Lgs Öncesi Uzmanlardan Sınav Kaygısını Azaltacak Tavsiyeler
LGS sınavı yaklaşırken uzmanlar, öğrencilerin kaygılarını azaltmak için son haftanın psikolojik destekle geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Sınavın stres yönetimiyle kazanıldığına dikkat çeken uzmanlar, dengeli uyku, sağlıklı beslenme, nefes egzersizleri ve olumlu aile tutumunun önemine işaret ediyor. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. [Uzman Adı], bu süreçte ailelerin rolünün kritik olduğunu belirtiyor.
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı yaklaşırken, ailelerdeki heyecan ve kaygı da artıyor. Uzmanlar, bu sürecin doğru yönetilmesinin hem öğrencilerin ruh sağlığı hem de sınav başarısı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu vurguluyor. Sınava kısa bir süre kala, öğrencilerin akademik yükten ziyade psikolojik destekle güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Uzmanlar, sınavın sadece bilgiyle değil, aynı zamanda stresle başa çıkabilme becerisiyle kazanıldığını ifade ediyor. Bu nedenle, dengeli uyku, sağlıklı beslenme, nefes egzersizleri ve olumlu ebeveyn tutumu gibi faktörlerin öğrencilerin kaygı düzeyini önemli ölçüde düşürdüğünü belirtiyorlar.
YTÜ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Engin Deniz, sınav sürecini bir yarış olarak görmenin öğrencileri olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Kıyaslama, çocuğa 'Sen yetersizsin' mesajı verir. Bu bakış açısı, genellikle kaygı, öz güven zedelenmesi ve tükenmişlik gibi olumsuz psikolojik sonuçlar doğurur." şeklinde konuştu. Deniz, sürecin bir gelişim yolculuğu olarak değerlendirilmesinin, öğrencilerin sadece bilgi değil, aynı zamanda emek, sabır, sorumluluk ve hedef belirleme gibi temel yaşam becerilerini kazandığı bir deneyime dönüşmesini sağlayacağını söyledi.
Deniz, eğitim sisteminin uzun yıllardır sonuç odaklı ve sınav başarısını merkeze alan bir yapıda işlediğine dikkat çekerek, "Bu durum, öğrencilerin sadece akademik değil psikolojik yüklerini de artırmaktadır. 'Başarılıysan değerlisin' mesajı, çocuklarda koşullu kabul duygusu yaratmakta, başarısızlık ise yetersizlik ve değersizlik hissiyle içselleştirilmektedir." ifadelerini kullandı. Sürekli sınav maratonu yaşayan gençlerin, gelişimsel dönemlerini özgürce keşfetme ve kendi kimliklerini inşa etme fırsatından mahrum kaldıklarını belirten Deniz, eğitim sisteminin bütüncül bir bakış açısıyla öğrenmeyi merkeze almasının ve bireysel farklılıkları gözetmesinin psikolojik esneklik açısından elzem olduğunu vurguladı.
Psikolojik dayanıklılığı, bireyin stresli yaşam olayları karşısında toparlanma kapasitesi olarak tanımlayan Deniz, bu kapasiteyi geliştirmek için okullarda sürekli psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, yaşam becerileri eğitiminin müfredata entegrasyonu, öğrencilerin sadece akademik değil duygusal ve sosyal gelişimlerinin de desteklenmesi ve ailelere yönelik farkındalık eğitimlerinin verilmesi gerektiğini ifade etti.
FSMVÜ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Öztabak ise sınava sayılı günler kala en önemli şeyin mevcut bilgileri pekiştirmek ve zihinsel dayanıklılığı korumak olduğunu söyledi. Özellikle son hafta yeni bir konuya çalışmak yerine bilinenlerin tekrar edilmesi gerektiğini belirten Öztabak, "Hatalarınızı gözden geçirmek, eksiklerinizi kapatmanın en etkili yoludur. Önceki yılların sorularını ve deneme sınavlarını mutlaka çözün." dedi. Öğrencilerin denemelerde süre tutmaları gerektiğini ve zaman yönetiminin sınav başarısının anahtarı olduğunu vurguladı.
