Özel'den Kurultay Davasına Sert Tepki: Butlan Ya Da Kayyum Kararını Tanımam
CHP lideri Özgür Özel, kurultay davasında olası "butlan" veya "kayyum" kararına karşı çıkarak, "Tanımam" dedi ve genel başkanlık görevini bırakmayacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu-İmamoğlu görüşmesini destekleyen Özel, Erdoğan'ın İsrail politikalarını eleştirerek samimiyetsiz buldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, olası bir kurultay davası sonucunda çıkabilecek "butlan" veya "kayyum" kararlarını tanımayacağını kesin bir dille ifade etti. Özel, "Bana teslim edilen bayrağı ne yana atarım, ne elimden düşürürüm," diyerek genel başkanlık görevine olan bağlılığını vurguladı. Ayrıca, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu görüşmesini olumlu karşıladığını belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail politikalarını, "Trump'a laf söylemeyen Erdoğan samimi değil," sözleriyle eleştirdi.
İsmail Saymaz'ın aktardığına göre, Özgür Özel, 30 Haziran'da verilebilecek olası bir "butlan" ya da "kayyım" kararına karşı tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. Böyle bir kararın çıkması durumunda tanımayacağını yineledi:
“Tanımam. Butlan ya da kayyum kararı çıkarsa tanımam. Nasıl İBB'ye kayyum kararı çıktı, aslında kayyum niyeti çıktı, biz tanımadık bunu ve gittik iradeye sahip çıktık… Ben delegenin de üyenin de bize oy veren herkesin de iradesine sahip çıkarım. Butlan kararı çıkarsa benim gözümde o da butlandır. Yok hükmündedir.”
Kararın uygulamada ne anlama geleceği sorusuna Özel, şu şekilde yanıt verdi:
“Parti kendi hiyerarşisini kırmadan yönetilmeye devam eder. Hukuki süreci bir şekilde atlatır ve tamamlarız.”
Özgür Özel, genel başkanlık görevini kendisine verilmiş bir emanet olarak gördüğünü belirterek, bu sorumluluğu "bayrak" metaforuyla ifade etti:
“Benim siyasette anladığım bir şey var. Size bayrağı teslim ediyorlar. O bayrak sen ölmeden yere düşmez. Kongrede bir yetki vermiş sana, ‘Elindeki bayrağı düşürme kardeşim’ diyor. 19 Mart’ta İstanbul’un yetkisini vermişler. Senden önce bayrak düşmeyecek. Sen düşeceksin, bayrak duracak elinde. O bayrağı bir kenara koyarsan, yok düşeyim, sonra bir daha alırım falan… Bir daha vermezler. O yüzden verilen emanete sahip çıkmayı bileceksin.
Siyaset güdümlü yargıyla margıyla olmaz. Ben Ankara’daki bu davadan 30 Haziran’da ya da daha sonra böyle bir karar çıkacağına yüzde bir ihtimal vermiyorum. Ama bir karar çıkarsa da bana teslim edilen bayrağı ne yana atarım, ne elimden düşürürüm. Kimseye de vermem, ta ki kurultay… CHP’nin genel başkanları kurultayda değişir.”
Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında gerçekleşen görüşmeden haberdar olduğunu ve bu görüşmenin kendi bilgisi dahilinde yapıldığını dile getirdi:
“Ekrem Bey, bu gelişmelerden sonra bana ‘Kemal Bey’e mektup yazmayı ve kendisini davet etmeyi düşünüyorum. Uygun görür müsünüz?’ dedi. Dedim ki, ‘Elbette görürüm.’ Ekrem Bey, avukatı aracılığıyla ‘Kemal Bey şu gün gelecek’ diye bildirdi. Görüşme gerçekleştikten sonra da, Kemal Bey’le gerekli sohbeti yaptığını, bunları bana aktarmak istediğini söyledi ama ben pazartesi günü göreceğim kendisini.”
