Tartışmalı Beraat: Mahkeme, 16 Yaşındaki Çocuğun İstismarında "Çocuğun Büyük Göründüğü" Gerekçesini Öne Sürdü

İstanbul’da 16 yaşındaki bir kız çocuğuna yönelik istismar iddiasıyla açılan davada mahkemenin verdiği beraat kararı, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların “çocuğun yaşını bilmedikleri” ve “çocuğun büyük göründüğü” gerekçesiyle beraatine karar verdi.

3 Ağustos 2023 tarihinde başlayan olay zincirine ilişkin iddianame yaklaşık bir yıl sonra, 2 Temmuz 2024’te hazırlandı. İddianameye göre, 26 yaşındaki Fatih P. ve 24 yaşındaki Sait A., sosyal medyada paylaşım yapan çocukla iletişime geçerek İstanbul’daki bir alışveriş merkezinde buluştu. Ardından çocukla birlikte evlerine gittikleri ve burada alkol ile ilaç verdikleri belirtilen sanıklar hakkında “çocuğun cinsel istismarı” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamaları yöneltildi.

Çocuğun daha sonra yardım istediği arkadaşının yönlendirmesiyle başka iki kişinin daha yanına gittiği, burada da istismara uğradığı öne sürüldü. Baba, çocuğun konum göndermesi üzerine polisle birlikte olay yerine gitti. Yapılan aramalarda fiziksel bulgulara ulaşıldı, ancak süreç boyunca hiçbir sanık tutuklanmadı.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, 15 Ocak 2025’te görülen duruşmada, savcılık dört sanığın cezalandırılmasını talep etti. Ancak mahkeme beraat kararı verdi. Karar gerekçesinde, “sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerine dair şüphelerden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı” ifade edildi. Mahkeme ayrıca, “mağdurun kimlik yaşından 1-2 yaş büyük göründüğü” tespitine yer verdi.

Cumhuriyet Savcısı’nın karara itirazı üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. İstinaf mahkemesi 24 Mart 2025’te, Sait A. ve Fatih P. hakkında verilen beraat kararını bozdu. Dosya yeniden Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Ancak mahkeme 1 Temmuz 2025’te yeniden beraat kararı verdi. Bu kez de “sanıkların çocuğun yaşını bilmedikleri ve bu nedenle suç kastlarının oluşmadığı” ifade edildi.

Davayı takip eden avukat Murat Ustabaşı, mahkeme kararını “hukuki garabet” olarak niteledi. Ustabaşı, “Savcılık mütalaasında nitelikli cinsel istismardan ceza istenirken, mahkeme beraat kararı veriyor. Olay 2023’te gerçekleşti, ancak mahkeme mağdurun yaşını 2025’e göre değerlendiriyor. Bu kabul edilemez. Sanıkların en az 15 yıl ceza alması gerekirdi” dedi.

, sosyal medyada paylaşım yapan çocukla iletişime geçerek İstanbul’daki bir alışveriş merkezinde buluştu. Ardından çocukla birlikte evlerine gittikleri ve burada alkol ile ilaç verdikleri belirtilen sanıklar hakkında “çocuğun cinsel istismarı” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamaları yöneltildi.

Çocuğun daha sonra yardım istediği arkadaşının yönlendirmesiyle başka iki kişinin daha yanına gittiği, burada da istismara uğradığı öne sürüldü. Baba, çocuğun konum göndermesi üzerine polisle birlikte olay yerine gitti. Yapılan aramalarda fiziksel bulgulara ulaşıldı, ancak süreç boyunca hiçbir sanık tutuklanmadı.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, 15 Ocak 2025’te görülen duruşmada, savcılık dört sanığın cezalandırılmasını talep etti. Ancak mahkeme beraat kararı verdi. Karar gerekçesinde, “sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerine dair şüphelerden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı” ifade edildi. Mahkeme ayrıca, “mağdurun kimlik yaşından 1-2 yaş büyük göründüğü” tespitine yer verdi.

Cumhuriyet Savcısı’nın karara itirazı üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. İstinaf mahkemesi 24 Mart 2025’te, Sait A. ve Fatih P. hakkında verilen beraat kararını bozdu. Dosya yeniden Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Ancak mahkeme 1 Temmuz 2025’te yeniden beraat kararı verdi. Bu kez de “sanıkların çocuğun yaşını bilmedikleri ve bu nedenle suç kastlarının oluşmadığı” ifade edildi.

Davayı takip eden avukat Murat Ustabaşı, mahkeme kararını “hukuki garabet” olarak niteledi. Ustabaşı, “Savcılık mütalaasında nitelikli cinsel istismardan ceza istenirken, mahkeme beraat kararı veriyor. Olay 2023’te gerçekleşti, ancak mahkeme mağdurun yaşını 2025’e göre değerlendiriyor. Bu kabul edilemez. Sanıkların en az 15 yıl ceza alması gerekirdi” dedi.

.

Haber Merkezi