Köşe Yazarları, Chp İstanbul İl Yönetimine Kayyım Atanması Kararını Değerlendirdi

CHP İstanbul İl Kongresi iptal edildi, Özgür Çelik ve yönetimi görevden alındı. Mahkeme kararıyla 196 delege de uzaklaştırıldı, kongre süreci durduruldu. İl Başkanlığı'na Gürsel Tekin atandı. Karara ilişkin köşe yazarlarının yorumları merakla bekleniyor.

Yayınlanma:
Köşe Yazarları, Chp İstanbul İl Yönetimine Kayyım Atanması Kararını Değerlendirdi

8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptali için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada İstanbul 45. Asliye Mahkemesi, Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi. 196 delegenin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verilirken, mevcutta yürüyen kongre sürecinin de durdurulmasına hükmedildi. İstanbul İl Başkanlığı'na 2024 yılında CHP'den istifa eden partinin eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin getirildi. İşte CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptali ve Özgür Çelik ve il yönetiminin mahkeme kararı ile görevden alınmasına dair köşe yazarlarının yorumları:

Halk TV yazarı İsmail Saymaz:

"15 Eylül'de butlan çıkabilir

Öyle anlıyorum ki…

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, 'butlan' kararı vermeye yanaşmayınca yargı sürecine müdahale edildi.

Ankara, 30 Haziran'daki duruşmada, ceza davasındaki görevsizliğe yapılan itirazı bekleme yönünde tutum almıştı.

İstanbul, kayyum kararı almasaydı 15 Eylül'de duruşma büyük ihtimalle ertelenecekti. Ancak şimdi Ankara, duruşmaya kayyum kararının baskısı altında girecek. O gün CHP, butlanla Kılıçdaroğlu'na teslim edilirse bu hiç şaşırtıcı olmaz.

(...)

Bu operasyon, CHP'nin iktidarla mücadeleye ayırması gereken enerjisini parti içi kavgada sarf etmesini beraberinde getirir.

Hükümet tarafından 'Altı Ok'un Kılıçdaroğlu'na iadesi halinde İmamoğlu, Özel ve onlarla hareket edenlerin ihracı kaçınılmazdır. Korkarım CHP siyasal ve inançsal temelde ikiye bölünebilir.

Kılıçdaroğlu ve taraftarlarının tuzağı göreceklerini umuyorum. Çünkü 'CHP'yi AK Parti'den dilenme lekesi' kolay kolay silinmeyecektir.

Lideri Beştepe'de belirlenen ve iktidar açısından risk olmaktan çıkarılmış bir CHP arzulanıyor belli ki. CHP'nin beyaz Türkleri ve Alevileri temsil eden, İstanbul, Ankara ve İzmir'in varlıklı ilçelerine sıkışmış bir kimlik partisine dönmesi amaçlanıyor.

AK Parti çoğunluğu, CHP azınlığı temsil etsin.

İktidar sahipleri asla değişmesin.

'Türkiye'de tek adam rejimi var' diye itiraz edeceklere, 'Olur mu! Bakın, bizde de muhalefet var' dedirtsin!

Cumhurbaşkanı adayı tutuklanmış ve genel başkanı koltuğuyla tehdit edilen bir CHP diz çöktürülür, bölünür, tabanı un ufak edilirse Türkiye'de bir daha serbest seçimlerden söz edemeyeceğiz."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Akif Beki:

"Hani iktidar, Türkiye'ye yerli ve milli bir muhalefet kazandırmanın kendilerine nasip olacağını söylüyordu ya… Siyasi rekabet adliyeye taşınarak, kayyum marifetiyle bu başarılacak sanki.

CHP'nin İstanbul İl Başkanlığına beklenen kayyum dün atandı, bir Genel Başkanlığı kaldı. Sırada kurultay davası ve Özgür Özel'in koltuğunun akıbeti var. Ona da atandı mı, tamamdır. Gül gibi bir kayyumokrasiye kavuşuruz."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert:

"Memleketin birinci meselesi müteakip cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak olduğu için 'Ekremsiz Türkiye'ye 'terörsüz Türkiye'den daha çok önem atfettiler.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun siyaseti okuma kapasitesinde, siyaset üretme kapasitesinde 'tehlike' sezdiler. Mevcudiyetini bir 'beka' meselesi olarak telakki ettiler. Ama hepsi yolsuzluk operasyonuydu?

