İstanbul'da Bir İmam Diyanet'in Tartışmalı Hutbesini Okumadı

Diyanet'in 2 Mayıs hutbesi "Zina" başlığıyla yayımlandı, tepkilere yol açtı. Hutbede, kadın-erkek arkadaşlıklarının zinaya sürüklediği, sanatın ahlaksızlığı meşrulaştırdığı iddia edildi. İstanbul'da bir imam hutbeyi okumadı, israf konusunu işledi. Hutbe, sosyal medyada da tartışma yarattı.

Yayınlanma:
İstanbul'da Bir İmam Diyanet'in Tartışmalı Hutbesini Okumadı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2 Mayıs Cuma günü yayınladığı ve büyük tepki çeken "Nefsi ve Nesli İfşat Eden Büyük Günah: Zina" başlıklı hutbesi tartışma yarattı. İstanbul'da bir cami imamı, bu hutbeyi okumayarak yerine israf konusuna değinen bir hutbe okudu.

Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve tüm camilerde okunması planlanan zina hutbesi, özellikle sosyal medyada yoğun eleştirilere neden oldu. Hutbede, kadın erkek arkadaşlıklarının zinaya yol açabileceği belirtilirken, "sanat adı altında yapılan gayr-i ahlaki tiyatro, sinema ve dizi filmler, zinayı meşru göstermeye çalışmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

Halk TV'nin haberine göre, İstanbul'daki bir camide imam, Diyanet'in hazırladığı hutbeyi okumadı. İmamın, zina hutbesi yerine 'İsraf' konusunu işleyen bir hutbe okuması dikkat çekti.

İMAMIN İSRAF HUTBESİNDEN SATIR BAŞLARI

İmam, hutbesinde şu ifadelere yer verdi: "Değerli kardeşlerim, israfın öyle bir çeşidi vardır ki, bütün israfların temeli ve en büyüğüdür. O da kainatın kendisine emanet edildiği insanın israfıdır. İnsanı israf etmek belki de israfların en büyüğüdür." Hutbede ayrıca, "Bütün söz ve iş ve davranışlarımızda dengeli ve tutarlı olmamız lazımdır. Maddi ve manevi imkanlarımızın tamamını iktisatlı bir şekilde, idareli bir şekilde kullanmamız gerekmektedir" denildi.

İmam, "Bugün kainatın dengesini bozan insanlar arasındaki huzur ve barışa da aynı şekilde zarar vermektedir. Bilinçsiz olan tüketimler, bilinçsiz olan davranışlar ve bilinçsiz olan sözlerle, israf Cenabıhakk'ın, Allah'ın istifademize sunduğu nimetleri yersiz ve ölçüsüz olarak, kul olarak kullanmamızdır." şeklinde konuştu.

"Yeryüzündeki kaynakları ve sahip olduğumuz değerleri sorumsuzca, manasızca ve pervasızca tüketmektir. Günümüzde israf, yemeden içmeye ve sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye, yemekten enerjiye kadar pek çok alana yayılmıştır. Ne hazindir ki, dünyanın farklı bölgelerinde bir lokma ekmeğe muhtaç olan insanlar varken başka bölgelerde onlarca ekmek israfı ve gıdanın sorumsuzca çöpe atılması bizler için hazin olan bir durumdur." ifadelerini kullandı.

Hutbede, "Kimi yerlerde yiyecek ve bir damla su bulunamazken, başka yerlerde hayat kaynağımız olan suyun hesapsızca israf edilmesi bizler için hazin olan bir durumdur. Değerli kardeşlerim, israfın öyle bir çeşidi vardır ki, bütün israfların temeli ve en büyüğüdür. O da kainatın kendisine emanet edildiği insanın israfıdır. İnsanı israf etmek belki de israfların en büyüğüdür." denildi.

İNSANIN KENDİSİNİ İSRAF ETMESİ

İmam hutbesine şöyle devam etti: "Bilinmelidir ki, yaratılış gayesinden uzak olan bir hayat süren insan, kendisini israf etmiştir. Allah ve Allah Resulü'nü tanımadan geçirilen bir ömür israf edilmiş olan bir ömürdür. İman ve ibadetten, güzel ahlaktan yoksun olan bir ömür, bir hayat, hayatın tamamıyla, Allah korusun, israf edilmiş olmasıdır."

Hutbe, Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın şu hadis-i şerifi ile sona erdi: "İnsanoğlu kıyamet günü ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini nerede ve nasıl geçirdiğinden, malını nereden kazandığından ve nerelere harcadığından, öğrendikleriyle amel edip etmediğinden hesaba çekilmedikçe yerinden hiçbir şekilde kımıldayamayacaktır."

Haber Merkezi