Hasan Cemal: "Kürtler" Kitabım Hala Güncel Çünkü Sorun Aynen Duruyor
Hasan Cemal, "Kürtler" kitabının yeniden basılmasının nedenini, sorunun hala çözümsüzlüğünde olduğunu belirtiyor. Barışın demokrasi ve insan haklarıyla geleceğine vurgu yapan Cemal, CHP'nin yeniden sahneye çıkışıyla birlikte Türkiye'de demokrasi adına umutlu bir atılım beklediğini ifade ediyor.
yazarı Hasan Cemal, 22 yıl önce yazdığı “Kürtler” kitabının yeniden basılmasının nedenini açıkladı: "Çünkü sorun aynen duruyor. ‘Kürt sorunu ne olacak?’ konusunda bugün yine aynı noktadayız, o yüzden." Cemal, barışın sağlanması ve silahların bırakılmasıyla birlikte demokrasi mücadelesinin ve Kürtlerin siyasal mücadelesinin daha da güçleneceğini vurguladı. "Kürtlerin kendi kimlik haklarını elde etmeleri, Türkiye’de demokrasinin genişlemesi demek. Barışın altyapısı demokrasi ve hukuk, insan haklarıdır," dedi. 19 Mart operasyonundan sonra CHP'nin üzerindeki ataleti attığını ve yeniden aktif bir rol üstlendiğini belirten Cemal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve hapisteki Gezi tutukluları Osman Kavala, Can Atalay, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasıyla Türkiye'de demokrasinin yeniden kurulması yönünde büyük bir atılım beklediğini ifade etti.
Cemal, gazeteci Nevşin Mengü’nün YouTube kanalında yaptığı açıklamalarla gündeme geldi.
NEDEN KÜRT KİTABI HALA GÜNCEL?
Cemal, kitabının neden hala güncel olduğuna dair soruyu yanıtlarken, "Kürtler kitabı hala güncel bir kitap. Çünkü sorun aynen duruyor," dedi. Kitabın, Türkiye'deki Kürt meselesini anlamak amacıyla sahada yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıktığını belirten Cemal, o dönemde her kesimden insanla görüştüğünü, dağdaki askerlerle, PKK'lılarla, hatta Beka'ya gidip 1993'te Abdullah Öcalan'la dahi konuştuğunu söyledi. Kitabın güncelliğini korumasının bir diğer nedeninin ise Paris'teki Kürt Enstitüsü'nde Kendal Nezan ile yaptığı bir sohbet olduğunu aktardı. Nezan'ın, PKK'nın silahlı mücadelesinden hoşlanmamasına rağmen, bu mücadelenin Kürt meselesini Türkiye'nin gündemine taşıdığını söylediğini aktardı. Cemal, Öcalan'la 1993'te yaptığı konuşmada da benzer bir durumun olduğunu, Öcalan'ın mücadelelerinin Türkiye'de Kürt kimliğinin kabul edilmesi için olduğunu söylediğini ve PKK'nın kazanamayacağını ifade ettiğini belirtti. Cemal, bugün gelinen noktada devletin PKK'ya silah bırakma çağrısı yapmasına rağmen, Kürt meselesinin hala çözülmediğini ve bu nedenle kitabın güncelliğini koruduğunu vurguladı.
BARIŞ VE DEMOKRASİ VURGUSU
Cemal, örgütün silah bırakmasının ve feshetmesinin barışa açılan bir kapı olduğunu belirterek, bu adımın atılmasıyla birlikte demokrasi, hukuk ve diğer meselelerin gündeme geleceğini söyledi. CHP ve DEM'in de demokrasi talep ettiğini ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecine girmesi gerektiğini ifade etti. 19 Mart darbesi sonrasında Türkiye'de başlayan demokrasi direnişinin kendisinde büyük bir heyecan yarattığını dile getiren Cemal, İmamoğlu'nun tutuklanması, tutuklu siyasetçiler ve Özgür Özel'in CHP'nin üzerindeki ölü toprağını atarak demokrasi direnişinin öncülüğüne soyunmasının umut verici olduğunu söyledi. Cemal, dağda barış kapısının açılması ve silahların bırakılmasıyla birlikte Kürtlerin siyasal mücadelesinin daha da güçleneceğine inandığını belirtti. Türkiye'de Kürtlerin kendi kimlik haklarını elde etmesinin, Türkiye'de demokrasinin genişlemesi anlamına geldiğini vurgulayan Cemal, hukuk devletinin yeniden tesis edilmesinin sadece Kürtler için değil, tüm Türkiye için önemli olduğunu ifade etti. Barışın sağlam bir altyapıya kavuşabilmesi için demokrasi, hukuk ve insan haklarının gerekliliğine dikkat çekti.
Cemal, neden bu kadar çok eleştiri aldığına dair soruyu yanıtlarken, Türkiye'nin bazı sorunlarına parmak bastığı için tepki çektiğini söyledi. Askerin siyasete karışması, Kürt meselesi, 1915 olayları ve laiklik gibi konularda yazdığı yazılar ve yaptığı açıklamalar nedeniyle eleştirildiğini belirten Cemal, ancak tüm bu çizgisi boyunca Türkiye'de demokrasiyi, hukuku, insan haklarını ve özgürlükleri savunduğu için içinin rahat olduğunu ifade etti. Kutuplaşmış toplum yapısına değinen Cemal, bu durumun Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş döneminden beri devam ettiğini ve Cumhuriyetin kuruluşunun önemini vurguladı. Ancak o dönemde yapılan bazı hataların, Türkiye'nin demokrasisinin gelişmesini engellediğini söyledi. Cemal, Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılmamasından dolayı çok partili rejim dönemindeki siyasi oyuncuları ve liderleri suçladığını belirtti.
Haber Merkezi