Karaca'dan Tepki: Kürsünün Susturulması Millet İradesinin Gaspıdır

CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, AYM'nin Can Atalay kararı sonrası Meclis oturumu yönetme görevinden alınmasına tepki gösterdi. Karaca, bu durumun anayasal düzenin tasfiyesi olduğunu vurgulayarak, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesinin Meclis'te yok sayıldığını ve Anayasa'nın ihlal edildiğini belirtti.

Yayınlanma:
Karaca'dan Tepki: Kürsünün Susturulması Millet İradesinin Gaspıdır

CHP Denizli Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) TİP Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği kararın Meclis'te okunmasının ardından kendisine oturum yönettirilmemesine sert tepki gösterdi. Karaca, bu durumu "yalnızca bana yönelik bir dışlama değil, anayasal düzenin tasfiyesidir" şeklinde değerlendirdi.

Gülizar Biçer Karaca, AYM'nin Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını TBMM Genel Kurulu'nda okumasının ardından Meclis oturumlarını yönetme görevinin kendisine verilmemesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Karaca açıklamasında, "Cumhuriyetin büyük mirasının, millet iradesinin en yüksek makamı olan TBMM'nin 105 yıllık saygınlığı bugün bir kez daha büyük yara almış, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' şiarının Meclis Genel Kurulu'nda duvarda bir dekor olarak kullanıldığı itiraf edilmiştir," ifadelerine yer verdi.

Karaca, "Anayasa Hükümleri, Meclis'in kararları, Anayasa Mahkemesi'nin içtihatları ve milletin doğrudan iradesi yok sayılmıştır, Anayasa açıkça, bilerek ve isteyerek bir kez daha ihlal edilmiştir," diyerek, Hatay halkının Can Atalay'ı seçtiğini ve Anayasa Mahkemesi'nin bu iradeye saygı duyulması gerektiğini açık ve bağlayıcı kararıyla ifade ettiğini vurguladı.

Biçer Karaca, Meclis Başkanvekili sıfatıyla yaptığı işlemin "yasama organının hukuk içinde kalma yükümlülüğünün ifadesi" olduğunu belirtti. Karaca, "Sayın Numan Kurtulmuş’un, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararını Meclis’te Başkanvekili olarak okutmam nedeniyle oturum yönettirmeme tutumu açıkça tarafsızlık ihlalidir" dedi.

"Bu tutum; TBMM’yi yürütmenin sadakat memurluğuna indirgeyen iktidar anlayışının yasama erkini partizan bir vitrinin ötesine taşımak istemediğini göstermektedir" diyen Karaca, hedef alınanın şahsı değil, "anayasanın bağlayıcılığı, hukukun üstünlüğü ve milli iradenin temsili kudreti" olduğunu ifade etti.

Açıklamasında, TBMM’nin 94. ve 95. maddelerine, ayrıca İçtüzük’ün 15. maddesine de atıfta bulunan Karaca, "Bu tutum açıkça Anayasaya meydan okumaktır," dedi. TBMM Başkanı’nın, güç oranında temsili düzenleyen anayasal hükümlere aykırı davranamayacağını belirten Karaca, “Bu yüzden; Sayın Numan Kurtulmuş’un Sayın Celal Adan ve Bekir Bozdağ tercihindeki ısrarı, millet iradesini değil, yürütmenin siyasal mühendisliğini esas alan bir tutumdur” ifadelerini kullandı.

Açıklamasının sonunda, "Bu Meclis, iktidarların değil milletin evidir," diyen Karaca, "Bu kürsü, talimatla değil anayasa ile konuşur. Bu çatı, iktidarın üstünlüğüne değil hukukun üstünlüğüne dayanır" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Karaca, “Eğer bir Meclis Başkanvekili, Anayasa Mahkemesi’nin kesin ve bağlayıcı kararını okuttuğu için fiilen görevden uzak tutuluyorsa, bu yalnızca bana yönelik bir dışlama değil, anayasal düzenin tasfiyesidir. Bu keyfi uygulama, Anayasanın, hukukun ve demokrasinin gaspıdır,” dedi.

“Unutulmamalıdır ki; Egemenlik, milletindir” diyerek sözlerini tamamlayan Karaca, “Bu tutum Anayasa Mahkemesi’ne, Anayasaya sadakat yeminine (bağlı kalanlara) ve Anayasaya yönelik açıkça meydan okumaktır. Ama biz susmayacağız; çünkü biz susarsak Meclis, sadece duvarlardan ibaret kalır” açıklamasında bulundu.

MECLİS BAŞKANVEKİLİ'NDEN SERT TEPKİ

ANAYASAL DÜZEN TARTIŞMASI

Haber Merkezi