Bedeloğlu'ndan Diyanet'in Miras Hutbesine Sert Tepki

Gözde Bedeloğlu, Diyanet'in Cuma hutbesinde kadınların miras hakkına dair açıklamalarına tepki gösterdi. Hutbenin Anayasa'nın laiklik ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu belirten Bedeloğlu, Diyanet'in "paralel bir hukuk" mu talep ettiğini sorguladı. İktidarın desteği olmadan Diyanet'in bu tür çıkışlar yapmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Yayınlanma:
Bedeloğlu'ndan Diyanet'in Miras Hutbesine Sert Tepki

BirGün yazarı Gözde Bedeloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma hutbesinde yer verdiği kadınların miras hakkına ilişkin kaleme aldığı yazısında; "Miras hakkıyla ilgili söylenenler hem Anayasa’nın laiklik ve eşitlik ilkelerine hem de Medeni Kanun’a aykırıyken, sıradan bir devlet kurumu kadının miras hakkının yarıya indirildiği paralel bir hukuk mu talep ediyor?" ifadelerini kullandı. 

Bedeloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının Cuma hutbesinde yer alan, ''Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek Ilahi adalete aykırıdır. Dolayısıyla kişinin; kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır'' ifadelerine dair bir yazı kaleme aldı. 

Bedeloğlu'nun yazısı şöyle: 

"İktidarın onay ve desteği olmadan herhangi devlet kurumunda yaprak oynamayacağı açık, dolayısıyla Diyanet’in tartışmalı hutbelerini iktidarın siyasi programından ayrı düşünmek nerdeyse imkânsız. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle beraber, hükümetin LGBTİ+ ve kadın haklarını kısıtlayan yasa çalışmalarıyla orantılı olarak, Diyanet’in de cuma hutbelerinde, görev tanımının dışına çıkan ve yönlendirici konuşmalarının artması tesadüf değil.

Kurumun ‘yaşam tarzı dayattığına’ yönelik eleştirileri, “hutbeler sadece hayatını İslam dini çerçevesinde yaşamak isteyenlere nasihatten ibaret, muhatapları da onlar” diyerek savuşturmak mümkün değil. Diyanet son olarak ülkedeki bütün camilerde okunan ve kadınların miras hakkına değinen bir hutbe yayınladı. Kötülüklerin temelinde kul hakkı ihlalleri olduğu söylenirken, “karşılıklı rıza olmadan yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek, ilahi adalete aykırıdır, dolayısıyla kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah'ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” dendi. Bu, açıkça kadınların eşit miras hakkına itiraz anlamına geliyor çünkü İslam hukukunda kadının miras hakkı erkeğin yarısı. Devlet kurumları Anayasa’ya aykırı açıklama yapamaz ama görüldüğü gibi devasa bütçeli Diyanet’in bu konuda bir çekincesi yok. Türk Medeni Kanunu’na göre miras cinsiyet fark etmeksizin, çocuklar arasında eşit paylaştırılıyor.

Eğer Diyanet, sadece İslam dini çerçevesinde yaşamak isteyenleri muhatap alarak nasihatler veren bir kurum ise neden giderleri herkesin bütçesinden karşılanıyor, bu bir. İkincisi, eğer muhatabı belirli bir kesim ise ve miras hakkıyla ilgili söylenenler hem Anayasa’nın laiklik ve eşitlik ilkelerine hem de Medeni Kanun’a aykırıyken, sıradan bir devlet kurumu kadının miras hakkının yarıya indirildiği paralel bir hukuk mu talep ediyor?"

Yazının tamamını okumak için tıklayın. 

Diyanet son olarak ülkedeki bütün camilerde okunan ve kadınların miras hakkına değinen bir hutbe yayınladı. Kötülüklerin temelinde kul hakkı ihlalleri olduğu söylenirken, “karşılıklı rıza olmadan yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek, ilahi adalete aykırıdır, dolayısıyla kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah'ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” dendi. Bu, açıkça kadınların eşit miras hakkına itiraz anlamına geliyor çünkü İslam hukukunda kadının miras hakkı erkeğin yarısı. Devlet kurumları Anayasa’ya aykırı açıklama yapamaz ama görüldüğü gibi devasa bütçeli Diyanet’in bu konuda bir çekincesi yok. Türk Medeni Kanunu’na göre miras cinsiyet fark etmeksizin, çocuklar arasında eşit paylaştırılıyor.

Eğer Diyanet, sadece İslam dini çerçevesinde yaşamak isteyenleri muhatap alarak nasihatler veren bir kurum ise neden giderleri herkesin bütçesinden karşılanıyor, bu bir. İkincisi, eğer muhatabı belirli bir kesim ise ve miras hakkıyla ilgili söylenenler hem Anayasa’nın laiklik ve eşitlik ilkelerine hem de Medeni Kanun’a aykırıyken, sıradan bir devlet kurumu kadının miras hakkının yarıya indirildiği paralel bir hukuk mu talep ediyor?"

Yazının tamamını okumak için tıklayın. 

.

Haber Merkezi