Meclis Komisyonu Enerji Ve Madencilik Düzenlemesine Onay Verdi
Enerji ve madencilik sektörünü hızlandırmayı hedefleyen torba yasa teklifi, TBMM Sanayi Komisyonu'ndan geçti. AKP'li Mustafa Varank, teklifin kritik maden yatırımlarını destekleyeceğini ve yenilenebilir enerji projelerindeki uzun süren izin süreçlerini kısaltacağını belirtti. Düzenleme ile yatırım ortamının iyileştirilmesi ve öngörülebilirliğin artırılması amaçlanıyor.
Merve Kara-Kaşka
Enerji ve madencilik sektöründeki faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen ve kamuoyunda tartışmalara yol açan torba yasa teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda yaklaşık 26 saat süren yoğun görüşmelerin ardından kabul edildi. Söz konusu teklif, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin oylarına sunulacak.
Komisyon Başkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Bursa Milletvekili Mustafa Varank, yasa teklifinin özellikle kritik ve stratejik madenlere yönelik yatırımların önünü açacağını vurguladı. Varank, 19 Haziran'daki komisyon toplantısında, yenilenebilir enerji yatırımlarında ortalama sürenin 4,5 ila 5 yıl olduğunu dile getirdi.
Teklifin destekçileri, yeni düzenlemeyle izin süreçlerinin kısaltılacağını, piyasada öngörülebilirliğin artacağını ve yatırım ortamının iyileştirileceğini savunuyor.
Ancak, başta TEMA Vakfı, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) ve Doğa Derneği olmak üzere çok sayıda çevre örgütü, teklifin doğal alanları korumak yerine madencilik şirketlerinin çıkarlarını ön planda tuttuğunu belirterek yasa teklifine karşı çıkıyor.
Çevre örgütleri, teklifin sadece zeytinlikleri değil, aynı zamanda ormanları, korunan alanları, sulak alanları ve yaban hayatı geliştirme sahaları gibi önemli doğal alanların da madencilik faaliyetlerine açılmasını kolaylaştıracağını iddia ediyor.
Teklifin en çok tartışılan maddelerinden biri olan 11'inci madde, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına imkan tanıyor.
Yeni düzenlemeye göre, maden işletilecek alanlardaki zeytin ağaçları mümkünse öncelikle aynı il veya ilçede başka bir alana taşınacak. Bu taşıma işleminin tüm masrafları ve sorumluluğu, ilgili ruhsat sahiplerine, yani madencilik şirketlerine ait olacak.
Ancak, ağaçların taşınmasının mümkün olmaması durumunda, uzman görüşleri doğrultusunda eşdeğer büyüklükte yeni bir zeytinlik sahası kurulması zorunlu hale getiriliyor.
Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması konusu, Türkiye'de uzun zamandır tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Bazı uzmanlar zeytin ağaçlarının taşınabileceğini savunurken, TEMA Vakfı gibi birçok kurum bu uygulamaya karşı çıkıyor. TEMA Vakfı, zeytinliklerin yok olmasıyla birlikte köylülerin geçim kaynaklarının, kültürlerinin ve anılarının da yok olacağını belirtiyor.
BBC Türkçe'ye konuşan TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Eylem Tuncaelli, sadece Muğla'nın Menteşe, Yatağan ve Milas ilçelerinde toplamda 59 köyün maden projeleri nedeniyle yok olma riski altında olduğunu vurguluyor ve "Bu köylerin onbeşi kısmen, onu ise tamamen yok edilmiş durumda" diye ekliyor.
YENİ KURULUN YETKİLERİ
Teklifin ikinci maddesiyle Maden Kanunu'na eklenen tanımlar arasında, izinler hakkında karar verme yetkisine sahip bakanlardan oluşan yeni bir kurul da yer alıyor. Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilecek olan kurula, Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlık edecek.
Kritik veya stratejik olarak tanımlanan madenlerin yanı sıra, dördüncü grup madenler hakkında ilgili kurumlar izin vermese bile, bu kurulun kararıyla işletme izni alınabilecek. Dördüncü grup madenler arasında altın, gümüş, bakır ve kömür gibi önemli madenler bulunuyor.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bu düzenlemeyle Tarım ve Orman Bakanlığı gibi bakanlıkların koruma ve denetim görevlerinin "baypas edilebileceğini" ifade ediyor.
Yüksel, süreçleri bu şekilde hızlandırmak yerine, yavaşlığın hangi kamu kurumlarının hangi birimlerinden kaynaklandığının tespit edilerek buna uygun çözümler üretilmesinin daha faydalı olacağını savunuyor.
KRİTİK VE STRATEJİK MADEN TANIMLARI
Maden Kanunu'ndaki "stratejik veya kritik madenler" kavramı, teklifle yeniden tanımlanıyor.
Buna göre, ciddi ekonomik sorunlar veya güvenlik açığı riski görülen, sanayi üretiminin temel girdilerinden olan ve yüksek arz riski taşıyan madenler, kritik maden olarak kabul edilecek.
Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için yüksek öneme sahip olan ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilecek madenler ise stratejik maden olarak değerlendirilecek.
Stratejik veya kritik madenler, Milli Savunma Bakanlığı dahil farklı kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek.
Bu tür madenler için acele kamulaştırma yapılabilecek ve bu konudaki karar yetkisi özel kurulda olacak.
Haber Merkezi