Öztabak, sınav sürecinde heyecan ve kaygı hissetmenin doğal olduğunu belirterek, duyguların ailenizle veya güvendiğiniz biriyle paylaşılmasının rahatlatıcı olacağını söyledi. Ayrıca, gevşeme teknikleri ve nefes egzersizlerinin stres seviyesini azaltacağını ve dikkati toplamaya yardımcı olacağını ifade etti.
Öztabak, ebeveynlerin çocuklarından beklentilerinin, çocuğun ilgi, yetenek, yeterlilik ve potansiyeline göre olması gerektiğini ve başkalarıyla kıyaslamamaları gerektiğini vurguladı. "Anne babanın çocuktan beklentileri, çocuğun ilgi, yetenek, yeterlilik ve potansiyeline göre olmalıdır, başkalarıyla kıyaslamamalı, taşıyamayacağı yükü çocuğun omuzlarına yüklememelidir." dedi. Kaygının bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Öztabak, ebeveynlerin sürekli kaygılı olmasının çocuğun da kaygılanmasına neden olabileceğini belirtti.
FSMVÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Pınar Vural, LGS'ye hazırlanan öğrencilerin her zaman yaptıklarından farklı şeyler yapmamaları, aynı çalışma programı ve beslenme düzeniyle süreci devam ettirmelerinin önemli olduğunu söyledi. Vural, sınavdan önceki akşam her zaman yenilen yemeğin yenilmesi ve sabah da her zamanki kahvaltının yapılmasını tavsiye etti. "Başarısızlık endişesinin aslında çoğu çocuk için anne ve babasının sevgisini kaybetme korkusundan kaynaklanabileceğine dikkati çeken Vural, 'Burada anne babalara iş düşüyor. Çocuklarına sevgilerinin hiçbir koşulda değişmeyeceğini anlatmalılar." diye konuştu.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesinden Klinik Psikolog Derya Büşra Güneş, sınav kaygısının belirli düzeyde faydalı olabileceğini ancak yoğun kaygının öğrencilerin sınav performansını olumsuz etkileyebileceğini söyledi. "Bu durum dikkat dağınıklığı, unutkanlık, mide bulantısı, kalp çarpıntısı gibi fiziksel ve zihinsel belirtilerle kendini gösterebilir. 'Başaramayacağım, yetersizim.' gibi sözler ise kaygının daha da artmasına neden olabilir." dedi. Güneş, ailelerin tutumunun çocukların kaygı düzeyini doğrudan etkilediğini belirterek, her çocuğun ilgi alanı, öğrenme kapasitesi ve gelişim hızının farklı olduğunu vurguladı.
Kaygıyı azaltmak için önerilerde bulunan Güneş, zamanı verimli yönetmenin, beslenme ve uykuyu önemsemenin, gerçekçi düşünmenin, fiziksel belirtileri felaket haline getirmemenin, nefes ve gevşeme egzersizleri uygulamanın, ertelemememnin, kıyaslamalardan uzak durmanın, olumsuz düşünceleri yeniden çerçevelemenin ve gerekirse destek almanın önemine değindi.
AİLELERE ÖNERİLER
Uzmanlar, ailelere çocuklarına destek olmaları ve sınav sürecini bir gelişim fırsatı olarak görmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Çocukların duygusal ihtiyaçlarının da karşılanması ve onlara güven ortamı sunulması büyük önem taşıyor.
ÖĞRENCİLERE TAVSİYELER
Öğrencilerin sınava sayılı günler kala, mevcut bilgilerini pekiştirmeleri, zihinsel dayanıklılıklarını korumaları ve stresle başa çıkma yöntemlerini kullanmaları öneriliyor. Unutmayın, sınav sadece bir sonuç değil, bir süreçtir ve bu süreçte elde edilen deneyimler gelecekteki başarılar için önemli bir temel oluşturacaktır.
Haber Merkezi