Mahfi Eğilmez: Faiz Kararı Doğru Muydu?

Mahfi Eğilmez'in yazısında, John B. Taylor'ın para politikası kuralı formülü açıklanıyor. Merkez bankasının faiz oranını belirlemede kullanılan bu formülde; reel denge faizi, mevcut ve hedef enflasyon oranları, reel ve potansiyel GSYİH büyüme oranları dikkate alınıyor. Katsayılar, enflasyon ve büyüme sapmalarına verilecek tepkiyi belirliyor.

Yayınlanma:
Mahfi Eğilmez: Faiz Kararı Doğru Muydu?

Mahfi Eğilmez

Amerikalı iktisatçı John B. Taylor'ın geliştirdiği Taylor Kuralı, bir ülkenin merkez bankasının politika faizini belirlemede kullanabileceği bir formüldür. Bu kural, enflasyon ve ekonomik büyüme gibi faktörleri dikkate alarak ideal faiz oranını hesaplamayı amaçlar.

Taylor Kuralı'na göre, merkez bankasının faiz oranı şu şekilde belirlenmelidir:

Faiz Oranı = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)

Denklemdeki terimler şu anlamlara gelir:

r∗: Reel denge faizi (ABD için %2, Türkiye için %3 olarak kabul edilebilir)

π: Mevcut enflasyon oranı

π∗: Hedef enflasyon oranı (merkez bankasının ulaşmayı hedeflediği enflasyon oranı)

y: Reel GSYİH (GSYH'nin reel büyüme oranı)

y∗: Potansiyel GSYİH (GSYH'nin potansiyel büyüme oranı)

Denklemde yer alan 0,5 katsayıları, merkez bankasının enflasyon ve büyüme sapmalarına ne kadar tepki vereceğini gösterir. Enflasyon hedefinin üzerine çıkılması durumunda, merkez bankası faiz oranını bu farkın 0,5 katı kadar artırmalıdır. Büyüme oranının potansiyelin altında kalması halinde ise faiz oranının düşürülmesi gerekir.

TAYLOR KURALININ İŞLEYİŞİ VE UNSURLARI

Burada dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta bulunmaktadır: İlk olarak, denklemdeki 0,5 katsayısı sabit olmayıp, ülkenin ekonomik durumuna ve izlenecek politikaya göre değişebilir. Bu katsayı, genel kabul görmüş bir değer olduğu için standart denklemde yer almaktadır. İkinci olarak, bu denklemin amacı, hem enflasyonu hem de ekonomik büyümeyi dikkate alarak merkez bankasının uygun politika faizini belirlemesini sağlamaktır. Böylece, enflasyonla mücadele ve büyüme arasındaki potansiyel çelişkiyi ortadan kaldırmayı hedefler.

Taylor Kuralı'na göre:

- Enflasyon hedefi aşılırsa, merkez bankası faiz artırmalıdır.

- Ekonomi potansiyel üretiminin üzerine çıkarsa (ekonomi ısınıyorsa), merkez bankası faiz artırmalıdır.

- Gerçekleşen enflasyon hedef altında ve ekonomi durgunlukta ise, merkez bankası faiz düşürmelidir.

ABD VE TÜRKİYE ÖRNEKLERİYLE TAYLOR KURALI

Taylor Kuralını ABD ve Türkiye'ye uygulayarak mevcut durumu değerlendirelim. Mayıs 2025 itibarıyla eldeki veriler şöyledir:

Şimdi bu verileri kullanarak ABD (Fed) ve Türkiye (TCMB) için olması gereken politika faizlerini hesaplayalım.

ABD (Fed) için faiz = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)

= 2 + 2,3 + 0,5 (2,3 – 2) + 0,5 (2 -2,1) = 4,3 + 0,3 – 0,05 = 4,55

Fed'in mevcut faiz oranı %4,5'tir. Bu hesaplama, Fed'in uyguladığı faizin hem ekonomiyi canlı tutmak hem de enflasyonu hedefe yaklaştırmak üzere Taylor Kuralı'na uygun olduğunu göstermektedir.

Türkiye (TCMB) için faiz = r∗ + π + 0,5 (π − π∗) + 0,5 (y − y∗)

= 3 + 37,9 + 0,5 (37,9 - 5) + 0,5 (3 - 5) = 40,9 + 16,45 – 1 = 56,35

TCMB'nin mevcut politika faizi %46'dır. Ancak, koridor faizi uygulamasıyla bankalara kullandırdığı fonların ortalama maliyeti %49'a kadar yükselebilmektedir.

Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesinin altında büyümesi, TCMB'yi politika faizini daha fazla artırmaktan alıkoymaktadır. Enflasyon ise hedefin çok gerisinde kalmaya devam etmektedir. Bu durumda, TCMB'nin bu aşamada politika faizini düşürmesi doğru olmayacaktır. Taylor Kuralı çerçevesinde, TCMB'nin mevcut politika faizini düşürmemesi doğru bir yaklaşımdır.

Bu yazı Mahfi Eğilmez'in kişisel blogundan alınmıştır

Haber Merkezi