Mehmet Ocaktan: İslam'ın Temel Metinlerinin Yeniden Yorumlanması Gerekiyor
Eski AKP Milletvekili Mehmet Ocaktan, İslam'ın temel metinlerinin modern çağın ihtiyaçlarına göre yeniden yorumlanmasının gerekliliğini savundu. Kur'an'ın, o günün insanlarının anlayabileceği kavramlarla konuştuğunu belirten Ocaktan, zaman ve mekan bağlamında yeni yorumların kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Eski AKP Milletvekili, Karar yazarı Mehmet Ocaktan, bugünkü köşe yazısında İslam'ın temel metinlerinin modern zamanların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda yeniden yorumlanması gerektiğini vurguladı. Ocaktan, "Modern zamanlarda toplumların talepleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak değerlendirildiğinde, İslam'ın temel metinlerinin zaman ve mekan bağlamında yeniden yorumlanmasının bir ihtiyaç haline geldiği muhakkak. Bu çerçevede Allah'ın kelamı olan Kur'an'ın, o günün insanlarının algı ortamına göre, anlayabileceği kavramlarla konuşmuş olduğunun da altını özellikle çizmek gerekiyor," dedi.
Ocaktan, "Modern çağda şeriat hukuku uygulanabilir mi?" başlıklı yazısında konu hakkında şu yorumda bulundu:
"Modern zamanlarda toplumların talepleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak değerlendirildiğinde, İslam'ın temel metinlerinin zaman ve mekan bağlamında yeniden yorumlanmasının bir ihtiyaç haline geldiği muhakkak. Bu çerçevede Allah'ın kelamı olan Kur'an'ın, o günün insanlarının algı ortamına göre, anlayabileceği kavramlarla konuşmuş olduğunun da altını özellikle çizmek gerekiyor.
Dolayısıyla biz de modern çağın insanları olarak ilahi hitabı kendi kavramlarımızla anlamak ve onu, ruhuna ve amacına uygun olarak yorumlamak durumundayız. Aksi taktirde yüzyıllar içinde oluşan fıkhi birikimi bugüne aktarmak mümkün olmayacaktır.
Maalesef fıkıh bağlamında yeni yorumlar üretilemediği için, özellikle 20. Yüzyılda gelenekselcilerin, bir başka deyişle radikal unsurların 'şeriat uygulamalarına dönüş' çağrıları slogandan öteye geçememiştir. Kaldı ki geçmişte şeriat, Müslüman toplumların önemli bir özelliği olmasına rağmen, daha çok özel hukukla ilgili konularda uygulama alanı bulabilmiştir. Zamanla devlet işlerinde, kamu maliyesi ve kamu yönetiminde şeriat devre dışı kalmıştır."
Yazının tamamı için tıklayın.
Aksi taktirde yüzyıllar içinde oluşan fıkhi birikimi bugüne aktarmak mümkün olmayacaktır.Maalesef fıkıh bağlamında yeni yorumlar üretilemediği için, özellikle 20. Yüzyılda gelenekselcilerin, bir başka deyişle radikal unsurların 'şeriat uygulamalarına dönüş' çağrıları slogandan öteye geçememiştir. Kaldı ki geçmişte şeriat, Müslüman toplumların önemli bir özelliği olmasına rağmen, daha çok özel hukukla ilgili konularda uygulama alanı bulabilmiştir. Zamanla devlet işlerinde, kamu maliyesi ve kamu yönetiminde şeriat devre dışı kalmıştır."
Yazının tamamı için tıklayın.
.Haber Merkezi