Hürmüz Boğazı'nın Önemi ve Kapatılmasının Olası Sonuçları
İsrail'in İran'a saldırısı sonrası Hürmüz Boğazı'nın kapanma olasılığı küresel enerji piyasalarını tedirgin etti. Orta Doğu petrol sevkiyatının kritik noktası olan boğaz, aynı zamanda bölgesel gerilimlerin de odağında. İran ve Umman arasındaki bu stratejik su yolu, dünya enerji akışı için hayati önem taşıyor.
İsrail'in 13 Haziran'da İran'a yönelik gerçekleştirdiği saldırı, küresel enerji piyasalarında tedirginliğe yol açtı. Saldırının ardından, dünya enerji nakliyatında kritik bir role sahip olan Hürmüz Boğazı'nın olası bir şekilde kapanması ihtimali, piyasalarda endişe yarattı.
HÜRMÜZ BOĞAZI'NIN STRATEJİK ÖNEMİ
Hürmüz Boğazı, Orta Doğu'daki önemli petrol üreticisi ülkelerin, başta Asya ve Avrupa olmak üzere, Kuzey Amerika ve diğer bölgelere enerji arzı sağladığı hayati bir geçiş noktasıdır. Aynı zamanda, bölgede on yıllardır süregelen gerilimlerin odak noktası olma özelliğini taşımaktadır.
İran ile Umman arasındaki sınırı oluşturan bu boğaz, Umman Körfezi ile Basra Körfezi'ni birbirine bağlar. Boğazın en dar noktasında genişlik 33 kilometreye ulaşırken, deniz trafiği için ayrılan su yolu, her iki yönde de 3 kilometrelik bir nakliye koridorunu kapsar.
Dünya genelindeki petrol tüketiminin yaklaşık beşte birinin bu boğaz üzerinden taşındığı tahmin edilmektedir. Buradan geçen ham petrolün büyük bir kısmı, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt ve İran gibi ülkelerden ihraç edilerek farklı ülkelere ulaştırılmaktadır. Ayrıca, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatçısı olan Katar'ın ürettiği LNG'nin neredeyse tamamı da bu güzergâh üzerinden geçmektedir.
1980-1988 yılları arasındaki İran-Irak Savaşı sırasında, her iki taraf da birbirinin petrol ihracatını engellemeye yönelik adımlar atmış ve bu durum tarihe "Tanker Savaşı" olarak geçmiştir. O dönemde, ABD'nin Bahreyn'de bulunan 5. Filo'su, bölgedeki ticari gemilerin güvenliğini sağlamakla görevlendirilmişti.
BOĞAZIN KAPANMASININ OLASI ETKİLERİ
İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması durumunda, dünya genelindeki petrol akışının yaklaşık %20'sinin etkilenebileceği öngörülüyor. JP Morgan, Haziran ayında yayınladığı bir raporda, Hürmüz Boğazı'nın kapanması halinde petrol fiyatlarının varil başına 120-130 dolar seviyesine kadar yükselebileceği uyarısında bulundu.
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Lenger, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Hürmüz Boğazı'nın kapatılma ihtimalinin dahi petrol fiyatları üzerinde şimdiden baskı oluşturduğunu belirtiyor: "Bu tehlike görüldü ve özellikle finansal piyasalar şimdiden pozisyon aldı. Boğazın kapatılması durumunda petrol arzının daralacağını ve fiyatların daha da artacağını söyleyebiliriz."
İran, İsrail'in saldırısının ardından yaptığı açıklamada, petrol arzında herhangi bir sorun yaşanmadığını duyurdu. İran Petrol Bakanlığı, İsrail saldırılarının rafineri tesisleri ve petrol depolama alanlarında herhangi bir zarara yol açmadığını bildirdi.
BÖLGEDEKİ GEÇMİŞ OLAYLAR
Hürmüz Boğazı, ABD ve İran'ın dahil olduğu birçok tarihi olaya tanıklık etmiştir. 1988 yılında, ABD savaş gemisi USS Vincennes, bir İran yolcu uçağını düşürmüş ve uçaktaki 290 kişi hayatını kaybetmiştir. Washington, bölgedeki filosunun savaş uçağı zannederek yanlışlıkla uçağı hedef aldığını savunurken, Tahran ise olayın bilinçli bir saldırı olduğunu iddia etmiştir. Washington, Vincennes savaş gemisinin, İran donanmasının saldırılarına karşı bölgedeki ikmal gemilerini korumak amacıyla orada bulunduğunu belirtmiştir.
2008 yılında ABD, İran'a ait teknelerin boğazdaki üç ABD savaş gemisine yaklaşarak taciz ettiğini öne sürmüştür. Bunun üzerine, İran Devrim Muhafızları'nın o dönemki başkomutanı Muhammed El-Caferi, saldırıya uğramaları halinde boğazdaki gemilere el koyacaklarını açıklamıştır.
2010 yılında, El Kaide'ye bağlı Abdullah Azzam Tugayları'nın üstlendiği saldırılarda, Hürmüz'deki Japon petrol tankeri M Star hedef alınmıştır.
2012 yılında, Tahran yönetimi, İran'ın petrol gelirlerini hedef almakla suçladığı ABD ve Avrupa'nın yaptırımlarına misilleme olarak Hürmüz Boğazı'nı bloke etme tehdidinde bulunmuştur.
İran, 2015 yılında bir sondaj platformuna zarar verdiği gerekçesiyle Singapur bandıralı bir tankeri hedef almış ve bir konteyner gemisini de ele geçirmiştir.
Temmuz 2018'de, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin petrol ihracatını sıfıra düşürme çağrısında bulunan ABD'ye tepki göstererek, İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki petrol akışını aksatabileceğini ima etmiştir. İran Devrim Muhafızları'ndan bir komutan da, İran'dan petrol ihracatının durdurulması halinde Hürmüz Boğazı'ndaki ihracatın tamamını engelleyecekleri uyarısında bulunmuştur.
Haber Merkezi