olduğunu söyledi.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Beştaş, bu değerlendirmelerinin hem iktidar hem de muhalefet için geçerli olduğunu belirterek, eleştirenlerin yaklaşımında neredeyse barışın olmaması, silahların bırakılmaması noktasına varıldığını ifade etti. Çözümün, sürecin içine girmek, dönüştürmek ve katkı yapmak olduğunu savundu. İktidarla muhatap olmalarının nedeninin, AKP'nin halk tarafından seçilmiş olması olduğunu ve sürecin sadece iktidarla değil, muhalefet ve toplumla birlikte yürütülmesi gerektiğini düşündüğünü ekledi.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından DEM Parti tarafından ziyaret edilmemesiyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Beştaş, demokratikleşme perspektiflerinin tutuklanan herkesi kapsadığını, bu konuda sayısız açıklama yaptıklarını belirtti. Kent Uzlaşısı'nda Kürtlerin Batı'da temsil edilemeyeceği gibi iddiaların olduğunu, kendilerinin Kürt partisi olmadığını ve geçmişte dokunulmazlıkların kaldırılması gibi ağır deneyimler yaşadıklarını hatırlattı.

Son olarak, Özgür Özel’in “Ben Erdoğan’la menemen bile yapmam” sözlerine geri dönen Beştaş, yeni anayasa sürecinde hiçbir partinin "masada olmama" lüksünün olmadığını, herkesin 86 milyonun taleplerini ifade etme sorumluluğu taşıdığını vurguladı. Demokratik anayasa gerekliliğini uzun yıllardır savunduklarını, anayasanın bir kişinin görev süresini uzatmak veya kısaltmaktan öte bir ihtiyaç olduğunu, demokratikleşme meselesinin herkesi ilgilendirdiğini ve "küstüm oynamıyorum" yaklaşımından uzak durulması gerektiğini belirtti. Tüm partilerin sürece katılması ve halkın da sürece dahil edilmesi gerektiğini savundu.

Haber Merkezi