Ah! Aziz İhsan Aktaş, CHP'yle çalışırken yolsuzluk yapmış. Ama bizimle çalışırken melaike gibiydi adam. Hala da melaike gibi, o yüzden ev hapsini kaldırdık, biraz temiz hava alsın.

Sizin kafanız karışık. Algınız bozulmuş. Bizim alıp vermelerimize, götürmelerimize ve getirmelerimize yolsuzluk diyorsunuz. Yanlış! Bizim yolsuzluklarımız yolsuzluk değil, bizimkiler icraat.

İBB başkanı İmamoğlu'nu hapse atmanın bir güvenlik tedbiri olduğu düşünülebilir mi? Bir nevi. Azeriler güvenlik yerine 'tehlükesizlik' tabirini kullanıyorlar, bunu da hesaba katalım. Bir tehlükesizlik tedbiri. CHP'nin cumhurbaşkanı adayını bertaraf ettik. Ne kaldı geriye?

CHP rahat durmuyor. İkide bir miting yapıyor. Halkı, operasyonların yolsuzluk operasyonu olduğu konusunda şüpheye düşürüyor. Hukuku çalıştıralım, boş durmasın hukuk. 'At sahibine göre kişner' atasözümüzü hukuk için de kullanalım mı? Kullanmayalım. Sorun çıkabilir. 'Benim hukukum işini bilir' deyip bırakalım. Çünkü biliyor. CHP'nin kurumsal yapısını ve tüzel kimliğini elden geçirelim. Kurultaylarını iptal edelim. CHP'yi merkezde ve taşrada enkaza dönüştürelim. Genel Başkanı Özgür Özel'i partiden dışarı savuralım. CHP'nin eski genel başkanını CHP'ye kayyım yapalım. Kemal Bey'le asrı saadetimize geri dönelim. Mutlu olalım.

Bu kadar sözün sonuna şöyle bir niyaz ilave etmemiz lazım. Allahu Teala hepimizi, bütün milletimizi ister Ak Partili olsun ister CHP'li ister başka partili… Bütün yolsuzlardan tez zamanda kurtarsın."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Elif Çakır:

Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı CHP'nin 38. Olağan İstanbul seçimine ilişkin iddianamenin kabul edildiğini ve İstanbul 72 Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını duyurduğunda Borsa'nın çökmesi ve risk priminin yükselmesi bir şey söylemiyor mu?

Yargı her siyasi adım attığında Türkiye'nin risk primi yükseliyor, dövizi tutmak için Merkez Bankası piyasaya milyarlarca dolar sürmek zorunda kalıyor.

Soru şu: Yargı bu derece siyasallaşmamış olsaydı, iktidar yargı eliyle CHP'yi silkeleme operasyonları yürütmeseydi yargı CHP'nin 38. Olağan İstanbul Kongresini iptal kararı verir miydi?

Her şey ayan beyan ortada değil mi? Ortaya çıkan şu tabloyu anlamak için gerçekten hukukçu olmaya gerek var mı?

İktidar yargıyı kendi çıkarı için araçsallaştırdıkça yargıya güven sarsılıyor, hukuka güven sarsıldıkça ekonomi zarar görüyor."

Yazının tamamı için tıklayın.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi:

"CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimi görevden alındı.

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı olarak atandı. Gürsel Tekin görevi kabul ettiğini açıkladı. Böylece 15 Eylül'de yapılacak olan CHP'nin şaibeli Büyük Kurultayı'yla ilgili mahkemenin kararına da ışık tutacak yeni bir süreç başladı. CHP'de hesaplar karıştı. Yeni bir denklem ortaya çıktı.

Davayı açan CHP'li delegeler.

Görevden alınanlar CHP İl Yönetimi.

Göreve getirilenler yine CHP'liler.

