Üniversitelerde Özgürlük Kısıtlaması

Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinde, öğrenci haklarına yönelik endişeler artıyor. İstanbul Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) öğrencilerin maruz kaldığı güvenlik müdahaleleri ve disiplin soruşturmaları, akademik özgürlük ve öğrenci haklarına dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.

İstanbul Üniversitesi'nde Yaşanan Olaylar

İstanbul Üniversitesi'nde, öğrencilerin yılbaşı kutlaması için bir ağacı süsleme girişimi, güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle sonuçlandı. Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, bu olaya sert bir şekilde tepki göstererek, üniversitede uzun süredir devam eden sıkı yönetim politikalarını eleştirdi. Açıklamada, yasaklanan piknikler ve etkisiz hale getirilen öğrenci kulüpleri gibi örnekler verilerek, 18 Aralık 2023'teki olayın bu politikaların bir parçası olduğu vurgulandı. Güvenlik güçlerinin öğrencilere saldırısının yaralılarla sonuçlandığı belirtilerek, üniversite yönetiminin bu tür etkinliklere şiddetle müdahale etmesi kabul edilemez bulundu.

'Üniversiteler Öğrencilerindir' Açıklaması

Eğitim Sen'in açıklamasında, üniversitelerin öğrencilere, akademik ve idari çalışanlara ait olduğu vurgulanarak, kurumların iktidarın şahsi mülkü olmadığı belirtildi. Üniversitelerin iktidarın tasavvuruna uygun şekilde yeniden yapılandırıldığı ve akademik kadroların aile üyeleriyle doldurulduğu iddia edildi. İstanbul Üniversitesi yönetiminin, ailevi bir mağduriyeti paylaşmak için kurum sayfasını kullanmasının eleştirildiği açıklamada, üniversitelerin öğrencilerin, akademik ve idari çalışanların ve tüm bileşenlerin mülkü olduğu vurgulandı.

ODTÜ'de Öğrenci Haklarına Müdahale

ODTÜ öğrencileri, 22 Kasım'da daha iyi yemekhane, yurt ve ring koşulları için imza topladı. 200 kadar öğrenci, "Bir kişi daha eksilmeyeceğiz" ve "İnsanca yaşamak için buradayız" yazılı pankartlar taşıyarak rektörlük binasına yürüdü. Bu yürüyüşte "Verşan Kök ODTÜ'ye rektör olamaz" ve "Rektörlük yıkılsın, yemekhane yapılsın" gibi sloganlar atıldı.

ODTÜ rektörlüğü, bu yürüyüşe katılan öğrencilere disiplin soruşturması açtı. Soruşturma metninde, yürüyüşte açılan pankartlar ve atılan sloganlar neden olarak gösterildi. Öğrenciler, 26 Aralık'ta savunma yapmak üzere çağrıldı.

Bu olaylar, Türkiye'nin üniversitelerinde öğrenci hakları ve akademik özgürlüklere yönelik ciddi endişeleri gündeme getiriyor. Öğrencilerin ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakları, güvenlik müdahaleleri ve disiplin soruşturmaları ile sınanıyor. Bu durum, Türkiye'nin akademik camiasında daha geniş bir tartışma başlatmış durumda.