Chp'den Emniyet'e Jammer Yanıtı: İmamoğlu'na Terör Tehdidine Karşı Koruma Var, Geçmişte de Kullanıldı
CHP'li Murat Bakan, İmamoğlu'nun katıldığı bir otelde jammer kullanımının "ölçülü bir koruma tedbiri" olduğunu savunarak, haberleşme özgürlüğünün ihlal edilmediğini belirtti. Emniyet Genel Müdürlüğü ise belediyelerin jammer kullanma yetkisi olmadığını ve yetkisiz kullanımın suç teşkil ettiğini açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, kamuoyunda tartışma yaratan jammer kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan, uygulamanın sadece Ekrem İmamoğlu'nun bulunduğu alanlarda, sınırlı zaman dilimlerinde ve ölçülü bir koruma tedbiri olarak gerçekleştirildiğini belirtti. Bu açıklamalar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 12 Ekim 2024 tarihinde bir otelde yaptığı görüşmede 'jammer' kullanılması iddialarının ardından geldi.
EMNİYET'TEN AÇIKLAMA
Emniyet Genel Müdürlüğü ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, belediye başkanlarının frekans kesici (jammer) kullanma yetkisi olmadığını vurgulayarak, yetkisiz kullanımın Türk Ceza Kanunu'na göre suç teşkil ettiğini belirtti. İmamoğlu'nun 23 Mart'tan beri Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu bu süreçte, jammer kullanımıyla ilgili tartışmalar kamuoyunun gündemine oturdu.
CHP'DEN SAVUNMA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün açıklaması ve İmamoğlu hakkında çıkan haberler üzerine kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı. Bakan, İmamoğlu hakkında İstanbul Valiliği tarafından terör tehdidine dayalı resmi bir koruma kararı bulunduğunu ve bu nedenle koruma önlemlerinin alındığını ifade etti.
Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Emniyet Genel Müdürlüğü’nün frekans kesici (jammer) kullanımı üzerine yaptığı açıklama ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında bazı basın yayın organlarında çıkan haberler üzerine, CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı olarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı doğmuştur."
Bakan, İmamoğlu'nun 7 gün 24 saat esasına göre devlet tarafından korunduğunu ve sürekli bir güvenlik tehdidi altında olduğunu vurguladı. Ayrıca, geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş tüm başkanlar için de benzer koruma önlemlerinin alındığını ve frekans kesici (jammer) cihazlarının kullanıldığını hatırlattı.
"Bu uygulama, sadece Sayın İmamoğlu’na mahsus değildir; kişiye özel bir imtiyaz veya keyfi bir uygulama söz konusu değildir. Anayasa’nın 17. maddesi uyarınca yaşam hakkı, tüm hak ve özgürlüklerin temelidir. Hiçbir idari işlem veya teknik düzenleme, yaşam hakkının korunmasına engel teşkil edemez."
Bakan, jammer kullanımının ölçülü ve orantılı bir koruma tedbiri olarak gerçekleştirildiğini ve başka bireylerin haberleşme özgürlüğünü ihlal eden bir durumun oluşmadığını savundu. Bu konuda herhangi bir vatandaş şikayeti veya haberleşme mağduriyeti kaydının bulunmadığını da sözlerine ekledi.
"Tüm bu gerçekler ışığında bir kez daha altını çiziyoruz: yaşam hakkının korunması, devletin anayasal ve evrensel hukuk düzeni çerçevesindeki en öncelikli sorumluluğudur. Devletin resmi koruma kararı verdiği bir kamu görevlisinin güvenliğini sağlamak amacıyla alınan makul, ölçülü ve sınırlı önlemler hukuka uygundur ve eleştirilemez."
Bakan, hukuku siyasallaştırarak yaşam hakkı gibi değerlere zarar vermeye çalışan anlayışlara karşı mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak açıklamalarını sonlandırdı.
Haber Merkezi