Türkiye'nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı Kumpas Davasıyla TSK'dan İhraç Edilmiş

Türkiye'nin ilk astronotu unvanına sahip Alper Gezeravcı'nın hayatı, tuhaf bir döneme tanıklık etti. Kumpas davası sonucu TSK'dan ihraç edilen Gezeravcı, olağanüstü yaşamıyla dikkat çekiyor. Türkiye'nin uzaya gönderdiği ilk astronotunun başından geçenler merak konusu oldu.

Yayınlanma:
Türkiye'nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı Kumpas Davasıyla TSK'dan İhraç Edilmiş

İlk Türk astronot Hava Pilot Albay Alper Gezeravcı'nın FETÖ'nün kumpaslarla mağdur ettiği TSK personelinden olduğu öğrenildi. Albay Alper Gezeravcı'nın FETÖ kumpas soruşturmasıyla Türk TSK'dan ihraç edildikten sonra Türk Hava Yolları’nda çalışmaya başladığı, açtığı davayı kazanan Gezeravcı’nın Temmuz 2020’de TSK’ya geri döndüğü ortaya çıktı.

Gezeravcı FETÖ kumpas davasında sanık olarak yer almadı. 10haber'den Ersin Eroğlu'nun haberine göre, FETÖ savcıları Gezeravcı’nın adını soruşturmada geçirince TSK hakkında idari soruşturma yaptı ve Gezeravcı FETÖ iftiralarından da 2020 yılında beraat edip aklandı. Açtığı davayı kazandıktan sonra 2020’de TSK’ya geri dönen Alper Gezeravcı, Adana’da filo akademik eğitim kol komutanı olarak görev yapıyor.

Mersinli Yörük bir ailenin çocuğu olan Alper Gezeravcı 1979 yılında Silifke’de doğdu. Hava Harp Okulu’ndan mezun olduğunda 22 yaşındaydı. 2001 devresi olan Alper Gezeravcı yüksek lisansını ise Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü’nde tamamladı.

ASKERİ CASUSLUK KUMPASINDA NELER YAŞANMIŞTI?

İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010’da gönderilen ihbar maili üzerine Asayiş Şubesi Ahlak Büro Amirliğinin başlattığı Organize Suçlarla Mücadele Şubesince sürdürülen yaklaşık üç yıllık araştırma sonunda 49’u muvazzaf asker 93 şüphelinin tutuklanmasına karar verilmişti. Savcı Zafer Kılınç’ın “askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma” suçlamasıyla 49’u muvazzaf asker 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında iki yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.

İddianamede adı geçen 831 mağdurdan aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensubunun da olduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti.

Örgüt lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçlarından müebbet ve dokuzar yıl, o dönem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele hakkında da “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlamasıyla iki ila altı yıl hapis cezası talep edilmişti.

İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013’te görülmeye başlanan davada 44’ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 sanık tahliye edilmişti.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından davanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmış, beşi asker 10 tutuklunun da bu mahkemece tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu kalmamıştı.

26 Şubat 2016’ya gelindiğinde bazı asker ve bürokratların tasfiyesi amacıyla kasıtlı usulsüzlükler yapılarak organize edilen davanın FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkmış, 357 sanığa da beraat verilmişti