Starbucks'a Pompalı Saldırı

Adana'da bulunan bir Starbucks şubesine, şüpheli O.G. tarafından pompalı tüfekle ateş açıldı. Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, saldırganın ifadesine ulaştı. O.G., ifadesinde sosyal medyada Filistin'deki çatışmalarla ilgili videolar izlediğini ve bu videoların kendisinde derin bir etki yarattığını belirtti. Bu videoların etkisiyle Starbucks'a vardığını fark eden O.G., içinde anlam veremediği bir öfke hissettiğini ifade etti.

Şüpheli Saldırganın İfadesi

O.G., "Instagram'da gezinirken, Filistin'de ölenler ve yaralananlarla ilgili videolar izledim. Videolar beni aşırı etkiledi ve bir öfke patlaması yaşadım. İnançlı bir insan olduğum için insanlara zarar vermek istemedim, sadece dikkat çekmek istedim. Olay yerine geldiğimde, insanları dışarı çıkarmaları için bağırdım. Ardından 20 saniye bekleyerek tüfeğimle cama ve havaya ateş açtım" dedi.

Tanıkların Gözünden Korku Dolu Anlar

A.K. isimli bir çalışan, saldırı sırasında O.G.'nin yaklaşık 8-10 dakika boyunca insanları rehin tuttuğunu anlattı. A.K., "O.G. pompalı tüfekle içeri girdi, insanlar panik içinde kaçıştı. Üç kez ateş etti ve biz yerde saklanmak zorunda kaldık. O.G. çalışanların olduğu bölgeye doğru ateş açtı, yere yatmasam yaralanabilirdim" ifadelerini kullandı.

Bir diğer çalışan S.S.G. ise, "O.G. kahve dağıtım alanına ateş etti. Müşterileri aşağıdaki şifreli odaya yönlendirdim. Aşağı hareket ederken 3-4 el daha ateş etti. Bir kadın müşteri ve küçük çocuğu yerde donakalmış haldeydi. O.G.'nin tüfeği bana doğrultulduğunda çok korktum" şeklinde konuştu.

Olayın Sonuçları

Olay, O.G.'nin tüfeği bırakması ve polisi beklemesiyle son buldu. O.G.'nin bu hareketi, daha fazla zararın önlenmesine yardımcı oldu. Saldırı, toplumda büyük bir tepki yarattı ve Filistin meselesinin sosyal medyada nasıl etkiler yaratabileceğine dair ciddi soruları gündeme getirdi. Bu olay, sosyal medyanın ve çatışma görüntülerinin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini de gözler önüne serdi. Saldırının ardından güvenlik önlemlerinin artırılması ve bu tür olayların önlenmesi için daha etkin stratejiler geliştirilmesi gerektiği konusunda genel bir fikir birliği oluştu.