Rümeysa Öztürk'ün Avukatı: Hiçbir Mahkemede Hiçbir Kanıt Sunulmadı

ABD'de gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün hangi eyalette yargılanacağına dair duruşma yapıldı. Avukatların talebi üzerine, Öztürk'ün yargılanma sürecine Vermont eyaletinde devam edilmesine karar verildi. Öztürk, önce Vermont'a, ardından Louisiana'ya götürülmüştü.

Yayınlanma:
Rümeysa Öztürk'ün Avukatı: Hiçbir Mahkemede Hiçbir Kanıt Sunulmadı

ABD'de 25 Mart'ta gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün hangi eyalette yargılanacağına dair duruşma yapıldı.

ABD'nin doğusundaki Massachusetts eyaletinde gözaltına alınan Öztürk, ilgili tesislerde yer olmadığı gerekçesiyle önce komşu Vermont eyaletine, ardından da 1.600 kilometre güneydeki Louisiana'da bulunan bir göçmen gözaltı tesisine götürülmüştü.

Öztürk'ün avukatları, yargılanma sürecine Vermont eyaletinde devam edilmesi için talepte bulundu. Vermont'tan bir hakim de bu yönde karar verdi. Ancak temyiz mahkemesi, ABD hükümetinin itirazı sonrası Öztürk'ün Vermont'a nakliyle ilgili geçici durdurma kararı aldı. Mahkeme, üç hakimden oluşan bir panelin konuyu değerlendirmesi için 6 Mayıs'ta duruşma düzenlenmesine hükmetti.

Duruşmanın ardından BBC Türkçe'ye konuşan Öztürk'ün avukatı Mahsa Khanbabai, ABD yönetiminin müvekkiline yöneltilen suçlamalara dair "hiçbir kanıt sunmadığını" belirtti ve "siyasi olarak hedef alındığını" savundu. Avukat, 6 Mayıs'taki duruşmada temyiz mahkemesinin ABD yönetiminin Öztürk'ü Louisiana'da tutma talebini şaşkınlıkla karşıladığını söyledi. Khanbabai, tutuklu öğrencinin 9 Mayıs'ta görülecek bir duruşma için Vermont'ta hakim karşısına çıkması gerektiğini söyledi.

Rümeysa Öztürk'ün biri federal mahkemede diğeri göç mahkemesinde olmak üzere iki davası var. Avukatı Mahsa Khanbabai, federal mahkemede görülen davada Öztürk'ün serbest bırakılmasını talep ettiklerini söyledi. Khanbabai, bu davanın bir sonraki duruşmasının 9 Mayıs'ta Vermont'ta görülmesinin planlandığını ve Öztürk'ün burada verilecek kararla serbest bırakılabileceğini aktardı. Tutuklu öğrencinin göç mahkemesindeki davasının sonraki duruşması ise 21 Mayıs'ta Louisiana'da görülecek. Bu davada ABD yönetimi ve ABD İçişleri Bakanlığı, Öztürk'ün vizesinin ve öğrencilik durumunun iptalinin ardından sınır dışı edilmesini talep ediyor. Bu davanın ilk duruşması 16 Nisan'da görülmüştü.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı 19 Nisan'da yaptığı açıklamada Öztürk'ün sürecinin yakından takip edildiğini belirtmişti. Açıklamada, "konuyla ilgili süreç, vatandaşımızın ve ailesinin tercihleri doğrultusunda kişisel haklara saygı çerçevesinde yürütülmektedir" ifadeleri kullanılmıştı.

Öztürk'ün avukatı, öğrencilik durumunu ihlal edecek hiçbir faaliyette bulunmadığını söyledi ve haftalardır tutuklu bulunmasının "on yıllara dayanan ABD göç hukukuna aykırı olduğunu" savundu. Khanbabai, "Bence hükümet onu vazgeçip gitmesi için tutukladı" diye konuştu ve ekledi: "Onu bir sembol olarak kullanarak diğer öğrencileri insan haklarını savunmaya karşı korkutmaya çalışıyorlar."

Mahsa Khanbabai, Öztürk'e yönelik muamelenin ABD anayasası ve göç kanunlarına aykırı olduğunu vurguladı ve Donald Trump yönetimini ABD göç sistemini "silahlaştırmakla" suçladı. Fullbirght bursiyeri olan Öztürk, ABD'li yetkililer tarafından "Hamas'ı desteklemek" ile suçlanıyor. ABD'de gündem olan Öztürk'ün gözaltı görüntüleriyle ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk dahil 300 kadar öğrencinin vizesinin iptal edildiğini açıklamıştı. Hamas, ABD'de terör örgütü kabul ediliyor.

Öztürk'ün avukatı Khanbabai, savcılık makamlarının ve ABD yönetiminin müvekkiline yöneltilen suçlamalara dair imzası bulunan bir fikir yazısı hariç "hiçbir mahkemede hiçbir biçimde hiçbir kanıt sunmadığını" ifade etti ve şunları söyledi: "Maalesef Gazze'deki soykırıma karşı konuştuğu için siyasi olarak hedef alındığı gün gibi ortada."

ABD Başkanı Donald Trump, nisan ayında Time dergisine verdiği röportajda ABD Adalet Bakanlığı'na Öztürk'ün Hamas'ı desteklediğine dair kanıtları kamuoyuyla paylaşması talimatı vereceğini söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Bununla hiçbir sorunum olmaz. Buna bakacağım, ancak spesifik olarak bu olaydan haberim yok."

