Rektörün Olay İtirafı: 'Torpil Yaptırıyorum, Açıkça Söyleyeyim'

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü'nün diş hekimliği randevusu için torpil itirafı ve Adalet Bakan Yardımcısı'nın görevde yükselme sınavı için torpil yazışmaları, kamusal alanda liyakat ve adalet tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Yayınlanma:
Rektörün Olay İtirafı: 'Torpil Yaptırıyorum, Açıkça Söyleyeyim'

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, üniversitede düzenlenen bir etkinlikte, Diş Hekimliği Fakültesi'nden randevu almak için torpil yaptığını itiraf etti. Rektör Okumuş, fakültenin akademisyen ve asistan sayısını artırarak, öğrenci staj uygulamalarının avantaj sağladığını ve fakültenin kapasitesinin doluluğuna dikkat çekti. Randevuların dakikalar içinde dolduğunu belirten Okumuş, kendisinin de randevu alabilmek için torpil yaptırdığını açıkça ifade etti.

Adalet Bakan Yardımcısı'nın Torpil Yazışmaları ve Yargıtay'ın Tepkisi

Benzer bir durum da Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can ile ilgili yaşandı. Yargıtay binasında düzenlenen bir etkinlikte, Can'ın görevde yükselme sınavı için torpil yaparken kameralara yakalandığı görüntüler ortaya çıktı. Can, mesajlara tek tek yanıt verirken, yapılacakları özel kalem müdürüne ilettiği ve bir mesaja “Abi notumuzu aldık takip edeceğiz inşallah” şeklinde yanıt verdiği kameralara yansıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, liyakatin tek kriter olduğunu belirtirken, Bakan Yardımcısı Can telefonunun yarım saat boyunca çekim yapılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.

AFSÜ’de bir kafede düzenlenen programda konuşan Okumuş, şu ifadeleri sarf etti:

“Diş hekimliği fakültesi. Birçok diş bölümümüzde hekim yokken, hoca yokken biz de üç hoca var. Birçok üniversitenin gıpta ile baktığı durumdayız. Peki bu insanlar buraya niye geliyor onu da söyleyeyim. Diş hekimliğinde akademisyen sayısını artırdık. Asistan sayısını artırdık. Diş hekimliği fakültesi açıldı, oraya öğrenci almaya başladık. Buradaki öğrencilerin staj uygulamaları bize ciddi avantaj sağladı. Bunun sonucunda daha fakültenin açıldığı ikinci üçüncü yılında neredeyse boş olan diş hekimliği fakültesi ful kapasite gitmeye başladı. Ful kapasiteyi geçtik en çok şikayet aldığım yer olmaya başladı ‘Randevu alamıyoruz’ diye. Ben de alamıyorum. Torpil yaptırıyorum açıkça söyleyeyim. Çünkü randevuyu açtığınız zaman dakikalar içerisinde kapanıyor, anında doluyor. Çünkü çok fazla tercih var. Özellikle cerrahi işlemlerde veya ortodonti işlemlerinde, çocuk dişte vatandaşlar il dışına veya özele gidiyordu. Hizmetiniz kaliteli olunca sizi tercih etmeye başlıyorlar.”

Bu olaylar, kamu kurumlarındaki liyakat ve adalet kavramlarının önemini ve bu konularda yaşanan sıkıntıları gündeme getirdi. Hem üniversitedeki hem de Adalet Bakanlığı'ndaki bu itiraflar ve iddialar, toplumsal adalet ve eşitlik ilkelerinin korunmasının önemini vurguluyor. RTÜK tarafından konuyla ilgili yayın yasağı getirilmesi ise medya üzerindeki etkileri ve bu tür olayların kamuoyu nezdindeki algılanışını da gündeme taşıyor. Bu durumlar, kamu kurumlarında şeffaflık, liyakat ve adaletin sağlanması için daha etkin mekanizmaların ve yaklaşımların geliştirilmesinin önemini ortaya koyuyor. Kamu yönetiminde bu tür itirafların ve iddiaların ciddiye alınarak, liyakat ve adalet ilkelerine uygun davranılması gerektiği konusunda toplumsal bir farkındalık ve talep oluşuyor.