Gizem Bağdaçicek'e 'Müstehcenlik' İddiasıyla 1 Yıl 9 Ay Hapis Cezası Talep Edildi

Sosyal medyada paylaştığı içerikler nedeniyle tartışma konusu olan ve gözaltına alınan Gizem Bağdaçiçek hakkında, savcılık tarafından "dini değerleri aşağılama" suçlamasıyla 1 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.

Yayınlanma:
Gizem Bağdaçicek'e 'Müstehcenlik' İddiasıyla 1 Yıl 9 Ay Hapis Cezası Talep Edildi

Sosyal medya platformlarında yayınladığı içeriklerle dikkat çeken ve geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Gizem Bağdaçiçek, 7 Ocak tarihinde gözaltına alındı. Yayınladığı videolar sebebiyle kamuoyunda tartışma yaratan Bağdaçiçek, gözaltına alınmasının ardından bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak bu olayın ardından hukuki süreç devam etti.

Savcılığın Talebi ve Hukuki Sürecin Detayları

Savcılık, Gizem Bağdaçiçek'in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla "zincirleme şekilde halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediğini iddia etti. Bu iddia doğrultusunda, Bağdaçiçek hakkında 1 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. Bu talep, sosyal medya kullanımı ve ifade özgürlüğü konularında yeni bir tartışma başlatırken, hukuki sürecin sonucu merak konusu oldu.

Gizem Bağdaçiçek'in sosyal medyada paylaştığı içeriklerin, bazı kesimler tarafından dini değerlere saygısızlık olarak algılandığı ve bu durumun savcılığın suçlama gerekçesini oluşturduğu belirtiliyor. Bu olay, sosyal medyanın kullanımı ve ifade özgürlüğü sınırları konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Aynı zamanda, dini değerlere saygı ve kişisel ifade özgürlüğü arasındaki hassas denge konusunda toplumsal bir tartışma başlattı.

Anadolu Adliyesi'nde 8 Ocak'ta ifade veren Bağdaçiçek, yaklaşık 6 ay önce bir sosyal medya platformunda hesap açtığını ifade ederek şunları söylemişti:

"Bu platform kullanıcıların kimlik bilgilerini kullanarak ücretli üye oldukları ve sadece ücret ödeyerek hesap sahiplerini takip ettikleri bir platformdur. Bu platform 18 yaşından küçük kullanıcı kabul etmemektedir. Ben bu platformda yaklaşık 160 takipçimle pornografik görüntülerimi paylaşmıştım.

'BEN BU OLAYIN MAĞDURUYUM'

Bana göstermiş olduğunuz çıplak ve pornografik görüntüler bana aittir. Ancak bu görüntüleri sadece 160 takipçimle paylaşmıştım. Paylaşım yaptığım bu platform görüntülerin kaydedilmesine, hatta ekran görüntülerinin alınmasına izin vermez. Bu görüntüler tanımadığım kişiler tarafından başka bir telefonla çekilerek sahte hesaplarla sosyal medyaya sızdırılmış.

Ben sosyal medya platformunun Türkiye'de yasaklandıktan sonra paylaşım yapmadım. Bilgim ve rızam dışında x platformunda yayınlanan görüntüler eskidir. Avukatım bu görüntülerin yayılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunacaktır. Ben bu olayın mağduruyum. Suçlamaları kabul etmiyorum."

Bu hukuki sürecin, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların hukuki sonuçlarına dair farkındalığı artırması ve sosyal medya kullanıcılarının ifade özgürlüğü ile toplumsal değerler arasındaki dengeyi gözetmeleri açısından önemli bir örnek oluşturduğu düşünülüyor. Gizem Bağdaçiçek'in durumu, özellikle genç sosyal medya kullanıcıları arasında, paylaşımların olası hukuki sonuçları konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatıyor. Bu olayın, ilerleyen dönemlerde sosyal medya üzerinden ifade özgürlüğü ve dini değerlere saygı konularındaki tartışmaları daha da derinleştireceği ve bu konularda yeni yasal düzenlemelere yol açabileceği düşünülüyor.