Mansur Yavaş'tan Meral Akşener'in Korkaklık Suçlamasına Yanıt

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisine ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik "korkaklık" suçlamasına yanıt verdi. Yavaş, Akşener'in adaylık konusunda kendisine destek olması gerektiğini ifade etti.

Yayınlanma:
Mansur Yavaş'tan Meral Akşener'in Korkaklık Suçlamasına Yanıt

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik "korkaklık" suçlamasına cevap verdi. Yavaş, Akşener'in kendisini "korkak" olarak nitelendirmesinin zoruna gittiğini belirtti ve "Benim aday olmamı istiyorsa önümü açabilirdi" dedi.

Yavaş'ın Açıklamaları ve Önceliği

Yavaş, Tarihi Ulus Hali’nin Açılış Töreni sonrasında yaptığı açıklamada, Akşener'in Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi altılı masada kendisi ve İmamoğlu'nu önerdiğini, ancak sonradan değişen duruma işaret etti. Yavaş, kendi önceliğinin Ankara olduğunu vurgulayarak, "Akşener'in, Kılıçdaroğlu'nun aday olacağına dair çok söylemi oldu. Keşke bunu son ana bırakmadan farklı bir karar alınsaydı, benim aday olmamı istiyorsa belki o şekilde önümü açabilirdi. Korkaklıkla suçlanmak açıkçası zoruma gidiyor. Korkak falan değilim. Önceliğimiz kesinlikle ama kesinlikle Ankara'dır."

Akşener'in Eleştirileri ve İddiaları

Öte yandan, İYİ Parti lideri Akşener, Uşak Teşkilat Buluşması'nda yaptığı konuşmada Yavaş ve İmamoğlu'nu eleştirerek, kendisinin "milletin istediği" adayları altılı masaya götürdüğünü, ancak kabul edilmediğini savundu. Akşener, bu durumu "milletin istediğini kabul etmemek" olarak nitelendirdi ve kendisine yönelik eleştirilere ve iftiralara maruz kaldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Seçimi öncesi altılı masaya iki isim önerdiğini ancak masadan kovulduğunu savunan Akşener, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

"Saraçhane'ye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım, boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım. Millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm, o masadan kovuldum. İkisi de korktu, kabul etmedi. Ben değil milletin istediğini kabul etmediler. Dün benim için bir milattır. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin iç işlerine ahlaki olarak karışmadık. 30 yıllık siyasi hayatımda hiç bunu yapmadım. Kongre yaptılar, üstümüze kaldı. Bana ne kardeşim sizin kongrenizden. Kim kazanırsa kazansın. Çünkü biz onların müstemlekesi olmuşuz onların kafalarında, öyle bir dünya yok.

Dün anlatılanlara baktığımda sözler veriliyor, insanlar istifa ettiriliyor... Bu bir savaş ilanıysa kabulümdür, can baş üstüne. Çok küçümsemişler bizi. Şimdi sağdan soldan herkesi birleştirmişiz. Ezeli düşman olanları bile kanka olmuş durumda. Onlar hep, biz tek. Canımız sağ olsun, bakalım, görelim ne yapacağız. Ben de şu masanın üstüne kellemi koydum, ister tekme atın yere düşsün ister tekrar buraya koyun sizin elinizde, siz bilirsiniz."

Bu olaylar, Türkiye'nin siyasi arenası içerisinde yaşanan gelişmelerin ve iç siyasetin dinamiklerinin bir yansıması olarak görülüyor. Yavaş ve İmamoğlu'nun siyasi geleceği ve Akşener'in İYİ Parti içindeki pozisyonu, bu tartışmaların merkezinde yer alıyor.