Tüm Emeklilerin Sendikası'ndan Diyanet'e Hutbe Tepkisi

Tüm Emeklilerin Sendikası Kadın Sekreterliği, Diyanet'in kadınların miras haklarına ilişkin hutbesine sert tepki gösterdi. Diyanet'in Anayasa suçu işlediğini savunan Sekreterlik, hutbelerle kadınların kazanımlarının yok edilemeyeceğini vurgulayarak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması çağrısında bulundu.

Yayınlanma:
Tüm Emeklilerin Sendikası'ndan Diyanet'e Hutbe Tepkisi

 

Tüm Emeklilerin Sendikası Kadın Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçtiğimiz haftaki Cuma hutbesinde kadınların miras haklarına ilişkin ifadelere tepki gösterdi. Açıklamada, Diyanet'in Anayasa suçu işlediği vurgulanarak; "Halkın vergileriyle lüks yaşam süren, kendi deyimiyle 'kul hakkı' yiyen, kadın düşmanı Diyanet kapatılsın. Kadınların Anayasa’da güvence altına alınan kazanımları cuma hutbeleriyle kaldırılamaz" denildi.

Diyanet'in cuma hutbesi: Kız çocuğunun yarı mirası kabul etmemesi, kul hakkıymış!

Açıklamada "Kadınların Anayasa’da güvence altına alınan kazanımları cuma hutbeleriyle kaldırılamaz" ifadesi kullanılırken, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması gerektiği belirtildi.

Tüm Emeklilerin Sendikası Kadın Sekreterliği'nin açıklamasında ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Anayasa'yı ihlal ettiğine dikkat çekildi.

Sekreterlikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“Diyanet İşleri Başkanlığı, son zamanlarda yayınladığı cuma hutbeleriyle kadınların yaşam haklarına ve eşitliğine saldırarak, kadın düşmanlığı üzerinden dinî esaslarla yönetilen, Anayasayı yok sayan bir düzenin taşlarını döşemeye çalışmaktadır.

Bu anlayış, Türkiye’de kadın haklarını hedef alan bir programın parçasıdır. Bu konuda hızlı bir çalışma yürütüldüğünün farkındayız.

Adalet Bakanlığı’nın hisseli miras paylaşımlarında “arabuluculuk” yöntemi kisvesi altında kadınları daha az pay almaya ikna etme hevesi, Diyanet’in cuma hutbeleriyle desteklenmektedir.

Önce kadınların kılık kıyafetiyle ilgili hutbe yayınlandı. Kadınları ikinci sınıf insan gören “Yüce Rabbimizin emri” başlıklı söylem, Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine doğrudan saldırıdır. Medeni Kanun’un eşitlik ilkesine saldırıdır. Erkek egemen zihniyetin dinî yorumlarla güncellenmesidir.

Geçtiğimiz hafta ise kadınların eşit miras hakkını yarıya indirme söylemi, Diyanet tarafından 90 bin camide eş zamanlı olarak okutuldu. Bu hutbelerle kadınlar açık hedef haline getirilmektedir. Diyanet’in “kul hakkı” söylemiyle başlayan hutbesi, erkeğin miras payını büyüten, kadının miras payını küçülten İslam hukukunun erkek egemen miras sistemini meşrulaştırma çabasıdır.

Bu sadece dinî bir yorum değil, laik hukuk düzenine ve kadınların yıllardır süren eşitlik mücadelesine doğrudan saldırıdır.

Kadınların ve erkeklerin eşit miras hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Bu hak, Anayasa’nın 10. maddesiyle belirlenen eşitlik ilkesinin ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bir gereğidir. Dolayısıyla bu hak, vazgeçilmez bir yurttaşlık hakkıdır.

15 Ağustos 2021’de, Amerikan projesiyle Afganistan’da yönetimin kadın düşmanı Taliban tarafından ele geçirilmesinin yıldönümünde, Diyanet’in kadın haklarına yönelik bu açık ve aleni saldırısı tesadüf değildir.