Gürsel Tekin daha önce CHP İstanbul İl Başkanlığı, Genel Sekreterlik ve Teşkilat Başkanlığı görevlerinde bulunmuştu. Gürsel Tekin'le birlikte göreve getirilen isimler ise CHP'nin eski ilçe başkanları.

Bu karar Büyük Kurultay'la ilgili davadan çıkacak karara ilişkin de ipuçları veriyor. Kurultay iptal edilirse Kılıçdaroğlu atanmayacak demek ki. Onun yerine CHP'lilerden oluşan bir çağrı heyeti atanacak demektir. Ayrıca bu karar, 15 Eylül'de çıkacak olan kararın da bir provası niteliğinde. Özgür Özel kararı tanımayacaklarını söylemişti. Eylem yapacaklar. Ama bakalım sonuçta İstanbul İl Başkanlığı'nı devretmeyecekler mi?"

Yazının tamamı için tıklayın.

Halk TV yazarı Mehmet Tezkan:

"İktidarın hayali CHP'siz Türkiye…

Niyeti, amacı, hedefi demedim. Hayali demeyi tercih ettim. Çünkü ulaşmaları zor bir hedef. Hatta imkansız diyebilirim… Aslında CHP'siz Türkiye'nin hayalden öteye geçememesi en büyük şansımız diyebilirim…

Çünkü…

CHP'siz Türkiye muhalefetsiz Türkiye demektir…

CHP'nin olmadığı Türkiye Rusya'ya dönmüş demektir…

İktidar CHP ile baş edemeyeceğini anladı; bölmek, birbirine düşürmek, parti içi işlerle meşgul etmek hedefine yöneldi. Dünkü karar bu yolda atılan ilk adımdır. 18 gün önce açılan davanın alelacele verilen tedbir kararının nedeni bu…"

Yazının tamamı için tıklayın.

Halk TV yazarı Fikret Bila:

"Eylül ayının CHP için zor geçeceği söyleniyordu.

Nitekim öyle başladı.

Eylül ayının ikinci günü mahkeme CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'i görevden aldı ve başkan seçildiği İl Kongresi'ni iptal etti.

Çelik'in yerine aralarında Gürsel Tekin'in de bulunduğu kayyım heyeti atadı.

Oysa il başkanlığı iptal davasının duruşmasının 23 Eylül'de yapılacağı açıklanmıştı.

CHP'li hukukçular kararın geçersiz olduğunu, mahkemenin böyle bir yetkisi olmadığını, ara karar veremeyeceğini açıkladılar.

İktidar sandıkta yenemediği CHP'yi köşeye sıkıştırmak ve muhalefet yapamaz hale getirmek için yoğun bir çaba içinde."

Yazının tamamı için tıklayın.

Ankara, 30 Haziran'daki duruşmada, ceza davasındaki görevsizliğe yapılan itirazı bekleme yönünde tutum almıştı.

İstanbul, kayyum kararı almasaydı 15 Eylül'de duruşma büyük ihtimalle ertelenecekti. Ancak şimdi Ankara, duruşmaya kayyum kararının baskısı altında girecek. O gün CHP, butlanla Kılıçdaroğlu'na teslim edilirse bu hiç şaşırtıcı olmaz.

(...)

Bu operasyon, CHP'nin iktidarla mücadeleye ayırması gereken enerjisini parti içi kavgada sarf etmesini beraberinde getirir.

Hükümet tarafından 'Altı Ok'un Kılıçdaroğlu'na iadesi halinde İmamoğlu, Özel ve onlarla hareket edenlerin ihracı kaçınılmazdır. Korkarım CHP siyasal ve inançsal temelde ikiye bölünebilir.

Kılıçdaroğlu ve taraftarlarının tuzağı göreceklerini umuyorum. Çünkü 'CHP'yi AK Parti'den dilenme lekesi' kolay kolay silinmeyecektir.

Lideri Beştepe'de belirlenen ve iktidar açısından risk olmaktan çıkarılmış bir CHP arzulanıyor belli ki. CHP'nin beyaz Türkleri ve Alevileri temsil eden, İstanbul, Ankara ve İzmir'in varlıklı ilçelerine sıkışmış bir kimlik partisine dönmesi amaçlanıyor.