Mahsa Khanbabai, Rümeysa Öztürk ile her gün telefonda görüştüğünü ve sağlık durumunun kötüye gittiğini söyledi. Avukat, Öztürk'ün 25 Mart'ta gözaltına alınmasından bu yana gözaltında olduğu süre boyunca 11 astım atağı yaşadığını açıkladı ve "astım rahatsızlığının kötüleşmesinden derin endişe duyuyoruz" diye konuştu. Khanbabai, Öztürk'ün 24 kadınla aynı odada kaldığını ve ortak tuvalet ve duşların bu odanın içinde yer almasından dolayı Öztürk'ün astım ataklarının kötüleştiğini anlattı: "Yani temel sorun tutuklu bulunması, tek çözümse serbest bırakılması."

Khanbabai, Öztürk'ün hukuk ekibi olarak serbest bırakılması için mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirtti: "Sesimizi çıkararak hem ABD yönetimine hem de diğer yönetim ve hükümetlere dünyadaki insanların haysiyetlerini ayaklar altına alamayacaklarını göstereceğiz."

Rümeysa Öztürk'ü 22 Nisan'da Louisiana'da ziyaret eden Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley, BBC'ye verdiği röportajda tutuklu öğrencinin ruh halinin iyi olduğunu söyledi. Massachusetts eyaletini temsil eden Demokrat Parti üyesi Pressley, "İlk tanışmamızda üzerimde bıraktığı izlenim şefkatli ve iyi biri olduğu yönünde" diye konuştu ve şunları kaydetti: "Hatta görüşmemizin büyük kısmında kendi hakkında [konuşmak yerine], onunla birlikte tutuklu bulunan kadınları savundu."

Öztürk, Louisiana'nın Basile kentindeki ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) tesisinde tutuluyor. ICE, ABD'de kaçak göçmen operasyonlarını yürütüyor. Pressley, Öztürk'ün hiçbir suçtan hüküm giymediğini ve gözaltı ve tutukluluk sürecinde anayasal haklarından mahrum bırakıldığını söyledi: "Tek sözde suç, Filistin halkının insanlığını merkeze alan bir görüş yazısında imzası olması. Bu ifade özgürlüğünün ihlalidir."

Öztürk'ün gözaltına alınmasını "kaçırılma" olarak niteleyen temsilci, Donald Trump yönetiminin üniversite öğrencilerine yönelik politikasını sert dille eleştirdi: "İnsanlar sırf hasmane bir yönetimin karşısında oldukları için ailelerinden, topluluklarından, toplumdan uzaklaştırılıyor. Bunlar muhalif sesleri susturmaya çalışan bir diktatörün yapacağı faaliyetler."

Boston'daki Tufts Üniversitesi'nde çocuk gelişimi üzerine doktora yapan 30 yaşındaki Rümeysa Öztürk, 25 Mart'ta evinden çıkıp iftara giderken maskeli ICE ajanları tarafından gözaltına alındı. Öztürk, daha sonra evinden 1.600 kilometre uzaktaki Louisiana'da bulunan bir göçmen gözaltı tesisine götürüldü. ABD yönetimin tarafından vizesi iptal edilen Türk öğrenci, Mart sonundan beri burada tutuluyor.

Öztürk, ABD yönetimi tarafından "Hamas'a destek vermek"le suçlanıyor. Öztürk'ün hukuk ekibi, doktora öğrencisinin Tufts Daily adlı yayında üniversitenin İsrail'e yönelik politikalarını eleştiren bir yazıda imzası bulunduğu için gözaltına alındığını savunuyor. Söz konusu yazıda İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonları "soykırım" olarak tarif ediliyor ve üniversiteden İsrail ile bağlantılı kurumlarla ilişiğini kesmesi talep ediliyor. İsrail'in son Gazze operasyonu Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırının ardından başlamıştı.

RÜMEYSA ÖZTÜRK'ÜN YARGILANMA SÜRECİ

Massachusetts'te gözaltına alınan Rümeysa Öztürk, önce Vermont'a, ardından Louisiana'daki bir göçmen gözaltı merkezine nakledildi. Avukatları, yargılamanın Vermont'ta yapılmasını talep etti, ancak temyiz mahkemesi bu kararı durdurdu. Öztürk'ün avukatı Mahsa Khanbabai, ABD yönetiminin suçlamalara dair kanıt sunmadığını ve Öztürk'ün siyasi olarak hedef alındığını belirtti. Öztürk'ün biri federal mahkemede, diğeri göç mahkemesinde olmak üzere iki davası bulunuyor. Federal mahkemedeki davanın 9 Mayıs'ta Vermont'ta görülmesi ve serbest bırakılma kararı çıkması bekleniyor. Göç mahkemesindeki dava ise 21 Mayıs'ta Louisiana'da görülecek ve sınır dışı edilme talebi değerlendirilecek.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN AÇIKLAMASI VE HUKUKİ SÜREÇ

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Öztürk'ün durumunu yakından takip ettiğini açıkladı. Avukatı, Öztürk'ün öğrencilik durumunu ihlal etmediğini ve tutukluluğunun hukuka aykırı olduğunu savundu. ABD'li yetkililer, Öztürk'ü Hamas'ı desteklemekle suçluyor. Avukat Khanbabai, Öztürk'e yönelik muamelenin ABD anayasasına aykırı olduğunu ve Trump yönetiminin göç sistemini "silahlaştırdığını" iddia etti. Öztürk'ün sağlık durumunun kötüleştiği ve astım atakları geçirdiği belirtildi. Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley, Öztürk'ü ziyaret ederek destek verdi ve gözaltını "kaçırılma" olarak nitelendirdi. Öztürk, bir görüş yazısında İsrail'in Gazze politikalarını eleştirdiği için hedef alındığını savunuyor.

Haber Merkezi