Eski MİT Kontraterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür Hayatını Kaybetti
Türkiye'nin istihbarat dünyasının önemli isimlerinden biri olan Mehmet Eymür, Çam Sakura Hastanesi'nde geçirdiği KOAH tedavisi sonrasında vefat etti.
Mehmet Eymür, Türkiye'nin istihbarat ve güvenlik tarihinde önemli bir isim olarak anılır. Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Dairesi Başkanı olarak görev yapan Eymür, 81 yaşında solunum yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Eymür'ün son günlerinde sağlık durumunun ciddi olduğu, entübe edildiği ve bilincinin kapalı olduğu biliniyordu.
Mehmet Eymür'ün MİT Kariyeri
Mehmet Eymür, 1970'lerin başlarında İstanbul'da Ulaş Bardakçı ve Kızıldere'de Mahir Çayan ile arkadaşlarının öldürüldüğü operasyonlara katılmasıyla tanınmış bir isimdir. 1983 yılında kurulan MİT Kaçakçılık Şubesi'nin başına müdür olarak atanan Eymür, suikast sonucu öldürülen MİT mensubu Hiram Abas'ın da yakın çalışma arkadaşıydı. Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ, Ünal Erkan ve Mehmet Ağar'ı hedef alan ünlü MİT Raporu'nun hazırlanmasında da etkin bir rol oynadı. Bu raporun yayımlanması üzerine, 10 Haziran 1988'de MİT'ten ayrılan Eymür, kısa süre sonra tekrar kuruma dönerek 1995'te Kontrterör Dairesi Başkanı olarak görevine başladı.
Washington Görevi Ve Sonrası
1997 yılında Washington'a gönderilen Eymür, bir yıl sonra Türkiye'ye geri çağrıldı ve MİT'ten uzaklaştırılarak Şeker Fabrikası'na atandı. Bu atamaya karşı dava açan ve sonrasında emekliliğini isteyerek ABD'ye dönen Eymür, 2002'de Türkiye'ye döndükten sonra kumarhane/casino sektörünün önde gelen isimlerinden Sudi Özkan'ın danışmanlığını üstlendi. ABD'de yaşadığı süre zarfında "atin.org" adlı bir internet sitesi açarak, tartışma yaratan bilgiler paylaştı.
90'lı Yıllardaki Faili Meçhul Davası ve İşkence İtirafı
Eymür, 1990'lı yıllarda gerçekleşen 18 faili meçhul cinayetle ilgili olarak yargılanan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da aralarında olduğu 19 sanığın davasında tanık olarak ifade verdi. İşkence yapıp yapmadığına dair sorulara "Yapmışımdır" şeklinde yanıt veren Eymür, pişmanlık duyup duymadığı sorusuna ise, "Duymam, çünkü aşırı bir şey yapmadık" diyerek karşılık vermişti. Eymür, taktikler kullanmayı tercih ettiklerini ve bazen tiyatro yaptıklarını ifade etmişti.
Mehmet Eymür'ün hayatı ve kariyeri, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir yer tutar. İstihbarat alanındaki çalışmaları, MİT içerisindeki rolleri ve sonrasında yaşadığı dönemler, onun Türkiye'nin siyasi ve güvenlik tarihindeki karmaşık yapının bir yansımasıdır. Hayatı boyunca birçok tartışmalı olaya karışmış olan Eymür, özellikle 1970'ler ve 1980'lerdeki siyasi çalkantılar sırasında önemli roller üstlenmiştir. MİT'teki görev süresi boyunca, iç ve dış güvenlik politikalarının şekillenmesinde etkili olmuş, bu süreçte birçok operasyona liderlik etmiştir.
Mehmet Eymür'ün MİT'teki rolleri ve sonrasındaki yaşamı, Türkiye'nin soğuk savaş sonrası dönemine ışık tutmaktadır. Washington'daki görevi ve ardından yaşananlar, Türkiye'nin dış politikadaki değişimleri ve uluslararası ilişkilerdeki pozisyonunu yansıtmaktadır. ABD'ye dönüşü ve orada açtığı internet sitesi üzerinden yaptığı paylaşımlar, ulusal sınırları aşan bilgi akışının ve siyasi etkinin bir örneği olarak görülebilir.
90'lı yıllardaki faili meçhul cinayetlerle ilgili davada tanıklık yapması ve işkence itirafları, Türkiye'nin insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusundaki zorluklarını gözler önüne sermektedir. Eymür'ün bu itirafları, dönemin güvenlik politikalarının karanlık yönlerine dikkat çekmektedir.
Mehmet Eymür'ün vefatı, Türkiye'nin yakın tarihine dair önemli bir figürün kaybını işaret ediyor. Onun hayat hikayesi, Türkiye'nin siyasi ve istihbarat tarihindeki karmaşık dönemleri, güvenlik politikalarını ve uluslararası ilişkilerdeki değişimleri anlamada kritik bir öneme sahiptir. Eymür'ün mirası, gelecek nesiller tarafından Türkiye'nin geçmişini anlamak için önemli bir kaynak olarak değerlendirilecektir.