Özel, kamuoyunda Kılıçdaroğlu'ndan bir açıklama beklendiğini belirterek, mahkeme süreci ve kurultayla ilgili spekülasyonların Kılıçdaroğlu tarafından netleştirilmesinin parti için önemli olduğunu vurguladı:
“Kemal Bey’in bu konuya açıklık getirmesi parti açısından önemli diye düşünüyor. Malum, bir sürü meczubun açıklaması oldu. MASAK raporu geldi, tertemiz. 1200 telefon dağıtıldı diye bir yalan atılmıştı. Bir tane telefon olmadığı çıktı. Dört döviz bürosu açıldığı söylendi. Büroların açılmadığı ortaya çıktı.”
Kılıçdaroğlu'ndan herhangi bir açıklama beklentisi içinde olmadığını dile getiren Özel, sorumluluğun kişisel değil, partisel olduğunu vurguladı:
“Benim yok. 30 Haziran’la ilgili en ufak bir endişem yok. Bir beklenti söylemem bana yakışmaz. Yapılması gereken bir şey varsa kendileri takdir edip yapacaklar. Ne desem ayıp olur. Bu partide genel başkanlık yapmış olmanın kendilerine yüklediği sorumluluk, herhangi birimizin beklentisini karşılamak değil, parti için doğru olanı yapmaktır.”
Özgür Özel, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve bölgede artan gerilim üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı samimiyetsizlikle suçladı. Erdoğan'ın Trump'a karşı sessiz kalmasını eleştirdi:
“İsrail, Amerikan seçimlerini fırsata çevirip Gazze’de soykırıma girişti. Trump'ın İsrail yanlısı önünü açtı Netanyahu'nun. Trump, Gazze'deki soykırımın üstüne oralara çökmeyi, Doğu Akdeniz’deki zengin hidrokarbon yatakları üzerinde söz sahibi olmayı hesaplıyor. Erdoğan'ın İsrail’e laf söyleyip Trump'a laf söylememesi esas olarak meselenin neresinde durduğunu gösteriyor.”
Özgür Özel, Halk TV'nin sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında çıkarılan yakalama kararını değerlendirdi. Özel'e göre bu karar, doğrudan televizyonun yayıncılık faaliyetlerini hedef alıyor:
“Burada kendisine bazı hedefler belirlemiş. Biri de muhalif ve özgür basın. Mahiroğlu’nun şahsında Halk TV'yi susturmak, esas maksadı. Burada hedef, Mahiroğlu'nun şahsı değil, gerçekler. Hakikate yakalama kararı çıkarmış.”
Geçtiğimiz günlerde vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in cenaze işlemlerini bizzat gerçekleştirdiğini anlatan Özel, dostluğun ve vefanın önemini şu sözlerle ifade etti:
“Çok yakın arkadaşım. 20’li yaşlarımızdan tanışırız. Ben yıkadım. Kefenlendikten sonra da aileyi tek tek aldım işte. Hocalarla birlikte ben yıkadım. Bunu aileden birinin yapması gerekiyor. İki hocaya bırakamazsın cenazeni. Kimsesiz cenazesi gibi yıkanmaz o. Orada biri olacak. Manisa’da böyle yaşıyoruz. Herkes yapıyor. Millet şey bekliyor. Bir adam genel başkan olunca kimliğinden sıyrılsın, yeni kıyafet giysin. Normal yaşantımızda nasılsak, öyleyiz biz.”
KURULTAY DAVASI VE KAYYUM İDDİALARI
Özgür Özel, kurultay sürecine ilişkin olası bir "butlan" veya "kayyum" kararına karşı net bir duruş sergiledi. Bu tür bir kararı tanımayacağını belirten Özel, parti içi iradeye sahip çıkacağını vurguladı. Özel, parti yönetiminin bu tür bir karara rağmen kendi hiyerarşisi içinde devam edeceğini ve hukuki sürecin aşılacağını ifade etti.
ERDOĞAN'IN İSRAİL POLİTİKASINA ELEŞTİRİ
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e yönelik eleştirilerini samimiyetsiz buldu. Erdoğan'ın Trump'a yönelik sessizliğini eleştiren Özel, bu durumun Türkiye'nin dış politikadaki duruşunu sorgulattığını belirtti. Ayrıca, Halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu hakkında çıkarılan yakalama kararını eleştiren Özel, bu kararın muhalif basını susturmaya yönelik bir girişim olduğunu savundu.
Haber Merkezi