Oral Çalışlar: 68 Solcuları Hatalarını Ve Sevaplarını Yeterince Konuşamadı

Oral Çalışlar, 68 kuşağıyla yüzleşme çağrısı yapıyor: "Hatalarımızı konuşamadık." Sağ ve solun geçmişle hesaplaşmaktan kaçındığını belirtiyor. 68 eylemlerinin farklı kesimlerde farklı yankılar uyandırdığını, kimileri için felaket, kimileri için bayram olarak görüldüğünü ifade ediyor. Bir eylemde yaşanan trajik bir olay, dönemin karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Yayınlanma:
Oral Çalışlar: 68 Solcuları Hatalarını Ve Sevaplarını Yeterince Konuşamadı

Posta yazarı Oral Çalışlar, 68 kuşağına dair kaleme aldığı yazısında, döneme yönelik kapsamlı bir yüzleşmenin yapılmadığını vurguladı. Çalışlar, "Biz 68 solcuları, geçmişimizi ciddi bir süzgeçten geçiremedik, hatalarımızı ve sevaplarımızı yeteri kadar konuşamadık" ifadesiyle 68 kuşağının özeleştirisinin yetersiz kaldığını belirtti. O yıllarda yaşanan eylemlerin toplumda farklı şekillerde algılandığını ifade eden Çalışlar, 68 eylemlerinin kimi kesimler için "felaket günleri", kimileri için "ulusalcı baskı dönemi", bazıları için ise "bayram günleri" olarak görüldüğünü aktardı.

Çalışlar, sağ ve sol kesimlerin geçmişteki hatalarıyla yüzleşmekten kaçındığını da dile getirdi. "Bu ülkenin sağcıları da tıpkı solcuları gibi geçmişteki hatalarını görmekten kaçınabiliyor" diyen Çalışlar, Devlet Bahçeli'nin son dönemdeki çıkışlarına da atıfta bulundu.

"Tam o günlerde, bir grup genç (hepsi tanıdığımız 68’li devrimciler) Jandarma Komutanı Orgeneral Kemalettin Eken’i kaçırarak, Denizleri kurtarabileceklerini sanmıştı. Gerçekleştirdikleri eylemde, hukuk fakültesi öğrencisi Niyazi Yıldızhan (Keko Niyazi) hayatını kaybetmişti. Eylem, ters etki yapmıştı.

68 olayları, çok gerilerde kaldı. Ancak o dönemde yaşananlar, zengin dersler içeriyor. Biz 68 solcuları, geçmişimizi ciddi bir süzgeçten geçiremedik, hatalarımızı ve sevaplarımızı yeteri kadar konuşamadık. 68 olayları, toplumun bir kesimi için felaket günleri, bir kesimi için ulusalcı baskı dönemi, başka bir kesim için de bayram günleridir. 68 Türkiyesi, çok çeşitli siyasi aktörler tarafından farklı şekilde yorumlanıyor.

Bu ülkenin sağcıları da tıpkı solcuları gibi geçmişteki hatalarını görmekten kaçınabiliyor. Her ne kadar son dönemde Devlet Bahçeli’nin çıkışı gibi ilginç çıkışlar olsa da… Merkezi devlet otoritesinin koruyuculuğunu yapmayı “büyük vatanseverlik” olarak gören bir kesim, ne olursa olsun, hâlâ var. Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmanın “yabancılara hizmet etmek” anlamına geldiğini düşünebilecek kadar özgürlükten uzaklaşanlar da var."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

 

 

 

68 KUŞAĞI VE ÖZELEŞTİRİ

Çalışlar, 68 kuşağı mensuplarının geçmişi yeterince sorgulamadığını ve hatalarıyla yüzleşmekten kaçındığını belirtiyor. Yazar, o dönemde yaşanan olayların farklı kesimler tarafından nasıl farklı şekillerde yorumlandığını ve bu durumun günümüzdeki siyasi tartışmalara etkisini vurguluyor.

SAĞ VE SOL KESİMLERİN GEÇMİŞLE YÜZLEŞMESİ

Yazar, sadece sol kesimin değil, sağ kesimin de geçmişteki hatalarıyla yüzleşmekte zorlandığını ifade ediyor. Çalışlar, Devlet Bahçeli'nin son dönemdeki çıkışlarına atıfta bulunarak, merkezi devlet otoritesini korumayı "büyük vatanseverlik" olarak gören bir kesimin hala var olduğunu ve düşünce özgürlüğünü "yabancılara hizmet etmek" olarak algılayabilenlerin bulunduğunu dile getiriyor.

Haber Merkezi