Psikiyatrist Öztürk: Aile Müdahalesi Çocuğa Hakarettir

Bursa'da, saçını beğenmeyen ailesi tarafından tıraş edilen 14 yaşındaki Burak Koçak kayboldu. Okula gitmek için evden ayrılan Burak'tan haber alınamıyor. Psikiyatrist Dr. Hayriye Pervin Öztürk, çocuğun saçlarıyla kendini ifade etme çabasının engellenmesinin travmatik olabileceğine dikkat çekerek, ailelerin çocuklarına karşı daha anlayışlı olması gerektiğini vurguladı.

Yayınlanma:
Psikiyatrist Öztürk: Aile Müdahalesi Çocuğa Hakarettir

Bursa'da Kurban Bayramı öncesinde berberde saçlarını kestiren ve daha sonra kaybolan 14 yaşındaki Burak Koçak'ı arama çalışmaları devam ediyor. Ailevi sorunlar yaşadığı belirtilen Burak'ın kaybolmasıyla ilgili Psikiyatrist Doktor Hayriye Pervin Öztürk, önemli açıklamalarda bulundu.

Orhaneli ilçesine bağlı Altıntaş Mahallesi'nde yaşayan ve Hacı Mustafa Öden İmam Hatip Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi olan Burak Koçak, bayram öncesi bir arkadaşıyla birlikte mahalle berberine giderek saçlarını kestirdi. Eve döndükten sonra, annesinin ve amcasının saç modelini beğenmemesi üzerine, Burak'ın saçları evde tıraş makinesiyle kazındı. Bu olaydan sonra içine kapanık olduğu belirtilen Burak, arife günü sabah saatlerinde okula gitmek üzere evden ayrıldı.

Ailesi, Burak'ın okul servisine binmediğini ve okula da gitmediğini fark edince aramaya başladı. Mahallenin çıkışındaki Altıntaş İlkokulu'nun bahçesinde, Burak'a ait okul çantası bulundu. Bunun üzerine aile, durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, Kurban Bayramı'nın ilk gününden itibaren arama çalışmalarına başladı.

Burak'ın ailesiyle yaşadığı bu olaydan sonra psikolojik olarak olumsuz etkilendiği belirtiliyor. Kaybolmadan önce kestirdiği saç modelini gösteren fotoğrafları ve kaybolduğu sabah sırt çantasıyla yürüdüğü anlara ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Ayrıca, Burak'ın babası Bekir Koçak'ın 2022'de kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi.

Annesi Hanife Koçak'ın ilk evliliğinden bir kızı, babası Bekir Koçak'ın ise ilk evliliğinden iki çocuğu olduğu, Burak'ın ise çiftin tek ortak çocuğu olduğu bilgisi paylaşıldı.

Arama çalışmalarını yakından takip eden Hanife Koçak, oğlunun okula gitmediğini okul müdüründen öğrendiğini söyledi. Okul müdürünün daha önce kendisine, Burak'ın yangın tüplerini boşalttığını söylediğini ve bu nedenle oğluna kızdığını belirten Koçak, "Arife günü 'Oğlum döner' diye gece boyunca bekledik. Gelmeyince jandarmaya haber verdik. Bayramın ilk günü arama çalışmaları başladı. Burak konuşkan bir çocuk değil, sakin ve içine kapalı bir çocuktur. Daha önce evden habersiz ayrıldığı olmamıştı. Yavrum, babası olmadığı için bana düşkündür" şeklinde konuştu.

AİLELERE UYARILAR

Psikiyatrist Doktor Hayriye Pervin Öztürk, ailelerin ergenlik dönemindeki çocuklarına karşı son derece dikkatli ve duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Burak Koçak'ın yaşadığı olaya ilişkin olarak, ailenin çocuğun saç modelini beğenmeyip müdahale etmesinin yanlış olduğunu belirtti.

Öztürk, "14 yaş ergenlik dönemidir. Ergenlik de patlamaya hazır bir bomba gibidir. Çünkü çocuklar bu yaşlarda, kendi kimliklerinin oluşmasına çalışmaktadırlar. Şimdi çocuk bayramda tıraş olmuş, ailesi saç tıraşını beğenmemiş ve kendileri tıraş etmiş. Bu davranış, çocuğun kendi kimlik hakkına zarar vermek demektir. Ayrıca, psikolojik bir travmadır. Bu çocuk zaten içine kapanık, muhtemelen duygularını çok dile getirmiyor. Öncelikle aileler bu noktada bu çocuğun haklarına saygı göstermek zorundalar. O çocuklar var olmaya ve kendi kimliklerini bulmaya çalışıyorlar. Bazen bu dönemde dürtüsel olabilirler. Özellikle ergenlik yaşı, çocuklar için psikolojik rahatsızlıklar yani depresyon, kaygı bozukluğu, alkol ve madde kullanımı gibi birtakım rahatsızlıklara açık olduğu bir dönem. O çocukları eleştirmeden, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamadan anlamaya çalışmaları gerekiyor. O saç tıraşını yaptırmak o çocuğun tercihi ve niye bu tercihi yaptığını konuşabilirler. Çocuklarla konuşmak, onları anlamak gerekir. Çocukları suçlamak, baskılamak ergenlikte işe yaramıyor ve patlamalar olabiliyor. Burak, belki de saçıyla kendisini ifade etmeye çalışıyordu. Sorgulamak, baskı altına almak çocuğa karşı bir hakarettir" dedi.

Açıklamasında, ailelerin çocuklara sınır koymaları gerektiğini söyleyen Öztürk, "Çocuk aile içinde kendini güvende hissetmediği zaman, o güveni dışarıda arıyor. Aile o genç için koruyucu olmalıdır. Çok baskılarsa dışarıya kaçar çok rahat bırakırsa eve gelmez. Ailenin çocuğu her koşulda kabulleneceğini bilmesi lazım. Aileler kendi başına çözmeye çalıştıklarında sorunları daha büyük hale getirebiliyorlar. Çocukları eleştirdiğimizde patlayabilir. Burak, umarım sağ salim bulunur ve eve döner. Bu konuda ailenin destek alması gerekir. Çocuk bulunduktan sonra kesinlikle destek alması gerekir. Çocuk bulunduğunda aile bağırıp çağırmamalı, çocuğu önce sahiplenmeli gerekiyor. Ülkemizde ciddi bir madde kullanım olayı var. Çocuklar mutsuzlaştıkça haz odaklı yaşamaya başlıyor" diye konuştu.

Haber Merkezi