Chp'li Siyasetçilerin Gözaltına Alınmasına Dem Parti'den Tepki
DEM Parti Eş Genel Başkanları Bakırhan ve Hatimoğulları, CHP'li siyasetçilere yönelik gözaltı görüntülerinin servis edilmesini eleştirdi. Bakırhan, bu durumu "siyasi acizlik ve hukuksuzluğun göstergesi" olarak nitelendirerek, operasyonların Türkiye'deki kutuplaşmayı artırdığını ve ortak gelecek vizyonuna zarar verdiğini belirtti. Haksızlığa karşı durmaya devam edeceklerini vurguladı.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, CHP'li siyasetçilere yönelik gözaltı görüntülerinin servis edilmesine sert tepki gösterdi. Eş başkanlar, bu durumu "siyasi acizlik ve hukuksuzluğun göstergesi" olarak nitelendirdi.
BAKIRHAN'DAN SERT ELEŞTİRİ
Tuncer Bakırhan yaptığı açıklamada, "CHP’li seçilmişlere yönelik devam eden siyasi operasyonlar, Türkiye’deki fay hatlarını germekte ve kutuplaştırmayı arttırarak ortak gelecek tahayyülüne büyük zarar vermektedir" ifadelerini kullandı. Bakırhan, mahkemeye sevk edilen seçilmişlerin tek sıra fotoğraflarının servis edilmesini, 12 Eylül yargılamaları ve KCK siyasi soykırım operasyonlarına benzeterek, bunun siyasi bir acizlik ve hukuksuzluk göstergesi olduğunu vurguladı. Bakırhan, haksızlık ve hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın karşısında durmaya devam edeceklerini belirterek, siyasi tarihlerinin haksızlıklara karşı durmanın tarihi olduğunu kaydetti. "Tarihin doğru tarafı; o ya da bu partinin yanında yer almak değildir. Tarihin doğru tarafında yer almak hukukun, demokrasinin, barışın yanında tavizsiz şekilde yer almaktır" diyen Bakırhan, yargının siyasallaşmasının ülke için büyük bir tehdit olduğunu ve bu durumdan vazgeçilmesi gerektiğini savundu.
HATİMOĞULLARI'NDAN ADALET VURGUSU
Tülay Hatimoğulları ise, CHP’li seçilmişlere yönelik İstanbul ve Adana merkezli operasyonların, Türkiye’de adalete olan inancı daha da zedelediğini dile getirdi. Hatimoğulları, gözaltından mahkemeye sevk edilme görüntülerinin servis ediliş biçiminin, ucuz bir siyasi propagandadan öteye gitmediğini ifade etti. "Yıllar önce, 12 Eylül yargılamalarında ve KCK adı altında yürütülen operasyonlarda da benzer görüntülere ve propaganda çabalarına tanıklık etmiştik" diyen Hatimoğulları, bu tür uygulamaların toplumsal barışa verdiği zararları hep birlikte yaşadıklarını hatırlattı. Hatimoğulları, siyasi operasyonlar ve propaganda girişimlerinin, Türkiye’nin barış, demokrasi ve hukuk arayışına ciddi biçimde gölge düşürdüğünü belirterek, bu uygulamalardan derhal vazgeçilmesi ve siyaset üzerindeki yargı baskısının sona erdirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Haber Merkezi