Bakan Göktaş: "Komşu Anne" Projesi Gönüllülük Esasına Dayanıyor

Aile Bakanlığı'nın "Komşu Anne" projesi tartışılıyor. CHP'li Nazlıaka, projede tarikat tehlikesine dikkat çekerken, Bakan Göktaş ise uygulamanın ailelerin yükünü hafifleteceğini ve maliyetleri azaltacağını savundu. Göktaş, özel kreşlerin maliyetine alternatif olarak, annelerin birbirine destek olacağını belirtti.

Yayınlanma:
Bakan Göktaş: "Komşu Anne" Projesi Gönüllülük Esasına Dayanıyor

Aile Bakanlığı'nın başlattığı "Komşu Anne" projesi tartışma yarattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka tarikat tehlikesine dikkat çekerken, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş eleştirilere "Bu uygulama ailelerin yükünü hafifletecek, maliyetleri azaltacak. Talep eden ve isteyen anneler bırakacak. Anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak," diye yanıt verdi.

Türkiye gazetesinin haberine göre Göktaş şunları söyledi:

"Özel kreşlerin maliyetli olduğunu biliyoruz. Bu uygulama ailelerin yükünü hafifletecek, maliyetleri azaltacak. Talep eden ve isteyen anneler bırakacak. Anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak. Her şeye bir muhalefet, eleştiri, taşlama... Ben, çocuk bakan robot henüz görmedim. Niye komşu anne? Bir anda böyle 'Aa siz kadınları eve kapatıyorsunuz.' Ya zaten onu isteyerek yapıyor bayan. Diyor ki 'Ya ben bunu evimde yapmak istiyorum.' Alternatif modellerle ailelerin yükünü azaltacak, çocuk bakım modellerini çeşitlendirebilecek farklı modeller olacak.

2016 yılında kanunlaşmıştı. Fakat yönetmelik hayata geçmemişti. Yönetmeliği hayata geçirdik. Çocuklar 6 yaşına gelene kadar hem kadınlar hem erkekler bundan faydalanabilecek. Tamamen talep odaklı, isteyen başvurabilecek. Yarı zaman çalışacak, yarı zaman maaşını alacak ama bu sistem batıda çok sık uygulanan bir model. Bazı bakanlıklar istisnaya tabi tutulabilir ama bütün personeli için değil. Çalışma Bakanlığımızın da özel sektörle ilgili çalışması var."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, geçtiğimiz günlerde projeye karşı çıkarak devletin yükümlülüğünü annelerin tanımadığı şahıslara çocuklarını emanet etmek değil kreş açmak olduğunu ifade etmişti:

"Geçmişte çocuklara yönelik hizmetlerde tarikat ve cemaatlerin nasıl örgütlendiğini ve bunun nelere yol açtığını acı deneyimlerle gördük. Kamusal denetimden uzak, bireysel inisiyatiflerle yürütülen bu tarz projeler, dini yapılanmaların çocuk bakımında dolaylı ya da doğrudan rol üstlenmesine zemin hazırlayabilir. Bugün "Komşu Anne" adıyla başlatılan bu proje, yarın cemaat evlerinde çocuk bakımı uygulamalarına dönüşmeyecek mi?

Devletin asıl sorumluluğu, devlete ait ücretsiz kreş hizmetlerini yaygınlaştırmak, tüm çocuklara eşit ve nitelikli bakım olanağı sunmaktır. Ancak bu projeyle, kamu hizmeti bireylere devrediliyor, üstelik büyük kısmı kadın olan yurttaşlarımıza sosyal güvenlikten yoksun, güvencesiz bir bakım emeği yükleniyor. Ailelerin sırtına ise çocuklarının bakımı ile ilgili sorunların ekonomik ve duygusal yükü bırakılıyor. İktidar kendi sorumluluğunu yine halka yüklüyor!"

Talep eden ve isteyen anneler bırakacak. Anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak. Her şeye bir muhalefet, eleştiri, taşlama... Ben, çocuk bakan robot henüz görmedim. Niye komşu anne? Bir anda böyle 'Aa siz kadınları eve kapatıyorsunuz.' Ya zaten onu isteyerek yapıyor bayan. Diyor ki 'Ya ben bunu evimde yapmak istiyorum.' Alternatif modellerle ailelerin yükünü azaltacak, çocuk bakım modellerini çeşitlendirebilecek farklı modeller olacak.

2016 yılında kanunlaşmıştı. Fakat yönetmelik hayata geçmemişti. Yönetmeliği hayata geçirdik. Çocuklar 6 yaşına gelene kadar hem kadınlar hem erkekler bundan faydalanabilecek. Tamamen talep odaklı, isteyen başvurabilecek. Yarı zaman çalışacak, yarı zaman maaşını alacak ama bu sistem batıda çok sık uygulanan bir model. Bazı bakanlıklar istisnaya tabi tutulabilir ama bütün personeli için değil. Çalışma Bakanlığımızın da özel sektörle ilgili çalışması var."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, geçtiğimiz günlerde projeye karşı çıkarak devletin yükümlülüğünü annelerin tanımadığı şahıslara çocuklarını emanet etmek değil kreş açmak olduğunu ifade etmişti:

"Geçmişte çocuklara yönelik hizmetlerde tarikat ve cemaatlerin nasıl örgütlendiğini ve bunun nelere yol açtığını acı deneyimlerle gördük. Kamusal denetimden uzak, bireysel inisiyatiflerle yürütülen bu tarz projeler, dini yapılanmaların çocuk bakımında dolaylı ya da doğrudan rol üstlenmesine zemin hazırlayabilir. Bugün "Komşu Anne" adıyla başlatılan bu proje, yarın cemaat evlerinde çocuk bakımı uygulamalarına dönüşmeyecek mi?

Devletin asıl sorumluluğu, devlete ait ücretsiz kreş hizmetlerini yaygınlaştırmak, tüm çocuklara eşit ve nitelikli bakım olanağı sunmaktır. Ancak bu projeyle, kamu hizmeti bireylere devrediliyor, üstelik büyük kısmı kadın olan yurttaşlarımıza sosyal güvenlikten yoksun, güvencesiz bir bakım emeği yükleniyor. Ailelerin sırtına ise çocuklarının bakımı ile ilgili sorunların ekonomik ve duygusal yükü bırakılıyor. İktidar kendi sorumluluğunu yine halka yüklüyor!"

.

Haber Merkezi