Savcılık: Dorukhan Büyükışık Dövülerek Öldürüldü

İzmir'de 2018'de ölü bulunan Dorukhan Büyükışık'ın intihar etmediği, dövülerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Savcılık, olayla ilgili beş şüpheli hakkında "kasten öldürme" suçundan dava açılmasını istedi. Ailenin adalet arayışı ve elde ettiği deliller soruşturmanın seyrini değiştirdi.

Yayınlanma:
Savcılık: Dorukhan Büyükışık Dövülerek Öldürüldü

İzmir'de 2018 yılının Mayıs ayında bulunan Dorukhan Büyükışık'ın cansız bedenine ilişkin hazırlanan iddianamede, ölümün intihar olmadığı, Büyükışık'ın dövülerek öldürüldüğü ortaya kondu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla yer alan Hüseyin Kaya, Hulusi Aras, Tayfun Çakmakçı, Bilal Çelik ve Ali Gülbaşı'nın "kasten öldürme" suçundan yargılanmasını talep etti.

Narlıdere'de 2018'de yaşanan ve Dorukhan Büyükışık'ın (28) hayatını kaybettiği olayın üzerindeki sır perdesi, yedi yıl sonra aralandı. Başlangıçta intihar şüphesiyle değerlendirilen olay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın adalet arayışıyla farklı bir boyut kazandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, hazırlanan iddianame ile yeni bir aşamaya taşındı.

'ün elde ettiği bilgilere göre, Büyükışık ailesinin sağladığı veriler ve ortaya çıkardığı kayıtlar neticesinde, Adalet Bakanlığı'nın "kanun yararına bozma" kararı almasının ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Dorukhan Büyükışık'ın intihar etmediği, Tanyer İnşaat'a ait inşaat alanında darp edilerek öldürüldüğü tespit edildi.

Soruşturmayı yöneten İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Tahsin Kotan'ın hazırladığı iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi. Başsavcı Vekili Kotan, 21 sayfalık iddianamede, olay anında inşaat sahasında yaşananların "hayatın olağan akışına aykırı" olduğunu vurguladı.

ÇELİŞKİLİ İFADELER

İddianamede, dosyada adı geçen beş şüphelinin farklı tarihlerde alınan ifadelerinde, birbirleriyle tutarsızlıklar bulunduğu belirtildi. İddianamede, "bir kısım beyanlarda 'olay anına ilişkin bağırtı şeklinde insan sesi duyduklarını ancak yaptıkları arama ve gözlemlerine rağmen herhangi bir olumsuzluk tespit edemediklerini' belirtmiş olsalar da, sahanın kendi kontrollerinde ve dış dünyadan izole edilmiş olması, bir kısmının yanında bulunan köpeklerin de aramaya katılmasına rağmen bu nitelikteki bir ses ve gürültünün sebebinin tespit edememiş olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu" görüşü dikkat çekti.

Savcılık iddianamesinde, Dorukhan Büyükışık'ın ölümüyle ilgili "ölüm anı"na ait bir görüntü bulunamaması nedeniyle, sanıkların eylemlerinin kim tarafından nasıl gerçekleştirildiğinin tam olarak belirlenemediği ifade edildi. Ancak, Dorukhan Büyükışık'ın babası Ethem Büyükışık'ın savcılığa sunduğu Adli Bilimciler Derneği'ne ait raporda, Adli Tıp Kurumu raporunun aksine ölümün yüksekten düşme ile uyumlu olmadığı belirtildiğinin altı çizildi.

ADLİ TIP RAPORU

İddianamede, Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu'nun 27 Şubat 2025 tarihli raporunda, ölümün yüksekten düşme sonucu gerçekleşme ihtimaliyle uyumlu olamayacağına dair değerlendirmeler yapıldığı belirtildi. Bu görüşün, Adli Bilimciler Derneği raporundaki görüşlerle örtüştüğü ifade edilirken, Büyükışık'ın cesedinin bulunduğu durumla ilgili şu değerlendirme yapıldı:

"(…) Maktülün ilk bulunma anındaki sırtüstü yatar vaziyette dik olarak ve kafa kısmı dışa ayak kısmı inşaata bakacak şekilde kafası istinat duvarı üzerine gelecek ve kafa bölgesinin üzerinden paralel olarak geçen inşaat demirinin altına girmiş şekilde olan durumunun düşme ile oluşabilecek doğal bir durum olmayacağı, yine maktulün vücudunda açık yara kafa kol ve bacaklarda kemik kırığı olmaması sadece darbeye bağlı sırt sağ bölgesinde aynı hat üzerinde dikey şekilde kosta kırıkları bulunması da bu ölümün yüksekten düşme ile gerçekleşmediğine dair şüpheleri güçlendirdiği, ölümün bu şekilde mahkumun sırt bölgesine sert ve etkili bir aletle vurma ile gerçekleştikten sonra cesedin belirtilen konuma getirilmiş olabileceğine dair bulguları taşıdığı, bu şekilde sebebi net olarak tespit edilemese de öldürme fiilinin olay mahallinde bulunan şüpheliler tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu anlaşıldığı. (…)”

Haber Merkezi