Sınav Kaygısıyla Başa Çıkmanın Yolları
Üniversite ve lise sınavları yaklaşırken artan öğrenci kaygısı üzerine Beykoz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, sınav stresinin etkilerini ve başa çıkma yöntemlerini açıkladı. Beyazyürek, öğrencilere sınav kaygısıyla mücadele edebilmeleri için pratik ve etkili öneriler sunuyor.
Üniversite ve lise giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin yaşadığı kaygı, Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mansur Beyazyürek tarafından mercek altına alındı. Prof. Dr. Beyazyürek, sınav stresinin öğrenci üzerindeki etkilerini ve bu stresle başa çıkma yöntemlerini detaylı bir şekilde ele aldı.
Sınav kaygısının sadece psikolojik bir durum olmadığını, aynı zamanda akademik başarıyı da olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Beyazyürek, "Sınav kaygısı, öğrencinin bilgi ve becerilerini sınav anında etkin bir şekilde kullanmasını engelleyebilir. Bu nedenle, kaygıyı tanımak, anlamak ve yönetmek büyük önem taşır," dedi. Prof. Dr. Beyazyürek, sınav kaygısıyla başa çıkma konusunda öğrencilere ve ailelere yönelik önemli tavsiyelerde bulundu.
Kaygının, hem bedensel hem de duygusal ve zihinsel anlamda yoğun bir uyarılma hali olduğunu belirten Prof. Dr. Beyazyürek, sınav kaygısının bu uyarılmanın sınav sürecinde yoğun bir şekilde hissedilmesiyle ortaya çıktığını ifade etti.
"Kaygı bazen sınava daha sıkı hazırlanmayı, motive olmayı ve başarıya ulaşma isteğini artırabilirken, yoğunlaştıkça olumsuz belirtilere ve sonuçlara yol açabiliyor," diyen Dr. Beyazyürek, sınav kaygısının belirtileri arasında öğrenilen bilgiyi aktaramama, okuduğunu anlamakta zorlanma, düşünceleri organize edememe, dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü, kalp çarpıntısı, kas gerginliği, mide bulantısı, hızlı solunum, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma gibi fiziksel belirtiler ile sinirlilik, karamsarlık, çaresizlik, korku gibi duygusal değişimler ve ders çalışmayı bırakma ya da sınavdan kaçınma gibi davranışların yer aldığını belirtti.
SINAV KAYGISIYLA MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Sınav kaygısıyla mücadelede bireysel yaklaşımların yanı sıra çevresel faktörlerin de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Beyazyürek, "Öncelikle olumsuz düşünce kalıplarını fark edip değiştirmek gerekiyor. Sınavın hayatın tek belirleyicisi olmadığını unutmamalıyız. 'Hayatta başarılı ve mutlu olmak için sınavı kazanmaktan başka yolum yok', 'Kesinlikle kazanmalıyım', 'Kazanamazsam utanırım, kimsenin yüzüne bakamam, alay konusu olurum' gibi katı düşünceler kaygıyı artırır. Bunun yerine, gerçekçi hedefler belirlemek ve süreci doğru yönetmek önemlidir. Kaygıyı yönetmenin temel yolları arasında zamanı etkili kullanmak, planlı çalışmak, olumlu düşünme alışkanlığı geliştirmek ve gevşeme tekniklerinden yararlanmak yer alır. Ayrıca, düzenli uyku, dengeli beslenme ve keyif veren aktivitelere zaman ayırmak da kaygı düzeyini azaltır," şeklinde konuştu.
AİLELERE ÖNERİLER
Ailelerin tutumlarının, sınav kaygısının artmasında veya azalmasında önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Beyazyürek, ailelere şu tavsiyelerde bulundu: "Aileler çocuklarına destekleyici bir yaklaşımla yaklaşmalı, yüksek ve sürekli başarı beklentisinden kaçınmalıdır. Olumsuz eleştirilerden uzak durmak, suçlamamak, başkalarıyla kıyaslamamak, aşırı mükemmeliyetçilikten ve rekabet baskısından uzak bir ortam yaratmak çok önemlidir. Kaygıyla başa çıkmak için yakın çevreden ve uzmanlardan destek almak da oldukça faydalıdır."
Prof. Dr. Beyazyürek, sınav kaygısını yönetme yöntemlerini üç aşamada özetledi.
Haber Merkezi
