TİSK Raporu: Doğu İlleri Ekonomik Göstergelerde Geride Kaldı
TİSK raporuna göre, çatışmalardan etkilenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri, yıllık gelirden düşük pay alıyor. Bölgedeki kişi başına düşen milli gelir, Türkiye ortalamasının yarısından az. İşsizliğin yüksek olduğu bölgede, istihdamın önemli bir kısmı kayıt dışı. Türkiye'deki her 5 işsizden biri bu illerde yaşıyor.
12 Eylül 2025 18:10
TİSK’in Süreç Komisyonu’na sunduğu rapora göre çatışmalardan etkilenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinin yıllık gelirden aldığı pay yüzde 5,2. Kişi başına düşen milli gelirde Türkiye ortalaması 13 bin 243 dolar iken bölge illerinde 5 bin 817 dolar. Toplam istihdamın yüzde 7,9’u bölge illerinde ve bunun da neredeyse yarısı kayıt dışı. Rapora göre Türkiye’deki 5 işsizden biri de bu illerde yaşıyor.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK), Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda sunduğu rapor, çatışmalı süreçlerin Türkiye’ye maliyetine ilişkin verileri ortaya koydu. 20 işveren sendikasının bağlı olduğu TİSK’in “Barış için Ortak Zemin: Güven, İstikrar, Yatırım, Üretim, Kalkınma” başlıklı raporunda “6. bölge” olarak tanımlanan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller (Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt, Bingöl, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Hakkari, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan) referans alındı.
Raporda bu illerdeki toplam nüfusun 10,7 milyon olduğu ancak ekonomik göstergelere göre potansiyelinin potansiyelinin çok gerisinde olduğu kaydedildi. Bu illerdeki ekonomik göstergeler şöyle sıralandı:
Yıllık üretim: 61 milyar dolar Yıllık üretimin ülke içindeki payı: Yüzde 5,4
Yıllık ihracat: 2,9 milyar dolarYıllık ihracatın ülke içindeki payı: Yüzde 1,1
Toplam istihdam: 2,6 milyon kişi Toplam istihdamın ülke içindeki payı: Yüzde 7,9
Teşvik belgeli yatırım miktarı: 706 milyar TLTeşvik belgeli yatırım miktarının ülke içindeki payı: Yüzde 4,8
Rapora göre bölge illerinin Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’dan aldıkları pay yüzde 5,2. Sektörel dağılımlara göre ise şöyle:
Kişi başı milli gelir karşılaştırması da yapılan raporda bölge illerinin kişi başı milli gelirinin Türkiye ortalamasının çok geride olduğu görülüyor. Türkiye ortalaması 13 bin 243 dolar olan kişi başı milli gelir; bölge illerinde 5 bin 817 dolara geriliyor.
Çatışmalardan etkilenen bölgelerde kayıt dışı istihdam oranının yüksek olduğu tespitinin yapıldığı rapora göre söz konusu illerde 2,6 milyon olan istihdamın 1,2 milyonu yani neredeyse yarısı kayıt dışı. Yani neredeyse her iki kişiden biri kayıt dışı çalışıyor.
Türkiye’de 4,1 milyon iş bulma umudu olmayan ve iş aramayan kişi olduğu tespitine yer verilen rapora göre bu kişilerin beşte birine denk gelen 864 bin kişi bölge illerinde yaşıyor. Yani Türkiye’deki beş işsizden biri çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor.
Barışın ekonomik büyüme ve kalkınmadaki kritik bir görevi olduğu ifade edilen raporda, “Barış ortamı sermayeyi çeker: yatırım, istihdam artar, vergi tabanı güçlenir” denildi.
Barış düzeyi yüksek ülkeler ve barış düzeyi düşük ülkeler arasında ekonomik gösterge kıyaslaması da yapılan raporda şu tespitlere yer verildi:
*Barış düzeyi çok yüksek olan ülkeler, barış düzeyi çok düşük ülkelere kıyasla her yıl yüzde 2 daha yüksek GSYH büyümesi kaydetmiştir.
*Barış düzeyi çok düşük ülkelerdeki enflasyon oynaklığı, barış düzeyi çok yüksek ülkelere göre yedi ila 34 kat daha yüksek kaydedildi.