AK Parti çoğunluğu, CHP azınlığı temsil etsin.

İktidar sahipleri asla değişmesin.

'Türkiye'de tek adam rejimi var' diye itiraz edeceklere, 'Olur mu! Bakın, bizde de muhalefet var' dedirtsin!

Cumhurbaşkanı adayı tutuklanmış ve genel başkanı koltuğuyla tehdit edilen bir CHP diz çöktürülür, bölünür, tabanı un ufak edilirse Türkiye'de bir daha serbest seçimlerden söz edemeyeceğiz."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Akif Beki:

"Hani iktidar, Türkiye'ye yerli ve milli bir muhalefet kazandırmanın kendilerine nasip olacağını söylüyordu ya… Siyasi rekabet adliyeye taşınarak, kayyum marifetiyle bu başarılacak sanki.

CHP'nin İstanbul İl Başkanlığına beklenen kayyum dün atandı, bir Genel Başkanlığı kaldı. Sırada kurultay davası ve Özgür Özel'in koltuğunun akıbeti var. Ona da atandı mı, tamamdır. Gül gibi bir kayyumokrasiye kavuşuruz."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Yusuf Ziya Cömert:

"Memleketin birinci meselesi müteakip cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak olduğu için 'Ekremsiz Türkiye'ye 'terörsüz Türkiye'den daha çok önem atfettiler.

İBB Başkanı İmamoğlu'nun siyaseti okuma kapasitesinde, siyaset üretme kapasitesinde 'tehlike' sezdiler. Mevcudiyetini bir 'beka' meselesi olarak telakki ettiler. Ama hepsi yolsuzluk operasyonuydu?

Ah! Aziz İhsan Aktaş, CHP'yle çalışırken yolsuzluk yapmış. Ama bizimle çalışırken melaike gibiydi adam. Hala da melaike gibi, o yüzden ev hapsini kaldırdık, biraz temiz hava alsın.

Sizin kafanız karışık. Algınız bozulmuş. Bizim alıp vermelerimize, götürmelerimize ve getirmelerimize yolsuzluk diyorsunuz. Yanlış! Bizim yolsuzluklarımız yolsuzluk değil, bizimkiler icraat.

İBB başkanı İmamoğlu'nu hapse atmanın bir güvenlik tedbiri olduğu düşünülebilir mi? Bir nevi. Azeriler güvenlik yerine 'tehlükesizlik' tabirini kullanıyorlar, bunu da hesaba katalım. Bir tehlükesizlik tedbiri. CHP'nin cumhurbaşkanı adayını bertaraf ettik. Ne kaldı geriye?

CHP rahat durmuyor. İkide bir miting yapıyor. Halkı, operasyonların yolsuzluk operasyonu olduğu konusunda şüpheye düşürüyor. Hukuku çalıştıralım, boş durmasın hukuk. 'At sahibine göre kişner' atasözümüzü hukuk için de kullanalım mı? Kullanmayalım. Sorun çıkabilir. 'Benim hukukum işini bilir' deyip bırakalım. Çünkü biliyor. CHP'nin kurumsal yapısını ve tüzel kimliğini elden geçirelim. Kurultaylarını iptal edelim. CHP'yi merkezde ve taşrada enkaza dönüştürelim. Genel Başkanı Özgür Özel'i partiden dışarı savuralım. CHP'nin eski genel başkanını CHP'ye kayyım yapalım. Kemal Bey'le asrı saadetimize geri dönelim. Mutlu olalım.

Bu kadar sözün sonuna şöyle bir niyaz ilave etmemiz lazım. Allahu Teala hepimizi, bütün milletimizi ister Ak Partili olsun ister CHP'li ister başka partili… Bütün yolsuzlardan tez zamanda kurtarsın."

Yazının tamamı için tıklayın.

Karar yazarı Elif Çakır:

Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı CHP'nin 38. Olağan İstanbul seçimine ilişkin iddianamenin kabul edildiğini ve İstanbul 72 Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını duyurduğunda Borsa'nın çökmesi ve risk priminin yükselmesi bir şey söylemiyor mu?

