DEM İhlal Raporu: 2015'ten Bugüne 22 Binden Fazla Partili Gözaltına Alındı!

Özdoğan ve Türkdoğan, 2015'ten bu yana parti üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklamaların detaylarını içeren bir rapor yayınladı. Raporda, yüksek sayıda gözaltı ve tutuklama ile Kürtlerin siyasi iradesinin tanınmaması eleştiriliyor.

Yayınlanma:
DEM İhlal Raporu: 2015'ten Bugüne 22 Binden Fazla Partili Gözaltına Alındı!

2015 yılından bu yana en az 22 bin 818 parti üyesinin gözaltına alındığını belirten Özdoğan ve Türkdoğan, raporlarında önemli bilgiler paylaştı. Partililer arasında eş genel başkanlar, milletvekilleri, il ve ilçe eş başkanları, parti yöneticileri ve üyeler dahil olmak üzere en az 4 bin 334 kişinin tutuklandığını ifade ettiler. Bu sayıların partilere yönelik geniş çaplı gözaltı ve tutuklama operasyonları dikkate alındığında daha da yüksek olabileceğini vurguladılar.

Yüksek Tutuklama ve Gözaltı Sayıları

Raporda, Ocak 2015 ile 10 Aralık 2023 tarihleri arasında partiye yönelik yapılan gözaltı ve tutuklamalara dair detaylı bilgiler yer alıyor. 104 il eş başkanı, 201 ilçe eş başkanı ve bir belde eş başkanının tutuklandığı, 2 eş genel başkan, 24 milletvekili ve 30 MYK üyesinin hapiste olduğu belirtiliyor. Ayrıca, 15 milletvekilinin vekilliğinin düşürüldüğü ve 93 belediye eş başkanının tutuklandığı, 95 belediyeye kayyım atandığı kaydediliyor.

Kürtlerin İradesinin Tanınmaması Eleştirisi

Rapor, Kürtler ve dostlarının siyasi iradesinin tanınmamasını eleştiren ifadeler içeriyor. 30 Mart 2014'te seçilen belediye eş başkanlarının tutuklanması ve kayyım atamaları, Kürt halkının iradesine saygı gösterilmemesinin bir örneği olarak gösteriliyor. 2016'dan bu yana halen hapiste olan belediye eş başkanları ve 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde kayyım operasyonlarının yeniden başlatılması, bu eleştirileri güçlendiriyor.

Siyasi İktidarın DEM'E Yönelik Baskısı

Eş sözcüler, siyasi iktidarın DEM Parti'ye ve üyelerine yönelik yargı baskısının devam ettiğini belirtiyor. 2023 yılında 60 il ve ilçe yöneticisinin de aralarında bulunduğu 2906 kişinin gözaltına alındığını, 319 kişinin tutuklandığını aktarıyorlar. Partiye yönelik fiziki saldırıların da korkunç boyutlarda olduğu vurgulanıyor.

Çözüm Süreci ve Saldırılar

Çözüm sürecinin bitmesiyle artan saldırılar, raporda özellikle vurgulanıyor. 2015-2023 yılları arasında toplam 336 fiziki saldırı gerçekleştiği, bu saldırılarda iki parti üyesinin yaşamını yitirdiği, 76 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Ayrıca, partiye yönelik bombalı saldırılarda 142 kişinin öldüğü, yaklaşık bin kişinin yaralandığı kaydediliyor.

AKP'nin Çözümü Tehdit Olarak Görmesi

7 Haziran seçimlerinin çözüm için bir şans olduğu ancak AKP'nin bunu tehdit olarak gördüğü ifade ediliyor. Siyasi açıdan 2015'in HDP'nin barajı geçtiği ve Türkiye siyasetine damga vurduğu bir yıl olduğu, ancak AKP iktidarının bunu tehdit olarak algılayıp süreci sona erdirdiği belirtiliyor.

Yasama, Yürütme ve Yargının Tutumu

2020'de başlayan MYK üyelerinin gözaltına alınması, 2021'de Kobani Kumpas Davası ve partinin kapatılması davası, yasama, yürütme ve yargının birlik ilkesine uygun hareket ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. AİHM'nin ihlal kararlarına rağmen Türkiye'nin bu kararlara uymadığı, 2022'de fiziki saldırıların devam ettiği, parti gençliğine ve üyelerine yönelik şantaj yoluyla ajanlaştırma faaliyetlerinin yoğunlaştığı belirtiliyor.

Türkiye'nin Yeni Bir Barış Sürecine İhtiyacı

Raporda, Türkiye'nin yeni bir barış sürecine ihtiyaç duyduğu, bu iktidarın Kürt sorununda yeni bir barış sürecine girmeden demokratikleşemeyeceği ve baskı politikasından kurtulamayacağı ifade ediliyor. Türkiye'nin demokratik bir seçim ve siyasi partiler kanununa, ifade özgürlüğüne, hukuk güvenliğine ve hukuki belirlilik hakkına ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Parti üyelerine yönelik baskıların sınırsız olduğu, Türkiye'nin bütün sorunlarının demokratik zeminde çözülmesi gerektiği belirtiliyor.