*Barış düzeyi çok düşük ülkelerde faiz oranlarındaki oynaklık, barış düzeyi çok yüksek ülkelere kıyasla yaklaşık altı kat daha yüksek.
TİSK, hazırladığı raporda şiddet ve terörün etkilediği süreçlerin neden olduğu ekonomik kayıpları da tespit etti. Üç farklı yöntemle yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye’nin bir yıllık ortalama kaybının 140 milyar dolar ile 240 milyar dolar arasında olduğu tespit edildi.
TİSK, Türkiye’nin yıllık kaybının 100 milyar olduğunu varsayarak bu parayla bir yılda yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
bölge” olarak tanımlanan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller (Adıyaman, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman, Siirt, Bingöl, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Hakkari, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan) referans alındı.Raporda bu illerdeki toplam nüfusun 10,7 milyon olduğu ancak ekonomik göstergelere göre potansiyelinin potansiyelinin çok gerisinde olduğu kaydedildi. Bu illerdeki ekonomik göstergeler şöyle sıralandı:
Yıllık üretim: 61 milyar dolar Yıllık üretimin ülke içindeki payı: Yüzde 5,4
Yıllık ihracat: 2,9 milyar dolarYıllık ihracatın ülke içindeki payı: Yüzde 1,1
Toplam istihdam: 2,6 milyon kişi Toplam istihdamın ülke içindeki payı: Yüzde 7,9
Teşvik belgeli yatırım miktarı: 706 milyar TLTeşvik belgeli yatırım miktarının ülke içindeki payı: Yüzde 4,8
Rapora göre bölge illerinin Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’dan aldıkları pay yüzde 5,2. Sektörel dağılımlara göre ise şöyle:
Kişi başı milli gelir karşılaştırması da yapılan raporda bölge illerinin kişi başı milli gelirinin Türkiye ortalamasının çok geride olduğu görülüyor. Türkiye ortalaması 13 bin 243 dolar olan kişi başı milli gelir; bölge illerinde 5 bin 817 dolara geriliyor.
Çatışmalardan etkilenen bölgelerde kayıt dışı istihdam oranının yüksek olduğu tespitinin yapıldığı rapora göre söz konusu illerde 2,6 milyon olan istihdamın 1,2 milyonu yani neredeyse yarısı kayıt dışı. Yani neredeyse her iki kişiden biri kayıt dışı çalışıyor.
Türkiye’de 4,1 milyon iş bulma umudu olmayan ve iş aramayan kişi olduğu tespitine yer verilen rapora göre bu kişilerin beşte birine denk gelen 864 bin kişi bölge illerinde yaşıyor. Yani Türkiye’deki beş işsizden biri çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor.
Barışın ekonomik büyüme ve kalkınmadaki kritik bir görevi olduğu ifade edilen raporda, “Barış ortamı sermayeyi çeker: yatırım, istihdam artar, vergi tabanı güçlenir” denildi.
Barış düzeyi yüksek ülkeler ve barış düzeyi düşük ülkeler arasında ekonomik gösterge kıyaslaması da yapılan raporda şu tespitlere yer verildi:
*Barış düzeyi çok yüksek olan ülkeler, barış düzeyi çok düşük ülkelere kıyasla her yıl yüzde 2 daha yüksek GSYH büyümesi kaydetmiştir.
*Barış düzeyi çok düşük ülkelerdeki enflasyon oynaklığı, barış düzeyi çok yüksek ülkelere göre yedi ila 34 kat daha yüksek kaydedildi.
*Barış düzeyi çok düşük ülkelerde faiz oranlarındaki oynaklık, barış düzeyi çok yüksek ülkelere kıyasla yaklaşık altı kat daha yüksek.
TİSK, hazırladığı raporda şiddet ve terörün etkilediği süreçlerin neden olduğu ekonomik kayıpları da tespit etti. Üç farklı yöntemle yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye’nin bir yıllık ortalama kaybının 140 milyar dolar ile 240 milyar dolar arasında olduğu tespit edildi.
TİSK, Türkiye’nin yıllık kaybının 100 milyar olduğunu varsayarak bu parayla bir yılda yapılabilecekleri şöyle sıraladı:
.Haber Merkezi