Cumartesi Anneleri 1050. Haftasında Alpsoy Kardeşler İçin Adalet İstedi
Cumartesi Anneleri, 10 Mayıs 2025'te 1050. kez Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Gözaltında kaybedilen Kasım ve Halil Alpsoy için adalet isteyen anneler, karanfiller bırakarak kayıpların akıbetini sordu ve faillerin yargılanmasını talep etti. Polis bariyerleri önünde yapılan açıklamada, mücadele kararlılığı vurgulandı.
CUMARTESİ ANNELERİ'NDEN 1050. HAFTADA ADALET ÇAĞRISI
Gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların yargılanması talebiyle 1995'ten beri İstanbul Beyoğlu'nda eylem yapan Cumartesi Anneleri, 10 Mayıs 2025 tarihinde de Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Anneler, meydana karanfil bırakarak basın açıklamasını okudu.
Cumartesi Anneleri, 1050. haftalarında gözaltında kaybedilen Kasım ve Halil Alpsoy için adalet istedi.
Açıklama şu sözlerle başladı:
"1050. haftamızda da Galatasaray Meydanı’na girişimizi engelleyen polis bariyerlerinin önündeyiz."
"Yarın Anneler Günü… Biz bu Anneler Günü’ne de içimizde derin bir acı ve kapanmayan bir boşlukla girerken, devleti yönetenler kamuoyuna “her daim hürmetlerin en büyüğünü hak eden annelerimiz” diye kutlama mesajları yayınlayacak. Ama yıllardır evlatlarını arayan, adalet için mücadele eden anneleri görmezden gelmeye devam edecekler. Gözaltında kaybedilenlerin anneleri, aileleri için Anneler Günü bir kez daha tarifsiz bir boşlukla geçecek."
"Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: Gözaltında kaybetme; devlet görevlileri tarafından ya da devletin bilgisi ve onayı dahilinde işlenmiş bir insanlık suçudur. Bu suça maruz kalanlar yalnızca kaybedilen kişiler değil; aynı zamanda onların akıbetini bilmeden, yıllarca belirsizliğin içinde yaşamaya zorlanan aileleridir."
"Artık yeter! Kaybedilenlerin yakınlarına yaşatılan bu işkence sona ermeli. Hukukun üstünlüğü sağlanmalı ve devlet, kaybedilenlerin annelerine, ailelerine gerçek bir adalet ve çözüm sunma sorumluluğunu yerine getirmelidir."
KASIM VE HALİL ALPSOY'UN AKIBETİ
"31 yıldır inkâr ve cezasızlıkla unutturulmak istenen Kasım ve Halil Alpsoy için adalet talebimizi tekrarlıyoruz" denilen açıklamada, Alpsoy ailesinin yaşadıkları detaylı bir şekilde anlatıldı:
"Halil Alpsoy, 12 Mayıs 1994 gecesi, eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte İstanbul Kanarya’daki evine dönerken, evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Eşi karşı çıktığında polisler kimliklerini göstererek “Merak etme, karakola kadar götürüyoruz. Yarım saat sonra gelir.” dediler. Halil Alpsoy beyaz bir Toros ile götürüldü ve bir daha geri dönmedi."
"18 gün sonra, işkenceden tanınmayacak hale gelmiş bedeni, evine 540 km uzaklıktaki Kırıkkale’de bir ormanlık alanda bulundu. Kardeşleri onu yalnızca elindeki çocukluk izinden teşhis edebildi."
"Halil Alpsoy’un gözaltına alınmasından bir hafta sonra, bu kez polisler kuzeni Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine baskın düzenledi. 30 yaşındaki Kasım, uzun namlulu silah taşıyan maskeli polisler tarafından 18 Mayıs 1994 sabahı gözaltına alınarak Adana İstihbarat Dairesi’ne götürüldü. Aynı gün akşamı serbest bırakıldı; ancak kimliğine el konuldu. “Yarın gel, kimliğini al.” denildi."
"Eve döndüğünde işkenceden bitap haldeydi. Eşine, İstanbul’da gözaltına alındığında sorgulamasına katılan timin Adana’daki işkencesine de dahil olduğunu söyledi. Ertesi gün kimliğini almak üzere MİT binasına gitti. Akrabası kapıda bekledi. Ancak Kasım Alpsoy o binadan bir daha çıkamadı."
"Bugüne kadar Halil ve Kasım Alpsoy’un gözaltına alındıkları inkâr edildi. Ailelerinin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Hiçbir devlet kurumu, gerçeğin açığa çıkarılması ve faillerin yargılanması için etkili bir araştırma-soruşturma yürütmedi. 31 yıldır tüm iktidarlar, bu ailelerin adalete ulaşmasını engelledi."
Açıklama, "Yargı makamlarına sesleniyoruz: Adaletin tesisi, hukuk sisteminin asli görevidir. Kasım ve Halil Alpsoy dosyasında adaleti sağlamak için harekete geçin! Kaç yıl geçerse geçsin; Kasım Alpsoy, Halil Alpsoy ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz" sözleri ile sonlandırıldı.
Haber Merkezi