Tunç Soyer'den Cezaevi Günlüğü: İzmir'in Cittaslow Metropol Modeli Dünyaya Örnek Olabilir
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, cezaevinden "Sakin Şehir" hareketini ve İzmir'deki Cittaslow Metropol modelini anlattı. "Yavaş" kelimesinin olumsuz algısına değinen Soyer, Seferihisar'da başlattıkları harekette "Sakin Şehir" ifadesini tercih ettiklerini belirtti. Farklı mahallelerdeki başarıların, Paris ve Brüksel gibi metropollere örnek olabileceğini vurguladı.
Tutuklu bulunduğu İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'ndan günlük notlarını paylaşan eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar’da başlattıkları “Sakin Şehir” hareketini ve İzmir’de uygulamaya konulan Cittaslow Metropol modelini anlattı. Soyer, farklı mahallelerde elde edilen başarıların, Paris ve Brüksel gibi metropollere de örnek olabileceğini söyledi.
Soyer, “Yavaş sözcüğünün maalesef kötü bir algısı var. TDK sözlüğünde hızlı olmayan, ağır aksak, aheste olarak tanımlanıyor. O nedenle Seferihisar Cittaslow Birliği’ne katılırken ‘Yavaş Şehir’ yerine ‘Sakin Şehir’ demeyi tercih ettik” ifadelerini kullandı.
Cittaslow Birliği’nin 1999’da İtalya’da kurulduğunu hatırlatan Soyer, hareketin küreselleşmenin yarattığı tek tipleşmeye karşı yerel değerleri korumayı, yaşamın keyifli bir tempoda sürmesini ve yaşam kalitesini artırmayı amaçladığını aktardı. Bugün 33 ülkeden 297 üyesi bulunan Cittaslow’un, 7 başlık ve 72 kriter üzerinden üyelik verdiğini belirtti.
Soyer, Seferihisar’ın 2009’da kriterleri tamamlayarak Türkiye’nin ilk Cittaslow üyesi olduğunu, ardından Türkiye’den 25, Kuzey Kıbrıs’tan da 5 kentin birliğe katıldığını belirtti.
Cittaslow’un 50 bin nüfusun altındaki kentler için tasarlanmış bir model olduğunu hatırlatan Soyer, “Bunu bir metropole nasıl uygulayacaksınız? diye soruyordum. İzmir’de belediye başkanı olunca bunu hayata geçirmek için zemin doğdu” dedi.
Soyer, Cittaslow Metropol fikrini şöyle anlattı:
“İzmir 1293 mahalle ve köyden oluşuyor. Her mahalleye kriterleri tek tek uyguladığınızda, bütün şehri Cittaslow haline getirmek mümkündü. Cittaslow Metropol’ün başarısı, kriterleri mahalle bazında uygulamaktan geçiyordu. Böylece tek tek dönüşen mahalle ve köyler, topyekûn şehrin dönüşümünü sağlayacaktı.”
Bu amaçla Karşıyaka’da Demirköprü ve Konak’ta Pazaryeri mahallelerini pilot bölge olarak seçtiklerini belirten Soyer, farklı sosyal yapıya sahip iki mahallede de başarılı sonuç aldıklarını, mahalle sakinlerinin memnuniyetinin doğru yolda olduklarını gösterdiğini kaydetti.
Cittaslow Metropol modelinin, uluslararası ve yerel paydaşlarla birlikte geliştirildiğini belirten Soyer, ana temaları şöyle sıraladı: toplum, kentsel direnç, iyi gıdaya erişim, hareketlilik, iyi yönetişim ve sakin mahalle.
Soyer, Paris, Brüksel ve Busan gibi büyük şehirlerin de bu modelin sonuçlarını beklediğini ifade ederek, “Dünyaya örnek olabilecek bir uygulama olmasını diliyorum” dedi.
Bugün 33 ülkeden 297 üyesi bulunan Cittaslow’un, 7 başlık ve 72 kriter üzerinden üyelik verdiğini belirtti.
Soyer, Seferihisar’ın 2009’da kriterleri tamamlayarak Türkiye’nin ilk Cittaslow üyesi olduğunu, ardından Türkiye’den 25, Kuzey Kıbrıs’tan da 5 kentin birliğe katıldığını belirtti.
Cittaslow’un 50 bin nüfusun altındaki kentler için tasarlanmış bir model olduğunu hatırlatan Soyer, “Bunu bir metropole nasıl uygulayacaksınız? diye soruyordum. İzmir’de belediye başkanı olunca bunu hayata geçirmek için zemin doğdu” dedi.
Soyer, Cittaslow Metropol fikrini şöyle anlattı:
“İzmir 1293 mahalle ve köyden oluşuyor. Her mahalleye kriterleri tek tek uyguladığınızda, bütün şehri Cittaslow haline getirmek mümkündü. Cittaslow Metropol’ün başarısı, kriterleri mahalle bazında uygulamaktan geçiyordu. Böylece tek tek dönüşen mahalle ve köyler, topyekûn şehrin dönüşümünü sağlayacaktı.”
Bu amaçla Karşıyaka’da Demirköprü ve Konak’ta Pazaryeri mahallelerini pilot bölge olarak seçtiklerini belirten Soyer, farklı sosyal yapıya sahip iki mahallede de başarılı sonuç aldıklarını, mahalle sakinlerinin memnuniyetinin doğru yolda olduklarını gösterdiğini kaydetti.
Cittaslow Metropol modelinin, uluslararası ve yerel paydaşlarla birlikte geliştirildiğini belirten Soyer, ana temaları şöyle sıraladı: toplum, kentsel direnç, iyi gıdaya erişim, hareketlilik, iyi yönetişim ve sakin mahalle.
Soyer, Paris, Brüksel ve Busan gibi büyük şehirlerin de bu modelin sonuçlarını beklediğini ifade ederek, “Dünyaya örnek olabilecek bir uygulama olmasını diliyorum” dedi.
.
Haber Merkezi