Uzmanlar Uyarıyor: Parasosyal İlişkiler Çocukları Yalnızlığa Sürüklüyor
Uzmanlar, sosyal medya fenomenleriyle kurulan "parasosyal ilişkilerin" çocukların kimlik gelişimini ve sosyal becerilerini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu ilişkilerin gerçek arkadaşlıkların yerini alarak yalnızlık, izolasyon ve manipülasyona yol açabileceği vurgulanıyor. Ergenlik çağındaki gençlerin bu durumdan özellikle etkilendiği belirtiliyor.
Sosyal medyada fenomenlerle kurulan tek taraflı “parasosyal ilişkilerin” çocukların kimlik gelişimini ve sosyal becerilerini zayıflattığını belirten uzmanlar, bu bağların gerçek arkadaşlıkların yerini alarak yalnızlık, izolasyon ve manipülasyona yol açabileceğini vurguluyor.
Televizyon, sosyal medya ve çevrimiçi platformlar aracılığıyla tanınan kişilerle kurulan tek taraflı parasosyal ilişkiler, özellikle ergenlik çağındaki gençlerde giderek yaygınlaşıyor. Uzmanlara göre bu durum, çocukların gerçek hayattaki arkadaşlıklarını gölgeleyerek hem duygusal hem de sosyal gelişimlerine zarar veriyor.
Hürriyet'in haberine göre, Yıldız Teknik Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Begüm Satıcı, ergenlik döneminde kurulan bu ilişkilerin güçlü bir dostluk kadar anlamlı hissedilebildiğini belirtti. Satıcı, “Parasosyal ilişkilerin en büyük tehlikesi, gerçek arkadaşlıkların yerini alabilmesi. Bu tür bağlanmalar, çocuğun akran ilişkilerine yeterince yatırım yapamamasına neden oluyor, empati, paylaşma ve işbirliği gibi becerileri gelişemiyor. Aşırı bağlılık, yalnızlık ve sosyal izolasyona zemin hazırlıyor” dedi.
Pedagog Emre Güzel ise parasosyal bağların güvenlik açısından da risk taşıdığını söyledi. Güzel, “Takipçilerinin duygusal bağlılığını bilen bir influencer, ‘Gerçek hayranım bunu alır’ gibi ifadelerle çocukları pahalı ürünlere yönlendirebilir. Daha da tehlikelisi, çocuğun bu sahte arkadaşının zararlı fikirlerini sorgusuzca benimsemesi” dedi. Güzel, sağlıksız beslenme, tehlikeli “challenge”lar, hızlı araç kullanımı veya madde kullanımının bu yolla çocuklara özendirilebileceğini belirtti.
Güzel, yasaklamanın çözüm olmadığını vurgulayarak ailelere şu önerilerde bulundu:
Çocuğun takip ettiği kişiler hakkında düzenli konuşun.
Sosyal medyada görülen hayatların ne kadarının gerçek olduğunu sorgulatın.
“Hayran olmak” ile “arkadaş olmak” arasındaki farkı anlatın.
Çocukları spor, sanat ve hobilerle destekleyin.
Aile içi iletişimi güçlendirin.
Bilişim Uzmanı Osman Demircan ise sorunun kaynağına işaret ederek, “Sosyal medyada gördüğümüz şatafatlı hayatlara özenmemizi sağlayan şey aslında algoritmalar. Çok ünlülerin ya da zenginlerin hayatına özenmemiz, onların gerçekten ‘mükemmel’ olmasından değil, algoritmanın bize onları en doğru şekilde sunmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Satıcı, “Parasosyal ilişkilerin en büyük tehlikesi, gerçek arkadaşlıkların yerini alabilmesi. Bu tür bağlanmalar, çocuğun akran ilişkilerine yeterince yatırım yapamamasına neden oluyor, empati, paylaşma ve işbirliği gibi becerileri gelişemiyor. Aşırı bağlılık, yalnızlık ve sosyal izolasyona zemin hazırlıyor” dedi.
Pedagog Emre Güzel ise parasosyal bağların güvenlik açısından da risk taşıdığını söyledi. Güzel, “Takipçilerinin duygusal bağlılığını bilen bir influencer, ‘Gerçek hayranım bunu alır’ gibi ifadelerle çocukları pahalı ürünlere yönlendirebilir. Daha da tehlikelisi, çocuğun bu sahte arkadaşının zararlı fikirlerini sorgusuzca benimsemesi” dedi. Güzel, sağlıksız beslenme, tehlikeli “challenge”lar, hızlı araç kullanımı veya madde kullanımının bu yolla çocuklara özendirilebileceğini belirtti.
Güzel, yasaklamanın çözüm olmadığını vurgulayarak ailelere şu önerilerde bulundu:
Çocuğun takip ettiği kişiler hakkında düzenli konuşun.
Sosyal medyada görülen hayatların ne kadarının gerçek olduğunu sorgulatın.
“Hayran olmak” ile “arkadaş olmak” arasındaki farkı anlatın.
Çocukları spor, sanat ve hobilerle destekleyin.
Aile içi iletişimi güçlendirin.
Bilişim Uzmanı Osman Demircan ise sorunun kaynağına işaret ederek, “Sosyal medyada gördüğümüz şatafatlı hayatlara özenmemizi sağlayan şey aslında algoritmalar. Çok ünlülerin ya da zenginlerin hayatına özenmemiz, onların gerçekten ‘mükemmel’ olmasından değil, algoritmanın bize onları en doğru şekilde sunmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
.
Haber Merkezi