Pertek Kalesi'nde Nizamiye Ortaya Çıktı
Tunceli'de bulunan 2,800 yıllık Pertek Kalesi'nin alt kısmındaki nizamiyesi, Keban Barajı'nın su seviyesinin düşmesiyle ortaya çıktı. Bölge halkından Hıdır Turan, kalenin tarihi hakkında bilgiler verdi.

BARAJIN DÜŞEN SU SEVİYESİ TARİHİ YAPILARI ORTAYA ÇIKARDI
Tunceli’de Urartular döneminde inşa edilen ve 1974 yılında Keban Barajı'nın suları altında kalıp ada görünümü kazanan 2 bin 800 yıllık Pertek Kalesi'nin alt kısmında bulunan nizamiyesi, yaşanan kuraklık sebebiyle baraj su seviyesinin düşmesiyle ortaya çıktı. Kaleye teknesiyle yolcu taşıyan Hıdır Turan, buradaki nizamiyenin varlığını dedesinden duyduğunu ifade ederek, “Keban Barajı olmadan önce burada Murat Nehri vardı. Burada ulaşım keleklerle yapılıyordu” dedi.
KALENİN TARİHİ VE KÜLTÜREL ÖNEMİ
M.Ö. 8. yüzyılda Urartular tarafından inşa edilen Pertek Kalesi, Keban Barajı'nın yapılmasıyla su altında kalmış ve bu nedenle ada görünümüne bürünmüştür. Pertek ilçesinin önemli tarihi ve turistik değerlerinden biri olan bu kale, Urartuların yanı sıra Persler, Helenler, Roma, Selçuklular ve Mengüceklilere ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde onarılan kale, iç içe iki surdan oluşmakta ve surlar arasında çeşitli yapı kalıntıları barındırmaktadır. Kale, Elazığ’dan Tunceli’ye seyahat edenler için keyifli bir manzara sunmaktadır.
NİZAMİYENİN TARİHİ VE ÖNEMİ
Keban Baraj Gölü'nün mavi sularıyla çevrili Pertek Kalesi'nin alt kısmında bulunan nizamiye, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle baraj su seviyesinin düşmesiyle gün yüzüne çıktı. Taşlarla inşa edilen bu nizamiyenin, geçmişte askerler ve ziyaretçilerin kontrol noktası olarak kullanıldığı bilinmektedir. İlçe sakinleri, Keban Barajı'nın kuruluşundan bu yana sadece ikinci kez nizamiyenin ortaya çıktığını söylemektedir.
DEDELERDEN GELEN HAFIZALAR
Hıdır Turan da dedesinin nizamiyenin varlığını anlattığını belirterek, “Keban Barajı olmadan önce burada Murat Nehri vardı. Ulaşım keleklerle yapılıyordu. Dedem buranın en eski kelekçilerindendir, herkes onu tanır. Kaleye ulaşım yıllardır yoktu. Ancak, biz bunu tekne ve sürat motorlarıyla sağlayarak büyük bir eksikliği kapatıyoruz” dedi. Nizamiyenin tekrar gün yüzüne çıkmasından mutluluk duyduğunu ifade eden Hıdır Turan, bu durumu özel bir anı olarak nitelendirdi.