Cumartesi Anneleri: 30 Yıldır Hiçbir Bayramımız Olmadı

Cumartesi Anneleri, 12 Eylül darbesiyle idam edilen Veysel Güney'in akıbetini sordu. İHD Kayıplar Komisyonu, Güney'in ailesine mezarının verilmediğini vurgulayarak, kayıp yakınlarının bayramda ziyaret edecekleri bir mezarlarının olmadığını belirtti. Eylemde, gözaltında kaybedilenlerin simgesi olarak karanfiller Galatasaray Meydanı'na bırakıldı.

Yayınlanma:
Cumartesi Anneleri: 30 Yıldır Hiçbir Bayramımız Olmadı

Cumartesi Anneleri, 12 Eylül darbe yönetimi tarafından idam edilen ve cenazesi ailesine teslim edilmeyen Veysel Güney'in akıbetini sormak için bir araya geldi. Eyleme, kayıp yakınlarının yanı sıra hak savunucuları ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu da destek verdi.

Kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıdığı ve karanfiller bıraktığı eylemde, İHD Kayıplar Komisyonu üyesi Zeynep Yıldız bir açıklama yaptı. Yıldız, kayıp yakınlarının bayramlarda ziyaret edecekleri bir mezarlarının olmadığını vurgulayarak, "Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin mezarlarına bırakamadığımız karanfilleri, kayıplarımızın simgesi haline gelen Galatasaray Meydanı'na bırakmak için buradayız" dedi.

Yıldız, 24 yaşındaki Veysel Güney'in 12 Eylül askeri darbesinin ardından 28 Aralık 1980'de Antep'te bir ev baskınında yaralı olarak gözaltına alındığını belirtti. Güney'in Adana Bölgesi Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde yargılandığını, avukat talebinin reddedildiğini ve savunma hakkının yok sayıldığını ifade etti. İlk duruşmanın 6 Şubat 1981'de yapıldığını ve 17 Şubat 1981 tarihinde yapılan ikinci duruşmada, aleyhindeki suçlamaları ispat edecek deliller olmaksızın idama mahkum edildiğini söyledi. Meclis kararı olmadan özel kanun çıkarılarak, 10 Haziran 1981'de Gaziantep E Tipi Cezaevi'nde idam edildiğini de sözlerine ekledi.

Güney'in idam edildikten sonra 10 Haziran 1981 tarih ve 266 sayılı tutanakla babasına verilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem'e cenazenin verildiğini, ancak cenazenin aileye teslim edilmediğini aktaran Yıldız, ailenin yıllarca Veysel'in mezarını bulmak için mücadele ettiğini, ancak mezar yerinin hala öğrenilemediğini söyledi. Aile ve arkadaşlarının, 2006 yılında Gaziantep Mezarlıklar Müdürlüğü'nün 9 Haziran 1981 gününe ait son kaydında 'hüviyeti meçhul' bir kişinin 'idam edildiği' ve 105341 numaralı mezara gömüldüğü bilgisine ulaştığını ve mezarın açılarak DNA eşleştirmesi için kemik numuneleri alındığını belirtti. Ancak, numuneler ile anne Zeynep ve baba Ali Güney arasında kan bağı kurulamadığı yönünde bir rapor hazırlandığını ve kamuoyunda bu raporun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı veya Adli Tıp'a gönderilen numunelerin doğru olup olmadığı yönünde derin kuşkular oluştuğunu ifade etti.

KAYIP YAKINLARININ FERYADI

Veysel Güney'in kardeşi Ayhan Güney'in gönderdiği mektubu ise Veysel Güney'in arkadaşı İsmail Yücel okudu. Mektupta, ağabeyi Veysel Güney'in onlarca kişide ismiyle, sevenlerinde anılarıyla, ailesinde yaşanmışlıklarıyla varlığını sürdürmeye devam ettiği ve edeceğine vurgu yapıldı. 2012 yılında ölen annesinin, ismini söylemeye bile yüreğinin dayanmadığı, resmine bakamadığı belirtildi. 2014 yılında kaybedilen babasının ise, çalışkanlığı, dürüstlüğüyle gurur duyduğu oğluyla ilgili ne hayaller kurduğu soruldu. Mektupta, tıpkı diğer kayıplar gibi Veysel Güney'in de yok olmadığı, unutulmadığı ve tüm varlığıyla aralarında olduğu ifade edildi.

Gözaltında kaybettirilen Yusuf Erişti’nin kardeşi Sevim Erişti de "Cumartesi Anneleri’nin çocukları nerede herkes soruyor. Bizim 30 yıldır hiçbir bayramımız olmadı. Bizim bir mezar taşımız olsun. Anne babamızı kaybettik. Biz kardeşlerimizi arıyoruz" dedi.

Yine gözaltında kaybettirilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, 30 senedir hiçbir bayramı kutlamadığını ifade ederek, “Bayram sofrası kuramadım, evladımla oturup gülüp oynayamadım. Tüm kayıplarımızı anıyoruz” diye aktardı.

GALATASARAY MEYDANI'NIN ANLAMI

Kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır ise Galatasaray Meydanı’nın kapatılmasına tepki göstererek, “Galatasaray Meydanı Hasan Ocak’tan beri bizim akıbetlerimizi sormamız adına çok değerlidir. Burada kayıplarımızı sormaktan vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gözaltında katledilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da şu ifadeleri kullandı: “Dünya bizim sesimizi Galatasaray’dan duydu, biz mezarsız insanlarız. 30 yıldır kemiklerimizi arıyoruz ama sadece kemikleri değil failleri de adaletin önüne çıkarmak için arıyoruz. Bu bariyerler bu ülkenin utancıdır.”

Eylem, karanfillerin Galatasaray Meydanı’na bırakılmasıyla sona erdi.

Haber Merkezi