Depremzedeler Adalet İstiyor! Adalet Nöbeti Çağlayan'da Başladı

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedeler, Türkiye genelinde adalet talepleriyle nöbet tutmaya başladı. İstanbul Adliyesi'nde toplanan yurttaşlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, "Deprem suçları politiktir" sloganlarıyla adil yargılama çağrısında bulundu.

Yayınlanma:
Depremzedeler Adalet İstiyor! Adalet Nöbeti Çağlayan'da Başladı

6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden depremzedeler, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde adalet taleplerini dile getirmek için bugün nöbet tutmaya başladı. Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen yurttaşlar, adil yargılama talebiyle, "Deprem suçları politiktir" sloganları attı.

Maraş Merkezli Depremlerde Kaybedilenler İçin Adalet Çağrısı

Maraş merkezli depremlerde yıkılan binaların inşa edenler hakkında etkin bir yargılama talep eden Adalet Peşinde Aileleri Platformu üyeleri, depremde yakınlarını kaybeden aileler olarak bugün pek çok kentte Adalet Nöbeti'ne katıldı. Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nin C bloğu önünde başlayan nöbete, ailelerin yanı sıra Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık, Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileri ile Avukat Kemal Aytaç da destek verdi.

depremzedeler-adalet-nobetine-basladi-adil-yargilama-istiyoruz-1.jpeg

BİRGÜN'den alınan habere göre Eyleme katılanlar, "Canlarımız gibi adalet de enkaz altında kalmasın", "Katiller taksirle değil olası kastla yargılansın" gibi pankartlar açtı. "Kader değil, cinayet", "Depremin hesabı sorulacak", "Deprem suçları politiktir" gibi sloganlarla adalet taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdiler. Bu eylemler, depremde yaşanan kayıpların sorumlularının yargı önüne çıkarılması ve adaletin sağlanması talebini vurgulamakta ve toplumsal bir harekete dönüşmektedir. Bu adalet nöbeti, depremzedelerin ve toplumun yaşadığı acının hafife alınmaması ve sorumluların hesap vermesi gerektiği mesajını güçlü bir şekilde iletiyor.

Burada konuşan Adana’daki Tutar Yapı Sitesi C blokta yakınlarını kaybeden depremzede avukat Gülsüm Özdoğru, adil yargılama istediklerini söyledi.

Özdoğru şunları söyledi:

"6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre en az 50 bin insan yaşamını yitirdi. Bunun yanı sıra 35 binden fazla bina yıkıldı, 300 bine yakın binada da ağır hasar oluştu. 1.5 milyon insan evsiz kaldı. Bu yıkıma sebep sadece deprem değil insan yaşamına uygun güvenli şehir inşa etmeyenlerdir. Kim olursa olsun tüm sorumlular yargılamaya tabi tutulmalıdır. Ülkemizde daha önce meydana gelen depremlerde olduğu gibi yargılamalar sonuçsuz kalmamalı, tüm sorumlular adalet karşısında hesap vermelidir."

Depremin ardından hukuksal süreci değerlendiren Özdoğru, tutuklamaların göstermelik olduğunu söyleyerek, "Depremden hemen sonra toplumun öfkesini azaltmak için bazı binaların müteahhitleri tutuklandı. Sorumlu olan müteahhitlerin tutuklanması yasa gereğidir. Ancak mevzuatın emrettiği gibi, bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespiti ve yargılamaya tabi tutulmaları gerekmektedir. Yasa herkese eşit bir şekilde uygulandığı takdirde fonksiyonunu yerine getirir. Aksi halde şahsa göre uygulanan bir metinden ileri gidemez. Dolayısıyla sorumluluğu bulunan herkesin tespit edilmesi, adil ve etkin bir yargılamaya tabi tutulması esas talebimizdir" dedi.

Özdoğru, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın afete müdahale konusunda geç kalındığına ilişkin itiraf niteliğindeki açıklamalarına da dikkat çekti.

Özdoğru, "AFAD’ın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 30 ila 56’ıncı maddeleri arasında görev ve yetkileri “afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetlerin ülke düzeyinde etkin bir şekilde gerçekleştirmesi için gerekli önlemlerin alınması ve olayların meydana gelmesinden hemen önce hazırlık ve risk azaltma, olay sırasında yapılacak müdahaleler ve iyileştirme çabaları” olarak belirlenmişken bizler 6 Şubat’ta yalnız bırakıldık. Bahsi geçen kurum ve kuruluşların da adalet önünde yargılanması için başvurularımızı yaptık" diye konuştu.

Zamanaşımını kabul etmeyeceklerini de söyleyen Özdoğru şu ifadeleri kullandı:

"Açılan birçok soruşturma dosyasından binadan yetersiz delil alındığını sonradan anladık. Şimdi ise enkazlar temelleriyle birlikte kaldırıldığından yeniden numune aldıramıyoruz. Depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen bu seferde bilirkişi raporlarını bekliyoruz. Halen bilirkişiye gönderilmeyen dosyaların gönderilmesini bekliyoruz. Çünkü zamanaşımı süreleri acımasızca işlemeye devam ediyor. Adliyede savcılar yoktu, savcıları bekledik. Evraklar kayboldu, onların bulunmasını bekledik. Canlarımızı yitirdik, şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Depremin üzerinden 11 ay geçti biz hala adaletin oluşacağına dair bir emare bekliyoruz. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekliyoruz. İhmali bulunan kamu görevlileri için soruşturma izinlerinin çıkmasını, halen kaçak olan bazı şüphelilerin yakalanmalarını, tutuklu olanların adil bir yargısal sürece tabi tutulmasına bekliyoruz."