Mayıs Ve Haziran Yağışları Buğday Kayıplarını Azaltabilir
Buğday üretiminde iklim kaynaklı düşüş beklentisi yağışlarla telafi edilebilir. TUSAF Başkanı Çakmak, sektörün üretim veri tabanına ihtiyaç duyduğunu ve bölgesel verilerin toplanacağını belirtiyor. Ayrıca, un ihracatında yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, sektörün gelirinin korunmasının önemini vurguluyor.
Buğday üretiminde yaşanan iklim kaynaklı düşüş endişesi, sektör temsilcileri tarafından mayıs ve haziran yağışlarıyla telafi edilebileceği umuduyla hafifliyor.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Mehmet Mesut Çakmak, sektörün daha sağlam bir zeminde ilerlemesi için kapsamlı bir üretim veri tabanına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Çakmak, bölgesel verilerin toplanmasının önemine değinerek, "Sahada uzman ekiplerimiz aracılığıyla verileri derleyip, üç aylık periyotlarla detaylı değerlendirmeler yapacağız," şeklinde konuştu.
İhracat cephesindeki zorluklara da dikkat çeken Çakmak, Türkiye'nin un sektöründe elde ettiği başarının sürdürülebilirliğinin altını çizdi.
Un ihracatının devamlılığı çağrısında bulunan Çakmak, sözlerine şöyle devam etti:
"İhracatta bu yıl için 3 milyon ton hedefi belirledik ve şu an herhangi bir ihracat yasağı bulunmuyor. Un ihracatında dünya liderliğimizi koruyacağız. Rusya gibi rakiplerimiz olsa da, pazar payımızı korumaya odaklıyız. İhracatımızın önemli bir bölümünü, yaklaşık %33'ünü Irak'a gerçekleştiriyoruz. Irak sınır kapılarının yeniden açılmasıyla, bu ticaretimizin sorunsuz devam etmesini umuyoruz. Buğday üretiminde bu yıl bazı zorluklar yaşasak da, yaklaşık 18,5 milyon tonluk bir üretim bekliyoruz. Mayıs yağışlarının rekolte üzerinde olumlu etkileri olacaktır."
SEKTÖRDEKİ BEKLENTİLER
Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Erbap, buğday hasadının Adana'da başladığını hatırlatarak, don olayları ve kurak geçen sezon nedeniyle buğday üretiminde %10'luk bir azalma beklendiğini ifade etti.
Erbap, "Mayıs ve haziran aylarındaki yağışlar, İç Anadolu, Orta Anadolu, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerindeki verimi artırarak kayıpları telafi edebilir," dedi.
Erbap, Türkiye'nin hububat, özellikle de buğdayda kendine yeterli olduğunu, ancak ihracat yapıldığında yeterli ürün olmayabileceğini belirtti.
Dahilde işleme rejimiyle ithalat yapıldığına vurgu yapan Erbap, "Geçmiş yıllardaki gibi verimli bir hasat elde edebilirsek, sadece ithalat yaparak ihracatımızı sürdürebilir ve herhangi bir sorun yaşamayız. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin elinde yeterli miktarda stok bulunuyor. Bu stokları da göz önünde bulundurduğumuzda, büyük bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyoruz," şeklinde konuştu.
Erbap, Türkiye'nin son 10 yılda lisanslı depoculuk alanında kaydettiği ilerlemeye dikkat çekerek, şunları ekledi:
"Yaklaşık 12 milyon ton lisanslı depoculuk kapasitesine ulaştık. Önümüzdeki üç yıl içinde bu kapasitenin 15-20 milyon tona çıkarılması hedefleniyor. Şu anda depolama konusunda bir sıkıntımız yok. Buğday ve arpa gibi ürünler yıl boyunca tüketiliyor ve bu sorunu depolama çözümleriyle aştık. Ayrıca, buğday uzun süre depolanabilen bir ürün. Yeterli depo kapasitesine sahip olmak, stoklarımızı güvende tutmamızı sağlıyor."
DEPOLAMA KAPASİTESİ ARTIYOR
Haber Merkezi