Suriyelilerin Geri Dönüş Sayısı Yarım Milyona Yaklaştı, Zorla Geri Dönüş İddiası Gündemde
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, HTŞ'nin Esad yönetimini devirmesi sonrası Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerden 450 bini ülkesine döndü. Uzmanlar, Suriye'de henüz istikrarın sağlanmadığına dikkat çekerek, göçmenlere zorla geri dönüş formu imzalatıldığını iddia ediyor. Türkiye'de 3 milyona yakın Suriyeli göçmen bulunuyor.
01 Eylül 2025 10:23
Mahsun Kılıç -
İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı grupların Beşar Esad yönetimini devirdiği aralık ayından bu yana, Türkiye’de bulunan 3 milyona yakın Suriyeli göçmenin 450 bin 169’u ülkesine geri döndü. Suriye’ye geri dönüş için gerekli siyasal ve toplumsal istikrarın henüz olmadığına dikkat çeken uzmanlar ve STK’lar, göçmenlere de zorla geri dönüş formu imzalatıldığını ileri sürdü.
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından milyonlarca insan ülkesinden göç etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu’nun (UNHCR) verilerine göre, 2024 yılı sonu itibarıyla Suriyeli mülteci ve sığınmacı sayısı 6,1 milyona ulaşırken, 7,4 milyon kişi de ülke içinde yerinden edildi. Resmi rakamlara göre 3 milyondan fazla Suriyeli göçmen Türkiye’ye geldi.
HTŞ öncülüğündeki gruplar 8 Aralık 2024’te, 53 yıllık Esad yönetimini 12 günde devirdi. Şam'dan ayrılan Esad, ailesiyle birlikte Moskova'ya gitti. Suriye’de iktidarın değişmesiyle birlikte yeni bir dönem başladı.
Suriye’de yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’deki Suriyeli göçmenlerin geri dönüp dönmeyeceği de gündem oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 2024’te Suriyelilerin hızla ülkelerine döneceği mesajı verdi. Erdoğan, “Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye’de barış ortamı kök saldıkça, inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin sayısı da artacaktır” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre; Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de geçici koruma statüsünde 2 milyon 506 bin 740 Suriyeli göçmen bulunuyor.
Geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli göçmenleri en fazla ikamet ettiği iller; İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Hatay, Mersin ve Bursa olarak görülüyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlika’nın 29 Ağustos’ta paylaştığı verilere göre; Esad yönetiminin devrilmesinden bu yana 450 bin 169 Suriyeli göçmen ülkesine geri döndü.
Suriye’de HTŞ öncülüğünde kurulan hükümet henüz ülkede istikrarı sağlayamazken Aleviler, Dürziler ve Kürtlerle ortak bir paydada buluşamadı. Mart ayında HTŞ tarafından yapılan Alevi katliamı ve Dürzilerle yaşanan çatışmalar sonucunda binlerce Suriyeli yaşamını yitirdi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken geri dönüşlerin akıbeti belirsizliğini koruyor.
HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesinden sonra Türkiye’de yaşayan ve geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli mültecilere “gönüllü geri dönüşler” için iktidar tarafından bir süre tanındığını hatırlatan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır, “Türkiye’deki mültecilere her aileden bir kişinin ‘git, gör ve ona göre karar ver’ şeklinde ağustos ayına kadar olanak tanındı. Yaşadıkları yerin güvenliği ne durumda? Yaşam olanakları uygun mu? diye ülkelerine bakarak karar vermeleri beklendi” diye konuştu.
Aralık 2024’ten bu yana Suriyeli göçmenlerin ülkesine dönüşünde yaşanan artışı hatırlatan Çorabatır, bir günde yaklaşık olarak 500 kişinin Suriye’ye dönüş yaptığını belirtti. Çorabatır, “İnsanlara bekle ve gör politikasını uyguluyor. Bunu mültecilerle yaptığımız görüşmeler ve BM anketlerinden anlıyoruz. Türkiye’deki mevcut statülerini kaybetmek istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
Çorabatır, ABD ve Avrupa Birliği’nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırmış olmasına rağmen Suriye’de belirsizliğin devam ettiğini, belirli aralıklarla yaşanan çatışmaların insanlara güven vermediğini belirtti. BM tarafından yeni yaşam kurmaya giden Suriyeli göçmenlere yönelik teşvik edici yatırımlar ve yardımların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Esad yönetimi devrildikten sonra Suriyeli çocuk göçmenlere “Esad gitti, niye halen okulda duruyorsunuz, ülkenize gitsenize” denildiğini aktaran Çorabatır, “Güvenli bir yaşam alanı kuramayanlara ‘Evinizi nasıl tamir edeceksiniz’ diye sorulması gerekiyor. Deprem bölgelerinde konteyner ketlerde yaşayan depremzede Suriyeli mültecilere ‘Buradan çıkın, şehirde ev tutun kendinize’ deniliyor” diye konuştu.