Anayasa’nın medeni hukukunu reddederek, dinî kurallarla alternatif bir sistem getirmeye çalışan Diyanet, Anayasa suçu işlemektedir.

Kadınların Anayasa’da güvence altına alınan kazanımları cuma hutbeleriyle kaldırılamaz.

Bu gerici ve bağnaz zihniyetin hayalini kurduğu toplum düzenine teslim olmayacağız.

Haklarımızdan da, laiklikten de vazgeçmiyoruz.

Eşitlik mücadelesi; emek ve demokrasi mücadelesi veren tüm toplumsal kesimlerin ortak mücadelesidir.

Halkın vergileriyle lüks yaşam süren, kendi deyimiyle “kul hakkı” yiyen, kadın düşmanı Diyanet kapatılsın!

Kadınlar yarım mirasa da, yarım yaşama da razı değildir. Kadınlar, gerici her türlü adımı geri püskürtecek güce ve iradeye sahiptir.”

Bu anlayış, Türkiye’de kadın haklarını hedef alan bir programın parçasıdır. Bu konuda hızlı bir çalışma yürütüldüğünün farkındayız.

Adalet Bakanlığı’nın hisseli miras paylaşımlarında “arabuluculuk” yöntemi kisvesi altında kadınları daha az pay almaya ikna etme hevesi, Diyanet’in cuma hutbeleriyle desteklenmektedir.

Önce kadınların kılık kıyafetiyle ilgili hutbe yayınlandı. Kadınları ikinci sınıf insan gören “Yüce Rabbimizin emri” başlıklı söylem, Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine doğrudan saldırıdır. Medeni Kanun’un eşitlik ilkesine saldırıdır. Erkek egemen zihniyetin dinî yorumlarla güncellenmesidir.

Geçtiğimiz hafta ise kadınların eşit miras hakkını yarıya indirme söylemi, Diyanet tarafından 90 bin camide eş zamanlı olarak okutuldu. Bu hutbelerle kadınlar açık hedef haline getirilmektedir. Diyanet’in “kul hakkı” söylemiyle başlayan hutbesi, erkeğin miras payını büyüten, kadının miras payını küçülten İslam hukukunun erkek egemen miras sistemini meşrulaştırma çabasıdır.

Bu sadece dinî bir yorum değil, laik hukuk düzenine ve kadınların yıllardır süren eşitlik mücadelesine doğrudan saldırıdır.

Kadınların ve erkeklerin eşit miras hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile güvence altına alınmıştır. Bu hak, Anayasa’nın 10. maddesiyle belirlenen eşitlik ilkesinin ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bir gereğidir. Dolayısıyla bu hak, vazgeçilmez bir yurttaşlık hakkıdır.

15 Ağustos 2021’de, Amerikan projesiyle Afganistan’da yönetimin kadın düşmanı Taliban tarafından ele geçirilmesinin yıldönümünde, Diyanet’in kadın haklarına yönelik bu açık ve aleni saldırısı tesadüf değildir.

Anayasa’nın medeni hukukunu reddederek, dinî kurallarla alternatif bir sistem getirmeye çalışan Diyanet, Anayasa suçu işlemektedir.

Kadınların Anayasa’da güvence altına alınan kazanımları cuma hutbeleriyle kaldırılamaz.

Bu gerici ve bağnaz zihniyetin hayalini kurduğu toplum düzenine teslim olmayacağız.

Haklarımızdan da, laiklikten de vazgeçmiyoruz.

Eşitlik mücadelesi; emek ve demokrasi mücadelesi veren tüm toplumsal kesimlerin ortak mücadelesidir.

Halkın vergileriyle lüks yaşam süren, kendi deyimiyle “kul hakkı” yiyen, kadın düşmanı Diyanet kapatılsın!

Kadınlar yarım mirasa da, yarım yaşama da razı değildir. Kadınlar, gerici her türlü adımı geri püskürtecek güce ve iradeye sahiptir.”

.

Haber Merkezi