Akademisyen Volkan Çıdam'a Boğaziçi Kampüsü Yasağı

Tüm atama kriterlerini karşılamasına rağmen görevine yeniden atanmayan Boğaziçi Üniversitesi akademisyeni Dr. Volkan Çıdam'ın kampüse girişi yasaklandı. Çıdam, "Bir süre sonra, yönetimin isteği gibi düşünmeyen, davranmayan kimse kampüse giremeyecek. Emekli olmadığım, kampüse zaten kimlik bırakarak girebileceğim düşünüldüğünde, bu karar ancak kişisel bir 'cezalandırma' isteğinin tezahürü olarak anlaşılabilir" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olarak görev yapan Dr. Volkan Çıdam, atama kriterlerini karşılamasına rağmen görevine yeniden atanmamıştı. Çıdam sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kampüse girişinin yasaklandığını duyurdu.

Volkan Çıdam'ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:

"Sözleşmemin 'gerekçesiz' yenilenmediğini duyurmuştum.21 Ağustos günü bu işleme karşı dava açtık. 8 gün sonra, aşağıdaki yazıyla kampüse girişim yasaklandı. Anayasa tarafından korunan protesto hakkımı kullanmaktan onur duyuyorum. Bu ülkeye, kamuya karşı görevimi yerine getirdim.

Kampüsteki bilimsel dokümanlarımı, kişisel eşyalarımı alabilmem dahi Rektör’ün takdirine (!) havale edilmiş durumda. Benzer yasak uygulaması sonrası alınan bir yürütmeyi durdurma kararı üzerine; 

Üniversite için düzenleme yapmaya yetkili organ Senato’yu devre dışı bırakılarak yazdıkları 'Yönerge' bir kıyım aracına dönüştü. Bir süre sonra, yönetimin isteği gibi düşünmeyen, davranmayan kimse kampüse giremeyecek. 

Emekli olmadığım, kampüse zaten kimlik bırakarak girebileceğim düşünüldüğünde, bu karar ancak kişisel bir 'cezalandırma' isteğinin tezahürü olarak anlaşılabilir"

Volkan Çıdam'ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:

"Sözleşmemin 'gerekçesiz' yenilenmediğini duyurmuştum.21 Ağustos günü bu işleme karşı dava açtık. 8 gün sonra, aşağıdaki yazıyla kampüse girişim yasaklandı. Anayasa tarafından korunan protesto hakkımı kullanmaktan onur duyuyorum. Bu ülkeye, kamuya karşı görevimi yerine getirdim.

Kampüsteki bilimsel dokümanlarımı, kişisel eşyalarımı alabilmem dahi Rektör’ün takdirine (!) havale edilmiş durumda. Benzer yasak uygulaması sonrası alınan bir yürütmeyi durdurma kararı üzerine; 

Üniversite için düzenleme yapmaya yetkili organ Senato’yu devre dışı bırakılarak yazdıkları 'Yönerge' bir kıyım aracına dönüştü. Bir süre sonra, yönetimin isteği gibi düşünmeyen, davranmayan kimse kampüse giremeyecek. 

Emekli olmadığım, kampüse zaten kimlik bırakarak girebileceğim düşünüldüğünde, bu karar ancak kişisel bir 'cezalandırma' isteğinin tezahürü olarak anlaşılabilir"

Haber Merkezi