Çorabatır, Suriye’de iyileşmeler olmasına rağmen halen su, elektrik ve internetin etkili bir şekilde insanlara verilemediğini belirtti.
Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre Suriye halen güvenli bir ülke olmadığını belirten Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı Sözcüsü Yıldız Önen, yeni kurulan Suriye hükümetinin tekçi zihniyete sahip olduğu için diğer etnik ve dini kimlikleri kapsayamadığını söyledi.
Bu durumun Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlere güven vermediğini kaydeden Önen, “Geri gönderme merkezlerinde insanlara zorla ‘gönüllü geri dönüş’ formu imzalatılıyor. İnsan haklarına uygun bir şekilde mültecilere davranılmıyor” dedi.
“Gönüllü geri dönüşler varsa niye mobil geri dönüş merkezleri var?’’ diyen Önen, yolda durdurulan Suriyeli göçmenlerin kimlik sorgularının ardından mobil geri dönüş merkezlerine götürüldüğünü ileri sürdü.
Bunun ardından Suriyeli göçmenlerin geri gönderme merkezlerine yollandığını ileri süren Önen, “Neden bu uygulamaya ihtiyaç duyuluyor? Neden yeni büyük geri gönderme merkezleri kuruluyor? Gönüllü geri dönüşte, geri gönderme merkezine gitmenize gerek yok. Göç idaresine başvurup, formu doldurduktan sonra mülteciler sınırdan çıkıp gider, bu gerçek gönüllülüktür” diye konuştu.
Önen, Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilerek sınır dışı edilen Suriyeli aktivist Taha Elgazi’ye geri dönüş formunun zorla imzalatıldığını belirterek, “Geri gönderme merkezlerinde göçmenler baskı altına alınıyor, sesleri kısılıyor. İnsan haklarına aykırı şekilde muamele edilerek, gönüllü geri gönderme formu zorla imzalatılarak ülkelerine gönderiliyor” dedi.
Mültecilerin, geri gönderme merkezlerinde “gönüllü geri dönüş” formuna attıkları üç imza olduğunu ifade eden Önen, “BM yetkileri ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin olması gerekiyor. Genelde imza esnasında göçmenlerle ilgili sivil toplum kuruluşları olmuyor, üçüncü imzalar daha sonra atılıyor” dedi. Gönen, “İyileştirme değil, tamamen geri gönderme merkezlerinin kapatılması gerekiyor” diye konuştu.
Şam'dan ayrılan Esad, ailesiyle birlikte Moskova'ya gitti. Suriye’de iktidarın değişmesiyle birlikte yeni bir dönem başladı.
Suriye’de yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’deki Suriyeli göçmenlerin geri dönüp dönmeyeceği de gündem oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık 2024’te Suriyelilerin hızla ülkelerine döneceği mesajı verdi. Erdoğan, “Suriye’de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. Suriye’de barış ortamı kök saldıkça, inanıyorum ki gönüllü geri dönüşlerin sayısı da artacaktır” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre; Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de geçici koruma statüsünde 2 milyon 506 bin 740 Suriyeli göçmen bulunuyor.
Geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli göçmenleri en fazla ikamet ettiği iller; İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Hatay, Mersin ve Bursa olarak görülüyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlika’nın 29 Ağustos’ta paylaştığı verilere göre; Esad yönetiminin devrilmesinden bu yana 450 bin 169 Suriyeli göçmen ülkesine geri döndü.
Suriye’de HTŞ öncülüğünde kurulan hükümet henüz ülkede istikrarı sağlayamazken Aleviler, Dürziler ve Kürtlerle ortak bir paydada buluşamadı. Mart ayında HTŞ tarafından yapılan Alevi katliamı ve Dürzilerle yaşanan çatışmalar sonucunda binlerce Suriyeli yaşamını yitirdi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken geri dönüşlerin akıbeti belirsizliğini koruyor.
HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesinden sonra Türkiye’de yaşayan ve geçici koruma statüsünde bulunan Suriyeli mültecilere “gönüllü geri dönüşler” için iktidar tarafından bir süre tanındığını hatırlatan İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır, “Türkiye’deki mültecilere her aileden bir kişinin ‘git, gör ve ona göre karar ver’ şeklinde ağustos ayına kadar olanak tanındı. Yaşadıkları yerin güvenliği ne durumda? Yaşam olanakları uygun mu? diye ülkelerine bakarak karar vermeleri beklendi” diye konuştu.
Aralık 2024’ten bu yana Suriyeli göçmenlerin ülkesine dönüşünde yaşanan artışı hatırlatan Çorabatır, bir günde yaklaşık olarak 500 kişinin Suriye’ye dönüş yaptığını belirtti. Çorabatır, “İnsanlara bekle ve gör politikasını uyguluyor. Bunu mültecilerle yaptığımız görüşmeler ve BM anketlerinden anlıyoruz. Türkiye’deki mevcut statülerini kaybetmek istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
Çorabatır, ABD ve Avrupa Birliği’nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırmış olmasına rağmen Suriye’de belirsizliğin devam ettiğini, belirli aralıklarla yaşanan çatışmaların insanlara güven vermediğini belirtti. BM tarafından yeni yaşam kurmaya giden Suriyeli göçmenlere yönelik teşvik edici yatırımlar ve yardımların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Esad yönetimi devrildikten sonra Suriyeli çocuk göçmenlere “Esad gitti, niye halen okulda duruyorsunuz, ülkenize gitsenize” denildiğini aktaran Çorabatır, “Güvenli bir yaşam alanı kuramayanlara ‘Evinizi nasıl tamir edeceksiniz’ diye sorulması gerekiyor. Deprem bölgelerinde konteyner ketlerde yaşayan depremzede Suriyeli mültecilere ‘Buradan çıkın, şehirde ev tutun kendinize’ deniliyor” diye konuştu.
Çorabatır, Suriye’de iyileşmeler olmasına rağmen halen su, elektrik ve internetin etkili bir şekilde insanlara verilemediğini belirtti.
Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre Suriye halen güvenli bir ülke olmadığını belirten Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı Sözcüsü Yıldız Önen, yeni kurulan Suriye hükümetinin tekçi zihniyete sahip olduğu için diğer etnik ve dini kimlikleri kapsayamadığını söyledi.
Bu durumun Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenlere güven vermediğini kaydeden Önen, “Geri gönderme merkezlerinde insanlara zorla ‘gönüllü geri dönüş’ formu imzalatılıyor. İnsan haklarına uygun bir şekilde mültecilere davranılmıyor” dedi.
“Gönüllü geri dönüşler varsa niye mobil geri dönüş merkezleri var?’’ diyen Önen, yolda durdurulan Suriyeli göçmenlerin kimlik sorgularının ardından mobil geri dönüş merkezlerine götürüldüğünü ileri sürdü.
Bunun ardından Suriyeli göçmenlerin geri gönderme merkezlerine yollandığını ileri süren Önen, “Neden bu uygulamaya ihtiyaç duyuluyor? Neden yeni büyük geri gönderme merkezleri kuruluyor? Gönüllü geri dönüşte, geri gönderme merkezine gitmenize gerek yok. Göç idaresine başvurup, formu doldurduktan sonra mülteciler sınırdan çıkıp gider, bu gerçek gönüllülüktür” diye konuştu.
Önen, Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilerek sınır dışı edilen Suriyeli aktivist Taha Elgazi’ye geri dönüş formunun zorla imzalatıldığını belirterek, “Geri gönderme merkezlerinde göçmenler baskı altına alınıyor, sesleri kısılıyor. İnsan haklarına aykırı şekilde muamele edilerek, gönüllü geri gönderme formu zorla imzalatılarak ülkelerine gönderiliyor” dedi.
Mültecilerin, geri gönderme merkezlerinde “gönüllü geri dönüş” formuna attıkları üç imza olduğunu ifade eden Önen, “BM yetkileri ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin olması gerekiyor. Genelde imza esnasında göçmenlerle ilgili sivil toplum kuruluşları olmuyor, üçüncü imzalar daha sonra atılıyor” dedi. Gönen, “İyileştirme değil, tamamen geri gönderme merkezlerinin kapatılması gerekiyor” diye konuştu.
.
Haber Merkezi