Yargı her siyasi adım attığında Türkiye'nin risk primi yükseliyor, dövizi tutmak için Merkez Bankası piyasaya milyarlarca dolar sürmek zorunda kalıyor.

Soru şu: Yargı bu derece siyasallaşmamış olsaydı, iktidar yargı eliyle CHP'yi silkeleme operasyonları yürütmeseydi yargı CHP'nin 38. Olağan İstanbul Kongresini iptal kararı verir miydi?

Her şey ayan beyan ortada değil mi? Ortaya çıkan şu tabloyu anlamak için gerçekten hukukçu olmaya gerek var mı?

İktidar yargıyı kendi çıkarı için araçsallaştırdıkça yargıya güven sarsılıyor, hukuka güven sarsıldıkça ekonomi zarar görüyor."

Yazının tamamı için tıklayın.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi:

"CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimi görevden alındı.

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı olarak atandı. Gürsel Tekin görevi kabul ettiğini açıkladı. Böylece 15 Eylül'de yapılacak olan CHP'nin şaibeli Büyük Kurultayı'yla ilgili mahkemenin kararına da ışık tutacak yeni bir süreç başladı. CHP'de hesaplar karıştı. Yeni bir denklem ortaya çıktı.

Davayı açan CHP'li delegeler.

Görevden alınanlar CHP İl Yönetimi.

Göreve getirilenler yine CHP'liler.

Gürsel Tekin daha önce CHP İstanbul İl Başkanlığı, Genel Sekreterlik ve Teşkilat Başkanlığı görevlerinde bulunmuştu. Gürsel Tekin'le birlikte göreve getirilen isimler ise CHP'nin eski ilçe başkanları.

Bu karar Büyük Kurultay'la ilgili davadan çıkacak karara ilişkin de ipuçları veriyor. Kurultay iptal edilirse Kılıçdaroğlu atanmayacak demek ki. Onun yerine CHP'lilerden oluşan bir çağrı heyeti atanacak demektir. Ayrıca bu karar, 15 Eylül'de çıkacak olan kararın da bir provası niteliğinde. Özgür Özel kararı tanımayacaklarını söylemişti. Eylem yapacaklar. Ama bakalım sonuçta İstanbul İl Başkanlığı'nı devretmeyecekler mi?"

Yazının tamamı için tıklayın.

Halk TV yazarı Mehmet Tezkan:

"İktidarın hayali CHP'siz Türkiye…

Niyeti, amacı, hedefi demedim. Hayali demeyi tercih ettim. Çünkü ulaşmaları zor bir hedef. Hatta imkansız diyebilirim… Aslında CHP'siz Türkiye'nin hayalden öteye geçememesi en büyük şansımız diyebilirim…

Çünkü…

CHP'siz Türkiye muhalefetsiz Türkiye demektir…

CHP'nin olmadığı Türkiye Rusya'ya dönmüş demektir…

İktidar CHP ile baş edemeyeceğini anladı; bölmek, birbirine düşürmek, parti içi işlerle meşgul etmek hedefine yöneldi. Dünkü karar bu yolda atılan ilk adımdır. 18 gün önce açılan davanın alelacele verilen tedbir kararının nedeni bu…"

Yazının tamamı için tıklayın.

Halk TV yazarı Fikret Bila:

"Eylül ayının CHP için zor geçeceği söyleniyordu.

Nitekim öyle başladı.

Eylül ayının ikinci günü mahkeme CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'i görevden aldı ve başkan seçildiği İl Kongresi'ni iptal etti.

Çelik'in yerine aralarında Gürsel Tekin'in de bulunduğu kayyım heyeti atadı.

Oysa il başkanlığı iptal davasının duruşmasının 23 Eylül'de yapılacağı açıklanmıştı.

CHP'li hukukçular kararın geçersiz olduğunu, mahkemenin böyle bir yetkisi olmadığını, ara karar veremeyeceğini açıkladılar.

İktidar sandıkta yenemediği CHP'yi köşeye sıkıştırmak ve muhalefet yapamaz hale getirmek için yoğun bir çaba içinde."

Yazının tamamı için tıklayın.

.

Haber Merkezi