Artvin Merkezli Soruşturmada Tutuklanan Gazeteciler İçin 18 Kurumdan Çağrı: Derhal Serbest Bırakılmalılar!

Artvin'de tutuklanan beş gazeteci için 18 basın ve sivil toplum örgütü ortak açıklama yayımladı. Gazeteciliğin suç olmadığını vurgulayan örgütler, tutuklamaların ifade özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını tehdit ettiğini belirtti. Soruşturmanın mesleki faaliyetleri suç sayması eleştirilirken, gazetecilerin derhal serbest bırakılması talep edildi.

Yayınlanma:
Artvin Merkezli Soruşturmada Tutuklanan Gazeteciler İçin 18 Kurumdan Çağrı: Derhal Serbest Bırakılmalılar!

02 Temmuz 2025 13:13

18 basın ve sivil toplum örgütü, Artvin merkezli soruşturma kapsamında tutuklanan beş gazetecinin serbest bırakılması için ortak bir açıklama yayımladı. MLSA, TGS, IPI ve EFJ gibi kuruluşların da aralarında bulunduğu örgütler, gazeteciliğin suç olmadığını vurgulayarak, tutuklamaların ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Artvin'de yürütülen bir soruşturma sonucu tutuklanan gazeteciler Dicle Baştürk, Yavuz Akengin, Eylem Emel Yılmaz, Ozan Cırık ve Metin Yoksu için yapılan açıklamada, gazetecilerin yalnızca haber faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmak istendiği ifade edildi. Bu durumun basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını ciddi şekilde zedelediği vurgulandı.

GAZETECİLERE DESTEK ÇAĞRISI

Örgütler, soruşturma kapsamında gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin, telif ödemelerinin ve iletişimlerinin suçlama konusu yapılmasını kabul edilemez bulduklarını belirterek, tüm tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep etti. Açıklamada ayrıca, Eylem Emel Yılmaz’ın cezaevi koşullarına ilişkin endişeler de dile getirildi.

13 Haziran’da İstanbul’da gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan gazeteciler Dicle Baştürk, Yavuz Akengin, Eylem Emel Yılmaz ve Sendika.Org çalışanı Ozan Cırık, 16 Haziran gecesi çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanmıştı. Aynı soruşturma kapsamında gazeteci Metin Yoksu da Batman’da savcılığa ifade verdikten sonra 26 Haziran’da tutuklandı.

Soruşturma dosyasında gazetecilerin haber sitelerine sağladıkları teknik hizmetler, haberleri için aldıkları telif ödemeleri ve mesleki iletişimleri suçlama konusu yapıldığı belirtildi. Gazetecilerin, yaptıkları haberler ve bu haberler karşılığında aldıkları ödemeler nedeniyle cezalandırılmak istendiği vurgulandı.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE VURGU

Basın özgürlüğünü koruyan ulusal ve uluslararası düzenlemeler kapsamında gazetecilik faaliyetlerinin suç unsuru olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğu belirtilerek, "Haber yapmak, haber paylaşmak ve bunun karşılığında telif ücreti almak suç değildir. Gazetecilik suç değildir," ifadelerine yer verildi.

Gazeteci Eylem Yılmaz’ın cezaevi kapasite doluluğu gerekçesiyle yerde yattığı ve bu durumun psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtildi. Bu koşulların uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu vurgulandı.

Açıklamada, bu tutuklamaların, muğlak suçlamaların basını susturmak amacıyla giderek daha fazla istismar edilmesinin en son örneği olduğu düşüncesi dile getirildi. Gazetecilerin yalnızca haber üretiminden ve paylaşımından dolayı ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanmasının kabul edilemez olduğu yinelendi.

Gazeteciliğin ifade özgürlüğü başta olmak üzere güvencesizlik, baskı ve sansürle kuşatıldığı bu günlerde, gazetecilerin gelir elde ettikleri mecralar, çalıştıkları kurumlar ve SGK kayıtları temelinde tutuklama uygulamasıyla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılmasının halkın haber alma hakkının da engellenmesi anlamına geldiği belirtildi.

Örgütler, tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını ve basını susturmaya yönelik girişimlerden vazgeçilmesini talep etti.

Haber Merkezi