Chp'Den Tapu Ve Miras Paylaşımı Değişikliğine Tepki: İktidar, Eşitsizlik Rejimini Derinleştiriyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, miras paylaşımında yapılan değişikliklerin kadınların mülkiyet hakkını zedelediğini savundu. Yeni düzenlemeyle noter onayının kaldırılmasının, kadınların haklarını koruyan son kamusal güvenceleri ortadan kaldırdığını belirten Taşcıer, iktidarı eşitsizlik rejimini derinleştirmekle suçladı.

Yayınlanma:
Chp'Den Tapu Ve Miras Paylaşımı Değişikliğine Tepki: İktidar, Eşitsizlik Rejimini Derinleştiriyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, miras paylaşımında yapılan ve yürürlüğe giren değişikliklere ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Taşcıer, yapılan düzenlemelerin kadınların miras ve mülkiyet haklarını gasp ederek eşitsizlik rejimini derinleştirdiğini savundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer’in yazılı basın açıklamasında yer verdiği değerlendirmeler şu şekilde:

"Miras paylaşımında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesiyle, aile içi anlaşmazlıkların azaltılması ve tapu işlemlerinin kolaylaştırılması hedeflendiği basına yansımıştır. Uygulama ile birlikte miras paylaşımında noter onayı şartının da kaldırıldığı ifade edilmektedir."

Taşcıer, Türkiye'de kadınların giderek derinleşen bir hukuki belirsizlik rejimi ile karşı karşıya olduğunu belirterek, "Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, kadınların mülkiyet hakkını koruyan son kamusal güvenceleri birer birer ortadan kaldırmaktadır" dedi.

AKP iktidarının kanunları dolaylı yollarla hükümsüz kıldığını savunan Taşcıer, Türk Medeni Kanunu ile güvence altına alınan miras ve mülkiyet hakkının bir genelge ile güvencesizleştirilmesinin bu duruma örnek teşkil ettiğini söyledi. Taşcıer, bu düzenlemenin Medeni Kanunu şeklen, Anayasayı ise özünde ihlal ettiğini vurguladı.

KADINLARIN MÜLKİYET HAKKI TIRPANLANIYOR MU?

Yeni düzenleme ile taşınmaz malların mirasçılar arasında "uzlaşma yoluyla" devrinin kolaylaştırıldığını ve noter onayı zorunluluğunun kaldırıldığını hatırlatan Taşcıer, bu değişikliğin "işlemlerin hızlandırılması" gerekçesiyle sunulsa da gerçekte kadınların mülkiyet hakkını sessizce tırpanladığını iddia etti. Taşcıer, kağıt üzerinde "gönüllü devir" olarak sunulan uygulamanın sahada "mecburi feragat" biçiminde tezahür ettiğini ifade etti.

Taşcıer, kadınların kazanılmış haklarının tırpanlandığını, devletin korumakla yükümlü olduğu mülkiyet ve eşitlik haklarının fiilen ortadan kaldırıldığını savundu. Hukukun içinin boşaltılarak kadınların eşit yurttaşlığına gölge düşürüldüğünü dile getirdi.

Medeni Kanun yürürlükteyken yapılan bu düzenleme ile kadınların eşit miras hakkının uygulamada delik deşik edildiğini belirten Taşcıer, kamuoyuna "işlemlerin hızlandırılması" gibi sunulan bu değişikliğin gerçekte kadınların miras hakkını sessizce gasbetmenin hukuki altyapısını oluşturduğunu iddia etti. Taşcıer, "gönüllü devir" adı altında "mecburi feragat" dayatması yapıldığını söyledi.

Türkiye’de özellikle kırsal bölgelerde kadınlara yönelik sosyal, ekonomik ve duygusal baskıyla yürütülen taşınmaz devri pratiklerine dikkat çeken Taşcıer, kadınların "Zaten seni evlendirdik", "aile malı bölünmesin", "erkek kardeşine ayıp olur" gibi gerekçelerle ailenin erkek fertleriyle "uzlaşmaları" yönünde baskı altında olduğunu belirtti.

Ataerkil tahakkümün ürünü olan bu pratiklerin ortadan kaldırılması gerekirken iktidarın bu pratiği meşrulaştırmanın önünü açtığını savunan Taşcıer, "gönüllü" görünen işlemlerin aslında kadının iradesinin sistematik biçimde bastırıldığı eşitsiz bir zemin üzerinde gerçekleştiğini ifade etti. Taşcıer, miras işlemlerinde "kolaylık" olarak sunulan noter onayının, kadının rızasının baskı altında olmadığını teyit eden kamusal bir denetim mekanizması olarak kritik bir rol oynadığını ancak bu güvencenin şimdi ortadan kaldırıldığını söyledi.

Taşcıer, kadınların artık herhangi bir hukukçuya danışmadan, haklarını öğrenmeden ve kamu denetiminden yararlanmadan, yalnızca "aile içi uzlaşı" adı altında mülkiyet hakkından dışlandığını belirtti. Bu düzenlemenin doğrudan kadınların mülkiyet hakkını zayıflatmaya yönelik siyasi ve ideolojik bir müdahale olduğunu savundu.

CHP'NİN TEPKİSİ

AKP iktidarının miras gibi hayati konularda ailedeki güç dengesini kadınlar aleyhine tahkim ettiğini savunan Taşcıer, kadınların sosyal olarak daha zayıf konumda olduğu bir yapıda "uzlaşma" adı altında yürütülen her işlemin aslında bir eşitsizlik rejiminin yeniden üretimi olduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu eşitsizlik düzenine itiraz ettiklerini vurgulayan Taşcıer, kadınların miras ve mülkiyet hakkının pazarlık konusu yapılmasını kabul etmediklerini belirtti. Miras paylaşımında noter onayını kadınların iradesini baskılardan arındıran anayasal bir güvence olarak gördüklerini ve bu güvencenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini savundu. Taşcıer, miras ve mülkiyet düzeninin aile içi güç ilişkilerine değil, eşit yurttaşlık ilkesine dayanması gerektiğini ifade etti.

Taşcıer, kadınların kazanılmış haklarını genelgelerle, yönetmeliklerle, yönergelerle ya da arabuluculuk kisvesiyle veya "uzlaşma" adı altında sessizce gaspeden her türlü girişimin karşısında olduklarını belirterek, bu eşitsizlik düzenine karşı mücadeleyi büyüteceklerini ilan etti.

Taşcıer, kadınların mülkiyetten dışlandığı değil; eşit, özgür ve hak sahibi bireyler olarak geleceği birlikte inşa ettiği bir Türkiye idealini kararlılıkla savunmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Haber Merkezi