Chp'li Bakan'dan Fidan'ın İddialarına Sert Tepki: Algı Operasyonu

CHP'li Murat Bakan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın suikast girişimi ve zehirlenme iddialarını "devlet ciddiyetini zedeleyen stratejik bir algı operasyonu" olarak değerlendirdi. Bakan, Fidan'ın açıklamalarının kamuoyunda yarattığı tartışmalara dikkat çekerek, iddiaların ciddiyetine rağmen zamanlamasının manidar olduğunu savundu.

Yayınlanma:
Chp'li Bakan'dan Fidan'ın İddialarına Sert Tepki: Algı Operasyonu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bir televizyon programında dile getirdiği "Suikast girişimine uğradım. Ağır arsenik ve cıva verildi" şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösterdi. Bakan, bu açıklamayı "devlet ciddiyetini zedeleyen stratejik bir algı operasyonu" olarak değerlendirdi.

Fidan, katıldığı programda yaklaşık dört-beş yıl önce bir suikast girişimine maruz kaldığını ve arsenik ile cıva ile zehirlendiğini, bu nedenle tedavi gördüğünü belirtmişti.

CHP'li Bakan, Fidan'ın söz konusu açıklamalarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yayınladı.

CHP'DEN SERT TEPKİ

Bakan açıklamasında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin en stratejik kurumlarından birinin başında yıllarca görev yapmış bir ismin, yıllar sonra, herhangi bir delil ya da adli süreç sunmaksızın böyle bir açıklama yapması, devlet aklıyla bağdaşmadığı gibi, kamuoyunu yönlendirmeye dönük siyasi ve diplomatik bir hamle olarak okunmalı" ifadelerini kullandı. Fidan'ın geçmişte MİT Başkanlığı görevinden istifa ederek siyasete atılmak istediğini ve Dışişleri Bakanı olarak kabinede yer aldığını hatırlatan Bakan, bugünkü açıklamayı "sıradan bir sağlık beyanı" olarak görmediklerini vurguladı.

Bakan, bu açıklamayı, "görevdeyken zehirlenmesine rağmen direnen, tehdit altındayken devleti için görevini sürdüren’ bir lider imajı yaratma çabası" olarak yorumladı. Açıklamanın sadece geçmişe dönük bir bilgilendirme olmadığını, gelecekte Cumhurbaşkanlığı gibi daha üst düzey pozisyonlara zemin hazırlama, iç kamuoyunu yönlendirme ve siyasi meşruiyet inşa etme hamlesi, bir tür mağduriyet üzerinden kahramanlık inşa etme girişimi olduğunu iddia etti.

MİT'İN GEÇMİŞİNE ELEŞTİRİ

Hakan Fidan'ın MİT tarihinin en uzun süre görev yapan başkanlarından biri olmasına rağmen, görevi süresince Türkiye'nin çok sayıda kanlı terör saldırısına uğradığını hatırlatan Bakan, 2013 Reyhanlı, 2015 Suruç ve Ankara Gar, 2016 Sultanahmet, İstiklal, Ankara, Gaziantep, Kayseri ve Reina katliamları ile 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni örnek gösterdi. Aynı dönemde milyonlarca kaçak göçmenin Türkiye'ye girdiğini ve sınırların radikal unsurlar için adeta bir geçiş hattına dönüştüğünü belirtti.

Bakan, gerçek bir istihbarat saldırısının nasıl ortaya konulması gerektiğine örnek olarak Aleksandr Litvinenko olayını gösterdi. Litvinenko'nun Rus gizli servisi FSB'nin eski ajanı olarak İngiltere'ye sığındığını ve 2006 yılında Londra'da çayına konulan radyoaktif Polonyum-210 maddesiyle zehirlendiğini hatırlattı. Olayın ardından İngiliz tıbbi otoriteleri, adli tıp uzmanları ve uluslararası denetçilerin kapsamlı bir inceleme yürüttüğünü ve 2016 yılında İngiliz yargısının, suikastın Rus devleti tarafından organize edildiğine hükmettiğini belirtti. Bakan, Fidan'ın iddiasında ise ne bir tıbbi rapor, ne bir soruşturma, ne de fail ya da yöntem hakkında bilgi olmadığını, bu haliyle açıklamanın sadece bir siyasi kurguya dayandığını savundu.

Bakan, Fidan'ın açıklamasının kamuoyunda sempati yaratmaya dönük, kişisel siyasi imajı güçlendirme amacı taşıyan bir stratejik iletişim hamlesi izlenimi verdiğini, bu açıklamanın MİT'in kurumsal sorumluluğunu ve geçmişteki ağır istihbarat zafiyetlerini örtmeye hizmet ettiğini iddia etti. Devlet ciddiyetinin, geçmişin başarısızlıklarını örtmek yerine, onlarla yüzleşmeyi gerektirdiğini belirten Bakan, Türkiye'nin en stratejik kurumlarından biri olan MİT'in itibarı üzerinden siyasi hamle yapılmasını, kamuoyunun manipüle edilmesini ve devlete olan güvenin bu tür açıklamalarla zedelenmesini kabul edilemez bulduklarını vurguladı.

Haber Merkezi